Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye ÖNDER İmam Hatipliler Derneği tarafından 21 yıl önce İstanbul’da bu davaya gönül vermiş ‘’Dava Adamları’’ ile yola çıkan derneğimiz ‘’İnsan Düşer, Dava Düşmez’’ anlayışıyla geleneksel hale getirdiği yıllık Buluşma toplantılarının 21’cisi, bu yıl sanayi, kültür ve vefa şehri Kocaeli İlimizde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Sivil Toplum Örgütlerinin destek ve himayeleri ile gerçekleştirildi.
Karaman ÖNDER İmam Hatipliler Derneği olarak biz de; Genel Merkez Yönetim Kurulu üyemiz Mehmet SARI, Karaman ÖNDER İmam Hatipliler Derneği İl Başkanımız Abdurrahman EKEN, üyemiz Mehmet FAK ve Seyit Mehmet Yüksel, Karaman Genç ÖNDER Başkanı Ömer İNANÇ ekibi ile kurultaya katıldık.
Türkiye ÖNDER İmam Hatipliler Kurultayı başta Merkez Teşkilatı ve Kocaeli yerel teşkilat mensuplarının büyük emek ve gayretleri ile organize edildi. Bu Organizasyona maddi ve manevi hiçbir emek ve gayretlerini esirgemeyen Belediye Kongre Merkezini bizlere tahsisi eden Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Doç. Dr. Tahir Büyükakın olmak üzere Belediye çalışanlarına ve katkı sağlayan Sivil Toplum Örgütlerine teşekkür ediyoruz.
Türkiye ÖNDER İmam Hatipliler Kurultayına Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Abdullah CEYLAN Bey olmak üzere yönetim kurulu üyeleri, 81 ilden ve 550 ilçeden ÖNDER’in yerel teşkilat başkanları ve çalışma arkadaşları ile Genç ÖNDER temsilcileri katıldılar. Kurultayımıza Cumhurbaşkanımız, Belediye Başkanımız, değerli hocalarımız ve pek çok değerli misafirlerimiz katıldılar. İlgi ve alakalarından ve davamıza verdikleri destekten dolayı bütün katılımcılara teşekkür ediyoruz.
21. kurultayın en güzel taraflarından birisi ise; binlerce genç, yaşlı, kadın ve erkek olmak üzere dededen toruna uzanan, kökü maziye, dalları istikbale uzanan, ruhu ebediyet hasreti ile tutuşmuş ‘’Asım’ın Nesli’’ni temsil etmesi idi. Asr-ı Saadettte atılan Nebevi tohular günümüz bostanında çiçek açmış ve meyveye durmuştu. Bu; insanlığın umudunu ve ebedi kurtuluşunu temsil eden nurani bir silsileyi ifade ediyordu.
Rabbim ne muhteşem bir görüntü!
Aslını ve neslini kaybetmemiş temiz bir soy,
Millet-i İbrahim’den ve Ümmet-i Muhammed’den,
Atasını inkar etmeyen bir soy,
Selçukludan, Osmanlıya...
Kıldığımız namazlar ve dualarımız kabul olmuştu…
“Rabbic’alni mukimessalati ve min zürriyeti. Rabbena ve tekabbel dua. Rabbenağfirli veli valideyye velil muminine yevme yekumul hisab.”
(Rabbim beni namaza devam edenlerden eyle. Zürriyetimden de böyle insanlar yarat. Ey Rabbimiz dualarımızı kabul et. Rabbimiz, hesap gününde, beni ana ve babamı ve müminleri bağışla.)
Kurultayımıza katılanlar arasında en güzel görüntülerden birisi de; Genç ÖNDER’i temsilen gelen kız ve erkek öğrenci temsilcilerimizdi. Bu genç öğrencilerimiz; toprağa saçılan, özünü kaybetmeyen, Orta Asyadan kalkarak İlay-ı Kelimetullah ile hicret eden ve buraları yurt edinen Müslüman ve Mucahit ‘ATA’ tohumunun Anadolu topraklarında neşv-ü nema bulmuş halini temsil ediyordu. Hiçbir Keyfi, Küfri ve Cebri uygulamalar bu ‘’Neseb-i Sahihi’’ bozamamıştı. İşte bizi en çok heyecanlandıran şey; asırlara meydan okuyan İmanın bu ‘’ŞEHAMETİ’’ idi.
İslam ve Müslüman olan Milletimizin bir ‘’OBA’’sını temsil eden bu Kurultayın aklının Ku'an, ruhunun ‘İslamiyet’ olduğu başından sonuna kadar bütün aşamasında hissediliyordu. Bu dört günlük sürede ‘‘Medine Fadıla’’da yaşıyor gibiydik.
Küfür ve Zulüm ile Keferelerin istibdadı altında yok edilmek istenen tohum 1951 yılında Rahmetli Adnan Menderes, Tevfik İleri, Celalettin Ökden Hoca’nın elleri ile tekrar toprakla buluşmuştu. Bu tohum Anadolu’nun İman nuru ile aydınlanmış, İslamiyet Suyu ile sulanmış İslam Topraklarında yeniden filizlendi, neşv-ü nema buldu, rengarenk çiçekler açtı. Kendilerine hasret kalınan gül bahçesine döndüler. Küfür ve Putperestlik bataklığını önce akıllarında ve kalplerinde kuruttular, dahili tağutları tarümar ettiler. Akıl ve kalblerini İman ve İslamiyet ile aydınlattılar. İşte bu eğitim kurumları İMAM HATİP OKULLARI idi.
Bu nurani nesil kendi ruhlarını İman ve İslamiyet suyu ile suladıkları gibi ailelerini, çevrelerini, şehrini ve ülkesini de İman ve İslamiyet ile aydınlatmaya devam ediyor. Atalarından miras olarak devraldıkları İman ve İslamiyet inancını, İlay-ı Kelimetullah davasını ebed-müebbed taşımaya devam edecekler İnşallah… “