Herkese merhabalar. Bu haftaki köşe yazımda akıl hastalığı olan kişilerin kendi kendilerine karar veremeyeceği durumlarda yani tamamen başkasına muhtaç olduğunu varsayalım. Bu kişilerin hukuksal olarak kararlarını velisi ya da vasisi verecektir. İşte bu gibi durumlarda, onlara bakma yükümlülüğüne uymayan ve onları ihmal eden kişilere kanunumuzca verilen cezaya bakacağız.
Bu suçun tanımı, şartları ve cezası 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 175. maddesinde “Genel Tehlike Yaratan Suçlar” bölümünde düzenlenmiştir.
Madde 175 ‘te der ki; “Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünü, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde ihmal eden kişi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.”
Bu bahsedilen yükümlülük kanundan, sözleşmeden ya da işin gerekliliğinden doğmuş olabilir. Bu ihmali suç neticesinde başkalarının hayatı, sağlığı ve ya malvarlığı tehlikeye girmiş olmalıdır. Bu suçun oluşmasının yegâne şartı budur. Hâkim ise her somut olaya göre farklı bir ceza verebilecektir. Ya adli para cezası ile ceza verebilecek ya da en fazla 6 aya kadar hapis cezası verebilecektir.
Burada suçun oluşması için bir zarar doğması aranmaz. Tehlike olması yeterli der kanun. Kasten işlenebilen bir suçtur. Kast; failin, başkasının hayatı ve sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olabileceğini bilmesine rağmen, akıl hastası bakımından yükümlü olduğu bakım ve gözetim yükümlülüğünü ihlal etmeyi istemesidir. Bu suçun oluşması için akıl hastasına bakan bir kişinin fail olması gerekmektedir. Tamamen ayrı bir kişinin bu suçu işlemesi mümkün değildir çünkü akıl hastası üzerinde bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler için kanun koyucu suçu tanımlamıştır. Ancak bu kişiler bu suçu faili olabilir.
Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünün ihlali suçu nedeniyle yapılan yargılamalar asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir. Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünün ihlali suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir. Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünün ihlali suçu için yapılan yargılamalarda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Şikâyete bağlı bir suç değildir. Suç, bu zamanaşımı süresi içerisinde her zaman soruşturulabilir, bu zamanaşımı süresi geçtikten sonra soruşturma yapılamaz. Bu suç çok rastlanan bir suç değildir. Dolayısıyla bu suçla ilgili pek fazla karar da yoktur. Ancak yine de karşılaşıldığında bilinmesi gereken kanunen bize verilmiş en önemli noktaları birlikte incelemiş olduk. Sevgilerimle.