AMATÖR FUTBOL ALANINDA, UZMAN SEYYAR FUTBOLCU KAOSU 

İşin tuhaf tarafı ise, gerçek anlamda yetenekli olan bu arkadaşlar yöneticileri, taraftarı ve o ilin siyasilerini o kadar güzel kendine bağlıyor ki, adam maçta birkaç güzel hareket yapıyor, birkaç gol atıyor olayı bitiriyor. Ya sonrası, kocaman bir kaos! 
Alanında uzman seyyar futbolcu arkadaşım tüm taraftarı kendine bağladıktan sonra devre arasında ya da fırsatını bulduğu ilk anda başka bir kulübe giderek o takımın o il de öyle bir kaosa sebep oluyor ki… Sonra gel bunu sosyal medya üzerinden otur takip et bölümü kalıyor. O futbolcuyu neden sattınız! Bak o kadar adam aldınız hani nerde başarı! O olsa kesin bu maç bizimdi! Falanlar filanlar… 
Bunlara bir çözüm var mı diye soracak olursanız inanın bende bilmiyorum. Çözüm üretmek için de kafamı hiç yormadım. Çünkü o işin muhatapları kulüp yetkilileri ve sorumluları. Alan memnun veren memnun olduktan sonra bizlere dedikodusunu yapmak düşüyor. Şimdi ortaya yeni bir soru daha çıkıyor olmalı bence. Bir amatör takımda kendi ilinden kaç organik, yerli futbolcu oynatmak lazım? Organik yerli futbolcu parasını alamadığı zaman kulüpten çeker gider mi ya da takımı ve ili için oynamaya devam eder mi? Soruları geniş kapsamlı olarak zeka düzeyimize göre daha farklı şekillerde gün yüzüne çıkartmamız mümkün. Bu sebeptendir ki madem futbolda ileriye dönük hedeflerin var o zaman oturup kendine garanti belgeli Çin malı olmayan alt yapısı sağlam bir takım kuracaksın. Alt yapı şart hocam kusura bakma! O kadar heyecanlı ve iddialı girdiğin bir ligde hüzün yaşamak istemiyorsan, güzel hayallerinin kocaman bir kaosa dönüşmesini istemiyorsan, alt yapıya düşündüğünden daha fazla önem vereceksin. Hedefine ve amacına yönelik transfer yapacaksın. Elindeki oyuncuya değer vereceksin. Tek kullanımlık çöpe at tarzında sporcunu kullanmayacaksın. Çünkü herkes gittiğin de o sporcu senin yanında kalıyor ve halen o görev aşkını içinde muhafaza ediyor. 
Ayrıca amatör futbolda yaşanan şiddet olaylarının da son bulmasını temenni ediyorum. Yetenekler ve saygı konuşacağına tekmeler konuşuyor ya, inanın ileride çocuğuma tekmeler dolu hikayeler anlatmak istemiyorum…
Ahmet ÖZEL