Her insanın özlem duyduğu hayatının bir bölümünde güzel anılarının olduğu bir bölüm vardır. Bende gençliğimin geçtiği kalfalık yıllarımda hayatımın baharında Yunus’un diyarında Karaman’daki anılarımı bir şiirle anlatmak istedim.
Yaklaşık on gündür sizden ayrı kaldım şimdiye kadar burada beni okuyan takip eden Karaman Gündem gazetesi okurlarından aldığım güzel tepkiler beni çok memnun etti. Geçenlerde tanımadığım bir postacı arkadaşın beni görünce. Abim çok yapıcı yazılarını okuyorum her gün yazsan olmaz mı? Deyince sevindim tabi ki bu bölümde tüm okurlara ve Karaman Gündem gazetesi aynı zamanda Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Güzel insan Kemal Önder Demirkollu’ya gazetemize emek veren çalışma arkadaşlarıma huzurunuzda teşekkür ediyorum.
Şimdi biraz eskiye gidelim ortalama 80’li yıllardaki Karaman nasıl bir yermiş ona bakalım.
KARAMAN
Gençliğimi sana verdim Karaman
Eskiden bir başkaydın sen,
Tenha sokaklarında at arabaları gezerdi
Nal sesleri bozardı sessizliğini,
Yaylı arabaların vardı, ninni söylerdi
Şıngırtısında uyurdum.
Gençliğimi sana verdim Karaman.
Ali Ustanın Hanına uğrardım bazen
Nalbantlar nal çakardı ben seyrederdim,
Etraftan gelen köylüler yolcular vardı
Uzun uzun anlatırlardı hikayelerini
Ben susardım sadece dinlerdim,
Yağmur yağardı ıslanırdım aldırmazdım.
Gençliğimi sana verdim Karaman.
Karaman Kalesine çıkardım her fırsatta
Seni seyreder seni dinlerdim güneş batana kadar,
Uzaklardan çan sesleri gelirdi
Çobanlar ateş yakardı ben seyrederdim,
Gece olurdu yıldızlar düşerdi üstüme aldırmazdım.
Gençliğimi sana verdim Karaman.
Akşam olurdu sinemaya giderdik
Film kopardı protesto ederdik
Film arasında çimen ekmek yerdik
Sigara içerdik herkesten gizli gizli
İzmaritine kadar çekiştirirdik.
Her nefeste içime çekerdim seni
Gençliğimi sana verdim Karaman.
Pazarları dört gözle beklerdim
Eski garajda akan suyu seyrederdim,
Bazen Muammer abi gelirdi karşıma
Biraz gırgır biraz şamata sohbet ederdim,
Gazapla dan dan akan dereye ayaklarımı sokar,
Saatlerce beklerdim hiç üşümezdim,
Gençliğimi sana verdim Karaman.
Mehmet Bey anıtının önünden geçerdim
Fermanını okurdum ezberlerdim,
Bundan geru diye başlardı.
Divanda bargâhta ve mecliste
Türkçeden başka dil kullanılmaya,
Diye biterdi ben her defasında
Yeniden okurdum hiç bıkmazdım.
Gençliğimi sana verdim Karaman.
Kumru sesleriyle uyanırdım her sabah
Çalar saatim gibiydi onlar benim
Islak sokaklarında gezinirdim,
İnsanları sıcacıktı, kış gelirdi
Kar yağardı Karaman’a ben üşümezdim
Gençliğimi sana verdim Karaman…