Bu haftaki yazımı kaleme alırken ellerim titriyor, yüreğim titriyor. 31 yıllık tam kadrolu görme engelli bir kardeşiniz olarak unutamayacağım, rüya gibi bir 3 Aralık Engelliler Günü yaşadım. Aslında hep eleştirirdim bütün engelli kardeşlerim gibi engelliler günü adı altında yapılan faaliyetleri ve protokolün her programda sarf ettiği: “Hepimiz birer engelli adayıyız” sözcüğünü. Ama bu engelliler günü cidden benim günümdü. Bayram çocuğu gibi sevinçli, oğlumun gözyaşları gibi masumdum bu 3 Aralık’ta. Polislik mesleği ziyadesiyle kutsaldır benim gönlümde. Hep emniyet teşkilatına yakın olanlara imrenirim. Polis telsizlerini de hep merak eder, hiç olmazsa onlara bir kere dokunmak isterdim. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Karaman Gündem Gazetesi imtiyaz sahibi Kemal Önder Demirkollu öğretmenim bu hassasiyetimin ve hayallerimin farkına vardılar ve bana unutamayacağım ve belki de ahir ömrümde bir daha yaşayamayacağım bir gün yaşattılar. Kemal Önder Demirkollu öğretmenimin duyarlılığı ve Sayın Emniyet Müdürümüzün takdirleri ile Emniyet Müdürlüğüne davet edildim. Doğrusu sıfır beklentiyle hazırlandım Sayın Kemal Önder Demirkollu öğretmenimin işaret ettiği randevuya ama içim içime sığmıyordu. Öyle ya yıllardır rüyalarımı süsleyen haber merkezine gidecek, orada yapılan telsiz anonslarını canlı canlı hissedecektim. Kim bilir belki telsize bir kere dokunacaktım bile.
Kemal Önder öğretmenim beni evden aldılar ve Karaman Emniyetine götürdüler. Araba emniyete yaklaştıkça heyecandan dudaklarım titriyordu ama öğretmenime belli etmemek için dudaklarımı ısırıyordum. Öğretmenim her şeyi hayal ettiğim gibi organize etmişti. Bizi Emniyet Müdürlüğünün kapısında Toplum Destekli Polislik Şube Müdürü Sayın Doğan Yeni beyler karşıladılar. Bizi Emniyet Müdür Yardımcısı Sayın Mehmet Oğuzhan beylerin makamına çıkardılar. Emniyet Müdür Yardımcısı Sayın Mehmet Oğuzhan beyle hep tanışmak, yüreğimi ona ifade etmek isterdim. İşte Sayın Mehmet Oğuzhan beylerin makamındaydım ve ona yüreğimdekileri ifade etme fırsatı yakalamıştım. Sayın Mehmet Oğuzhan beylerin tevazusu beni çok duygulandırdı. Sayın Mehmet Oğuzhan beyler beni makamında ağırladılar ve bana çeşitli hediyeler verdiler. Emniyet Müdür Yardımcımız Sayın Mehmet Oğuzhan beylerin makamından ayrıldık ve haber merkezine gittik.
Ne yani 2003 yılından bu yana rüyalarımı süsleyen haber merkezini yakından mı hissedecektim hem de rüya değil, hayal değil ha haber merkezinin kapısından girdim. Heyecanımı gizlemeye çalışıyor fakat başaramıyordum. Toplum Destekli Polislik Şube Müdürü Sayın Doğan Yeni bey: “Sana telsizden birde anons yaptıralım” dedi. Allah’ım telsizden anonsta mı yapacaktım daha ne isteyebilirdim ki dünyayı elime verseler herhalde bu kadar sevinmezdim. Beni telsizin başına oturttular. Muhabere görevlisi Sayın Fatih Bey bana telsizi kısaca tarif etti ve başladım anons yapmaya. Çok heyecanlandım elbet başta Emniyet Müdürümüz olmak üzere emniyet camiasını telsizden selamladım ve görevlerinde başarılar temenni ettim.
Telsize dokunmak şöyle dursun anons bile etmiştim işte. Herhalde bir görme engellinin ulaşabileceği en son mertebe, haber merkezinden ayrıldık. Son olarak Çarşı Polis Karakolu amiri sayın Mehmet Çelik Komiserimi makamında ziyaret ettik. Sayın komiserimin sesini bir vesile ile bir yerden duymuş ve onunla tanışmayı da yürekten arzu etmiştim. Sayın komiserimi beklediğimden de mütevazı buldum. Onun baba duruşuna, tevazusuna hayran oldum ve kendi kendime şöyle dedim: “Belki görme engelliyim, insanların yüzünü göremiyorum ama insanların nasıl olduklarını seslerinden çok iyi analiz edebiliyormuşum” dedim. Çarşı Polis Karakolundan Sayın Mehmet Çelik komiserimden de ayrıldık ama belki de ömürlük, unutamayacağım bir üç Aralığı geride bıraktım. Sayın Emniyet Müdür Yardımcım Mehmet Oğuzhan beyden, Toplum Destekli Polislik Şube Müdürü Sayın Doğan Yeni beyden ve Sayın Mehmet Çelik komiserimden bundan sonra beni unutmayacaklarının, bırakmayacaklarının sözünü de aldım. Bana hayallerimi yaşatan başta Sayın Emniyet Müdürümüz Ayhan Taş beylere bizi makamında ağırlayan Sayın Emniyet Müdür Yardımcımız Mehmet Oğuzhan beylere, hayallerimi gerçekleştirmede büyük emekleri olan Toplum Destekli Polislik Şube Müdürü Sayın Doğan Yeni beylere, önümdeki engelleri bir bir Kaldıran Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sayın Kemal Önder Demirkollu öğretmenime, baba duruşuna hayran olduğum Sayın Mehmet Çelik Komiserime, hasseten bütün emniyet camiasına sonsuz şükran ve minnetlerimi arz ederim.
Bilmiyorum ahir ömrümde bir daha böyle bir gün daha yaşar mıyım?