Baştuğ, Orta Doğu'daki süreçlere dair kaleme aldığı makalelerde yalnızca bir görüş sunmakla kalmayıp, öngörü yeteneği ile dikkat çekiyor. Bugün yaşanan gelişmeler, onun yazılarında dile getirdiği önemli konularla birebir örtüşmekte. Bu durum, okuyucularımızın, Baştuğ'un derinlemesine analizlerine bir kez daha göz atması gerektiğini ortaya koyuyor.
Orta Doğu'daki dinamiklerin hızla değiştiği bu dönemde, Yusuf Baştuğ’un yazıları hem geçmişe hem de günümüze dair önemli bir perspektif sunuyor.
Bu güçlü analizler, bölgedeki gelişmeleri anlamak ve geleceğe yönelik öngörülerde bulunmak için değerli bir kaynak teşkil ediyor.
Baştuğ, gazetemize yaptığı açıklamada, “Aylar önce kaleme aldığım köşe yazılarımda toplumun dikkatini çekmeye çalıştığım bazı meseleler, bugün hâlâ gündemdeki yerini koruyor. O günlerde uyardığım konuların, bugünkü gelişmelerle birebir örtüşmesi, bu yazıların yalnızca birer görüş değil, aynı zamanda birer öngörü olduğunu kanıtlıyor.
Özellikle Orta Doğu’daki süreçlere dair kaleme aldığım yazılarımda, bu durumun bölgesel, toplumsal, ekonomik ve siyasi etkilerini analiz etmiş ve bu etkilerin önüne geçilmesi için önerilerde bulunmuştum. Bugün, yazılarımda dile getirdiğim ve dikkate alınması gereken meselelerin ne kadar önemli olduğunu hep birlikte yaşamaktayız.
Bir köşe yazısı yazmış olmak için yazmadığımın haklılığı, benim için kıymetlidir. Ancak bu durum, yalnızca bir haklılık meselesi değildir. Ülkemize ve ülkemizi yakından ilgilendiren konularda atılacak adımlara dair fikir üretmek, benim için devletine ve milletine bağlı bir vatan evladı olarak büyük sorumluluktur. Her vatan evladı gibi, ülkemiz için üzerimize düşen büyük sorumluluklar olduğuna inanıyorum. Bu sorumluluk bilinciyle hareket etmeye devam edeceğim.
Mesele, ismimizin önünde bulunan unvanlardan ibaret değildir. Hangi konumda olursak olalım, hangi koşullar altında bulunursak bulunalım, ülkemizin geleceği için çalışmayı sürdüreceğim” dedi.