Bugün öğrendiğim üç şey var, gelirse içinden gelir ne varsa zorluğa dair aşma gücü, isteği, değilse hiçbir kuvvet gösteremez o doğru yolu. Sende bende hepimizde kalp ve aklın varlığı, ister bekle öbürlerinden, sonra suçla kendi dışında kalanları, ister sahip çık senin olanlara hakkını ver, kendin karşıla gelenleri.
Napolyon demiştir ki “imkânsız” bu sözcük Fransızca değil! Bugün dünyayı çoğumuzun güya görmek için kullandığı gözlere hacet duymadan gören bir zat da demiştir ki ”imkânsızlıkların imkânı vardır”… Nasıl bir gerçekçiliktir bizimki de fazladan uzuvlarımızla bu sonuca varamama gafletine düşeriz?
Ne çok gezen ne çok okuyan, en çok yaşadığı günü anlayan bilir. İsterseniz dünyanın her karışını dolaşın, isterseniz yazılan bütün kitapları okuyun, o kalp ve aklı birlikte kullanamadığınız, bir anlam veremediğiniz müddetçe size katılacak güzellik ve özellikler hep geçici olmaya mahkûmdur!