BU TÜRKÜMÜZDE SEVİPTE KAVUŞAMAYANLARA GELSİN Mİ?

Merhabalar okurlarım; bilirsiniz türküler öyle kolay kolay yazılmamıştır. Her bir türkünün derinden derine bir hikayesi vardır. Bu yazımda da sizinle ‘’Karadır Kaşların’’ türküsünün hikayesini sizinle paylaşacağım.

‘’Karadır kaşların ferman yazdırır

Bu dert beni diyar diyar gezdirir…’’

Bir Zonguldak türküsü olan “Karadır Kaşların”ın hikayesi aslında dört ili kapsar. Samsun, Eskişehir, Bartın ve Zonguldak. Mustafa Tuna 1944 yılında memleketi Eskişehir’in güzel ilçesi Seyitgazi köyünde komşularının kızı Raziye’ye tutulur. Raziye’nin ailesi Samsun’dan göçen bir Rum ailesidir. Mustafa’nın babası ‘’kanıma Rum kanı karıştırmam’’ diyerek bu evliğe karşı çıkar. Bunun üzerine Raziye’yi başkasına verirler. Mustafa bunu kaldıramaz. Düğüne bir gün kala arkadaşları ve de aracı bir kadınla çeşmeye giden Raziye’yi kaçırırlar. Arabacı Raşit’in arabasıyla hızla uzaklaşırken Eskişehir yolu üzerindeki Kızıltepe Ormanın içinde arabaları devrilir. O sırada jandarma ve Raziye’nin akrabaları Mustafa’yı yakalarlar.

‘’Lokman Hekim gelse yaram azdırır

Yaramı sarmaya yar kendi gelsin…

Mustafa tutuklanır. 1 ay kadar hapiste yatar. Sorgu hâkimi olan bir arkadaşının yardımıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalır. Olay bununla kalmaz. Kız kaçırma suçundan ağır ceza mahkemesinde yargılanır. Raziye’nin mahkemeye gelip; “ben kendi isteğimle kaçtım’’ demesi bile kurtarmaz Mustafa’yı. İki yıl hapis yatar. Mustafa’nın hapsi sırasında Raziye’yi nişanlısı ile evlendirirler. Raziye mahkemede Mustafa lehine ifade verdikten sonra bir daha kocasının evine gitmez ve bu evliliğini de kısa sürede bitirir.

‘’Ormanların gümbürtüsü, başıma vurur

Nazlı yârin hayali karşımda durur…’’

Türküyü de bu hapis yattığı sırada söyler. Hapishaneden tüm Eskişehir’e dalga dalga yayılır bu türkü. Mustafa babasına bir türlü karşı gelemez ve Raziye’sine kavuşamaz. Ankara’ya yerleşir ve memur olur. Uzun yıllarda Seyitgazi’ye gitmez. Ankara’nın Kalecik ilçesinden Hikmet Hanım ile evlenir. Çocukları olur. 1950 yılında Bartın Tapu Kadastro Müdürlüğü’ne tayin olur. Aradan geçen yıllarda hiç Eskişehir’e gitmediği için türkü de unutulur. Bartın’da o yıllarda sanat ile uğraşanlar halk evlerinde bir araya gelirlerdi. Mustafa Tuna Eskişehir’de unutulan bu türküyü bazı sözlerini değiştirerek sanki Bartın’da ilk defa besteleniyormuş gibi yeniden düzenler. Türkü Zonguldak’ta duyulmaya başlar. Türkünün ‘’Karadır Kaşların Benzer Kömüre’’ sözleri Zonguldak’a uyarlanmıştır.

‘’Ormanlardan aşağı aşar gezerim

Nazlı yâri kaybettim ağlar gezerim ah…’’

1920’li yıllarda Zonguldak’ta Mühendislik Fakültesinde okuyan Behçet Kemal Çağlar ile THM sanatçısı Ahmet Yamacı ile TRT İstanbul Radyosu için yaptıkları ‘’Güzel Vatanımızdan’’ adlı programda Türkiye’nin çeşitli yörelerinden 500’den fazla türkü ve 150 halk oyunları derlemiştir. Bu türküyü de Bartın’dan alıp tüm Türkiye’ye yayanda kendileridir. Böylelikle türkü Zonguldak türküsü olarak TRT repertuvarına girmiştir.

Bu türkümüzde sevipte kavuşamayanlara gelsin mi?

Haydi okurlarım müziğimizin  sesini biraz açarak dinleyelim.

Sağlıcakla kalın…