ÇANAKKALE
Taarruzun değil, ölmenin emredildiği,
Bir ulusun bütün dünyaya seslendiği,
Kimi on beş, kiminin on dokuzunda kimliği,
Bin erin birden devrildiği yer ÇANAKKALE.
Kurşun yemiş yarası var alnında,
Şehit olmuş aziz vatan yurdunda,
Kimi kucağında, kimi karnında,
Yetim yavruların yurdudur ÇANAKKKALE.
Acıyla ölüm çalan sazların,
Şehadet şerbetini içen orduların
Her karışında kutsal toprakların,
Fışkıran kanların yurdudur ÇANAKKALE.
Toprak uğruna ölen şehit deyince HAK,
Soldu bu uğurda nice yeşil yaprak
Ovalara vadilere gövdelerini sağanak sağanak,
Yağdıranların yurdudur ÇANAKKALE.
18 Mart 1915 Çanakkale savaşının yapıldığı tarih. O gün şan, o gün şeref, o gün gurur. O gün bir başka coştu boğazın suları, o gün Conkbayırı, Anafartalar, Arıburnu, Gelibolu halay çekti diller destan. O gün tarih yazıldı, yazılan tarihler hafızalara kazındı. O gün parladı şahlanarak nazlı bayrak, kükredi aslanlar gibi, artık bir daha sönmeyecek, rengini şehitlerden aldı, hiçbir ışık rakip olamaz ona, onun pırıltısı şerefli destanların ışığı, artık vatan sağ, artık ezanlar dinmez, vatan bölünmez, artık ÇANAKKALE GEÇİLEMEZ. Ama hiç kolay olmadı Çanakkale’yi geçirmemek
57. Alaya ölüm emri verildi, hiç kimse gocunmadan koşarak yürüdü ölüme, tam 628 yiğit gözünü bile kırpmadan can verdi.
Koca seyit 276 kg ağırlığındaki mermiyi Niğdeli Ali’nin de desteğiyle sırtladı omzuna,
“YA ALLAH ” diyerek yerleştirdi topun ağzına.
“Ya ALLAH Ya BİSMİLLAH” lafzıyla ateşledi topu, hedef düşman gemisi ve öylede oldu.
Her yer toz duman, Mehmetçik hain düşmana hesap sordu.
Hasan’ın başında kınası, vatana kurban oldu. Anası İsmail’e kardeş saydı koçunu, taş bastı yüreğine. Nitekim Hz İbrahim’de İsmail’i kurban etmemiş miydi Allah yoluna.
“Git Oğul Git, Ya Gazi Ol Ya Şehit” yeter ki vatan kurtulsun dedi.
Türküler söylendi, Marşlar çalındı,
Şahittir bunlara aynalı çarşı,
Yürüdü Mehmetler düşmana karşı,
Çanakkale geçilmez dediler, geçirmediler.
Uğurladı oğullarını kışlaya yüreği yanık analar,
İşlemeli mendil verdi yârine yavuklular, sevdalılar.
Bir name bile yollamadan sılaya,
Gülümseyerek şahadet şerbetini içti şanlı ordular,
Yetim kaldı kimi karnında, kimi kundakta bebeler,
Varsın yetim kalsın, babası şehit ya! bu gurur onlara yeter,
Alamadı muradını dünyadan kınalı kuzular,
Düşman mermileri göğüslerine girdi,
Vatan için onlar ölüme eyvallah dedi.
Bir kahraman takım ordusu idi, Yahya çavuşun bölüğü
Sadece üç kişilerdi üç koca alayla baş ettiler,
Destanlar yazıldı şanlarına yaraşır. Şair Vali Namık MEMİK’ in kalemi coştu Yahya çavuşun yiğitliğini anlatırken dedi ki !
Bir kahraman takım Yahya çavuştular,
Tam üç alayla burada gönülden vuruştular,
Düşman tümen sanırdı bu şahlanmış erleri,
Allah’ı arzu ettiler, akşama kavuştular.
İngiliz düşman kuvvetlerine karşı amansız bir mücadele vererek tarihe isimlerini altın harflerle yazdırmayı başardılar.
Vurulup alnından tertemiz yattılar,
Nazlı Hilalin uğruna güneş gibi battılar,
Varsın batsınlar, batmak vuslattır onlar için,
Ölüm hak değil midir zaten, hiç değilse şehit oldular.
Ölüm korkutamaz onları,
Onlar ki Uhud’da şehitlerin Pir’i, Hamza’nın torunları,
Yiğitlik destanını yazdırdılar tarihe.
Şu boğaz harbinin olmadı dünyada benzeri eşi,
En güçlü orduların geldi dördü beşi,
Top, tüfek, tank dediğin ne eder,
Kalleşler ordusuna bir tek ALLAHU EKBER yeter,
Nasıl da özetlemiş Koca Akif Mehmet’imin değerini şu dörtlükle
Bu taşındır diyerek Kabe’yi diksem başına,
Yine de bir şey yaptım diyemem hatırana.
Ey şehit Oğlu şehit isteme benden makber,
Agucunu açmış duruyor sana peygamber.
Var git şehidim tertibine haber ver,
Sana komşudur mahşerde Hz peygamber,
Livaül hamd Sancağını almış elinde,
Gelmen için yolunu gözler.
Göğsündeki mermidir, şehitlik şahidin,
Çanakkale geçilmez dedin geçit vermedin,
Mezarında rahat uyu Mehmet’im,
Çünkü cenneti en çok sen hak ettin.
Çanakkale geçilmez dedin ve geçirmedin.