DOĞA-İNSAN-MERMER

Karaman ve merkeze bağlı ilçelerde,köylerde , özellikle Taşkale , Yeşildere, Özdemir köyü,Narlıdere ,Kisecik, Demiryurt,İslihisar ,Karalgazi ve Kazımkarabekirin köylerinde  yaklaşık on yıldır yüzeyden çıkarılan madenlerden, mermer ocaklarının bir çığ gibi büyüdüğü bir bölge haline gelmiştir; çevre ve insan sağlığına , su havzalarına ,meralara , ekolojik dengeyi bozarak büyük zararlar vermektedir .her sektörde olduğu gibi maden sektörlerininde’de kanunlara uymak, çevre koşullarını düşünmek,doğayı korumak ve yazılı olmayan fakat insanlara zarar veren faaliyetlerden uzak durulması gerekir. 

Karamanda MTA tarafından  30 adet ruhsatlı mermer ocağı olduğu istatistiklere yansımıştır; ancak “istatistikler rakamlarla desteklenmiş yalanlardır.”diye ekonomistlerde bir görüş vardır. Madencilik çeşitlerinden   açık ocak madenciliği ile birlikte mermer ocakları ,taş ocakları sayısı gittikçe artmakta  çalışma yapılmadan kendi halene terk edilmektedir. Bu terk ediliş doğa ve içinde barındırdığı tüm canlılara zarar vermektedir taş ocakları tarafından yapılan çalışmalarda (taş savrulması ,gürültü ve hava şoku,yer sarsıntısı ve titreşimi ,heyelan  vb..)kalıcı ve geçici zararlar vermektedir. 

 Maden kanununa göre  25 hektardan küçük alanlarda mermer ocağı açmak için ÇED raporu zorunlu değil, bizler çok akıllı olduğumuzdan 25 dekar ruhsat izni alarak denetimsizlikten 100 dekara çıkarabiliyoruz. 

 Mermer ocaklarının sağlığa verdiği zararlar 

 Patlamalar dolasıyle 3.4 şiddetinde depreme eşdeğer  patlama bölgesinde sarsıntı meydana geliyor ,patlamalar toz ve emisyona ,yer altısu tabakasında kırılmalara neden oluyor,gürültü kirliliği oluşuyor ve tozlar rüzgar vasıtasıyle hava kirliliğine ve dolasıyle bölgede yaşayan canlılara bitki örtüsüne geri dönülmesi zor tahribatlar yapıyor,fauna ve florayı yok ediyor.yeraltı su tabakası kirleniyor ve yüzeysel su kaynakları kuruyor.taş ocaklarından yayılan tozlarda bulunan 2.5 mikrondan küçük parçacıklar akciğerlere zarar veriyor 

Trafik kazalarına’da sebep veriyor küçük toz parçacıkları asfalta yapışarak taşıtların kaymasına neden oluyorlar. 

Karamanın bir başka bölgesi doğduğum köy Taşkale neydi şimdi ne hallere düştü servet düşmanlığı yapmadan ekenomiye katkısını göz ardı etmeden ; herkesin kanun nizama uyarak ve doğaya ve insanlığa zarar vermeyecek şekilde üretim yapmasına kimse karşı duramaz ;ancak yukarıda belirtiğim gibi zarar veriyorsa buna kimse Müsaade etmemeli;Taşkale ve Kızıllarağini köylerinde  çok büyük talan yapılmaktadır;kanun tanımamazlık diz boyu genelde tarımcılığın yanında küçükbaş hayvancılık yapılmaktadır ;bu yüzden meralar çok büyük önem taşımaktadır her köye gittiğimde  mermer ocak sahipleri kural tanımaz bir şekilde  yeni ocaklar açmaktadırlar  ve bütün mera delik değik bir şekilde rezerv olmayan ocaklar moloz yığını  olarak   bırakıldığı için doğanın dengesini bozmaktadır.30.40 tonluk tırlar ile sevkiyat yaparak köy yollarını bozarak çukurlara ve heyelan meydana gelmektedir bu  nedenle kazalara sebep vermektedir  4 gün önce asfalttaki çukurlardan kurtulmak isterken bir köylü motosikletle kaza yaparak ağır yaralanmıştır ve bu yolların tahribatı yüzünden devlet büyük zararlara uğramaktadır. Son olarak başka çare düşünülerek  köy yoluna beton dökülüyor  

Doğayı ve tarım arazilerini yok ettiğini tarla kenarlarına biriktirilen , moloz yığınlarının tozları rüzgar dolasıyıle  başka bölgelerdeki tarım arazisi ,mera ve insan sağlığına zarar vermektedir;ayrıca yağmur sularının mermer  tozlarını   yeraltın’a taşıması nedeniyle  sularına  dolduğunu binlerce endemik bitkinin yok olduğunu ,hayvan otlatacak meralarının kalmadığını su havzalarının yok olduğunu yabani hayvanların bölgeyi terk ettiğini mevsimlerin bile değiştiğini açılacak yeni mermer ocaklarının yerini bile köylüye ilgili kurumlara bildirmeden at koşturduğunu yollarını tahrip ederek ulaşımı engellediğini dile getirerek artık protestolara eylemlere başlamışlardır. 

Son zamanlarda artık teknolojinin gelişmesiyle  ve sosyal medyanın kullanımının artmasıyle ,köylülerin bilinçlenmesiyle çevre duyarlılığının gelişmesiyle, halk kendilerinin ileride daha fazla mağdur olacaklarını ve meralarının yok olacağını  ,sağlıklarını bozulacağını idrak ederek hak arama nedeniyle  eylemlere başlamışlardır; en son Kazımkarabekir ilçemizde Karalgazi köy halkı   mermer  ocaklarına karşı eylem yapmıştır, ancak yerel ve ulusal basında haber yapılmadığından etkili olmamıştır, 

Taşkalede’de dernekler ve köy halkı   imza kampanyası başlatmıştır,kamuoyu ve ilgililer destek vermediği için başarıya ulaşamadı. 

Mermer Ocaklarının Ekonomimize Katkısı... 

Bu maden ocaklarında işçi istihdamı ,ülke ekonomisine büyük katkılar sağlamaktadır   Türkiye dünya doğal taş rezervinin MTA tarafından yapılan araştırmalarda  (13,9 milyar ton ) dünya mermer rezerv ‘in % 40‘ına sahiptir; Türkiye de çıkarılan mermerler dünyanın en önemli  yapılarında  kullanılmaktadır örneğin Beyaz Sarayda ,Alman Parlamentosu,Fransız parlamentosu, Vatikan, en önemli kiliselerde,Disneylanda’da kullanılmıştır.Bu önemli rezervler Anadolu ve Trakya boyunca geniş bir alana yayılmıştır. Ege bölgesinde %32 Marmara %26,İç anadolu %11  Ülkemizde 80’in üzerinde değişik yapıda ve 220’nin üzerinde değişik renk ve desende mermer rezervi belirlenmişti  yaklaşık ruhsatlı 2.500 adet  bej mermer ocağı  1.500 adedi aktif çalışmaktadır. sektörde yaklaşık 60 bin işçi istihdam edilmektedir. Dünyada mermer üretiminde  altıncı,ihracatta ise üçüncü sırada bulunmaktayız, maden ihracatı gurubunda ise  mermer  %17’lik bir paya sahiptir. 

Ekonomiye katkısını , insan ve doğaya verdiği zararları konusunda terazi kefesini iyi dengelemek gerekmektedir;sadece  ekonomiye katkısı var diye geleceğimizi karartmanın bir mantığı yoktur . 

Zaten yerel yönetim kanununu yüzünden köylüler; yıllarca yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda bırakıldılar; kalanlarda mermer ocakları yüzünden terk etmesinler    Doğanın,köylülerin yok olmaması için yasal denetimlerini yapılması yasalara uymayanlara gerekli müeyyideleri uygulanmalı ; gerekirse kapatılması yoluna gidilmeli çünkü köylünün ve doğanın tokat atması çok sert olur.