Halk arasında çay ya da diğer sıvı içeceklerin fazlaca tüketildiğini ve suyun yerini tuttuğunu söylediğine şahit olmuşuzdur fakat bu doğru değildir. İçilen çay, kahve, kola gibi içecekler diüretik(idrar söktürücü) oldukları için asla suyun yerini tutmazlar, vücuttan su atılımını da arttırırlar. En iyi çözücü, saf, katkısız ve doğal olan içecek su olduğu için günlük su tüketimine önem vermek gerekmektedir. Su, yaşamamız için şart. Çünkü vücudumuzun yüzde 60-70′i sudan oluşuyor. Gerekli olan günlük su ihtiyacı giderilmediği zaman belli rahatsızlıkların ortaya çıktığına tanık oluyoruz.
· Baş ağrısı, unutkanlık ve konsantrasyon bozukluğu: Beynin yüzde 90’ı sudan oluşmaktadır. Bu nedenle susuzluğun ilk belirtileri beyin fonksiyonlarında ortaya çıkmaktadır. Oluşan baş ağrısı ilaç kullanmaya gerek kalmadan sadece su içmekle bile tedavi edilebilir.
· Ciltte kuruluk: En büyük organ deridir. Susuzluk nedeniyle ciltte meydana gelen kuruluk, kırışıklıklara neden olur. Ne kadar çok su tüketilirse, yaşlanma belirtilerini o kadar geç ortaya çıkar.
· Kalpte yorgunluk: Alınan sıvı miktarı yeterli ise kalbin çalışma hızı normal olacak ve ritim sorunları daha az yaşanacaktır.
· Saç dökülmesi ve kepeklenme: Az su tüketimi saç derisi kuruması ile birlikte kepeklenmeye neden olabilir. Bu da saç derisinin tutulmasını azaltıp, saç dökülmelerine zemin hazırlayabilir.
· Kabızlık: Sindirim sistemi daha yavaş çalışır ve kabızlık meydana gelebilir.
· Kas Krampları: Su, eklem sağlığımız için çok önemlidir. Eklemlerimizdeki özellikle hareketi sağlayan kıkırdak dokusunun su oranının yüksek olması gerekir. Bu oran azaldığında eklem hastalıklarına yakalanma riski artar. Su tüketimi ile kasların elastikiyeti artacak, bu da eklem ve kemik sağlığını olumlu etkileyecektir. Su tüketimi eklem sağlığı açısından faydalı olduğundan daha iyi bir egzersiz imkânı verecektir.
· Düzensiz tansiyon: Uzun vadeli susuzluk ciddi problemlere neden olur. Tansiyon, kan dolaşımı, sindirim, böbrek görevleri ciddi olarak etkilenmektedir.
· Böbrek problemleri: Böbrekler aynı zamanda boşaltım sistemidir. Yani vücudu toksit(zehirli) maddelerden uzaklaştıran sistemdir. Bu sistemin çalışması için bol sıvı gerekir. çünkü toksit maddeler de su ile atılır.
· İdrarınız koyu sarıdır: Kan basıncınız düşerken ve dokular kururken, böbrekler harekete geçer ve idrarı yoğunlaştırarak ya da idrar üretimini tamamen durdurarak kendisini korumaya çalışır. İdrar daha yoğun hale gelince rengi de koyu sarı oluncaya kadar koyulaşmaya devam eder.
· Gözyaşı üretimi durur: Gözyaşları gözleri temizlemek ve yağlamak için kullanılıyor. Tüm gözyaşları su içerir. Bu nedenle su seviyesi azalınca, gözyaşı üretimi durur.
· Vücut direncinde düşme: Gribe karşı da, vücut direnci için de susuzluğun bertaraf edilmesi çok önemlidir. Virüslerin kuru ortamda üremeleri kolay oluyorken, ıslak ve nemli dokularda üremesi zordur.
Metabolizmanın mükemmel işleyebilmesinin yanında sağlıklı ve güzel bir hayat sürmenin temel koşulu bol bol su içmekten geçiyor.
Su içimini artırmak için yapılabilecek pratik önlemler;
· Değişiklik istediğinizde suyun içine kıyılmış nane atın.
· Soğuk günlerde içine limon sıkılmış ılık su için.
· Gününüzü en çok geçirdiğiniz yerde, örneğin çalışma masanızda ya da mutfak tezgâhının üzerinde mutlaka su bulundurun.
SAĞLIKLI GÜNLER …