Akademinin Edebiyat başlığı altında, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. İdris Nebi Uysal, "Dilimiz Kimliğimiz Kültürümüz" başlıklı bir söyleşi ile öğretmenlerle buluştu. Söyleşiye yoğun ilgi gösteren öğretmenler, dilin kültürle nasıl şekillendiğini, kimlik üzerindeki etkilerini ve Türk dilinin tarihsel yolculuğunu dinleme fırsatı buldu.
DİLİN TANIMINDAN KÖKLERİNE: TÜRK KÜLTÜRÜNDE DİLİN ÖNEMİ
Söyleşisine dilin tanımıyla başlayan Prof. Dr. Uysal, dilin yalnızca bir iletişim aracı olmadığını, aynı zamanda toplumun belleğini, değerlerini ve kimliğini taşıyan önemli bir yapı taşı olduğunu vurguladı. Türkçenin tarihi derinliğine dikkat çeken Uysal, dilin, toplumların kültürel sürekliliğini nasıl sağladığını detaylı örneklerle ele aldı. Dilin kültürün aynası olduğuna değinen Prof. Dr. Uysal, Türkçenin yalnızca bugünkü kimliğimizi değil, aynı zamanda geçmişimizi de yansıtan bir miras olarak görülmesi gerektiğini ifade etti.
KÂŞGARLI MAHMUD VE DÎVÂNU LUGÂTİ'T-TÜRK ÜZERİNE AYRINTILI İNCELEME
Prof. Dr. Uysal, Türk dilinin en eski ve en kıymetli kaynaklarından biri olan Dîvânu Lugâti't-Türk hakkında öğretmenlere geniş bilgiler sundu. Dünyaca bilinen bu eserin, 1072 yılında Bağdat'ta Kâşgarlı Mahmud tarafından yazılmaya başlandığını ve 1074 yılında tamamlandığını belirten Uysal, eserin dört kez gözden geçirilerek son şeklinin 1076 yılında verildiğini aktardı. Eser, 1077 yılında Abbasi Halifesi Muktedî-Biemrillah'ın oğlu Ebü'l-Kasım Abdullah'a sunulmuş ve bu tarihten itibaren Türk dili için bir başucu kaynağı haline gelmiştir.
DÎVÂNU LUGÂTİ'T-TÜRK KÜLTÜREL VE TARİHSEL AÇIDAN ELE ALINDI
Kâşgarlı Mahmud'un, dönemin halk ağzında kullanılan Türkçe kelimeleri derleyerek oluşturduğu Dîvânu Lugâti't-Türk'ün yalnızca bir sözlük olmadığını vurgulayan Uysal, eserin aynı zamanda Türkçenin gramer özelliklerini, ses bilgisi ve yapı bilgisine dair detayları içeren ansiklopedik bir nitelik taşıdığını ifade etti. Eserin, Orta Türkçe dönemi dil özelliklerini yansıtmasının yanı sıra Türk halk edebiyatı, mitoloji, coğrafya, halk tıbbı ve tedavi yöntemlerine dair bilgiler sunduğunu da belirten Prof. Dr. Uysal, Dîvânu Lugâti't-Türk'ün kültürel ve tarihsel açıdan derin bir miras olduğunu anlattı.
Eserdeki 8.000'e yakın kelime maddesi üzerinden dilin yapısal zenginliğine değinen Uysal, atasözleri, deyimler ve şiirlerle süslenen sözlüğün Türkçenin yalnızca günlük yaşamda değil, aynı zamanda edebi ve kültürel alanlarda da ne kadar köklü bir birikime sahip olduğuna dikkat çekti.
Söyleşi, öğretmenlerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Prof. Dr. İdris Nebi Uysal, dilin kültür ve kimlikle olan ilişkisini açık ve akıcı bir şekilde anlatarak, öğretmenlerde derin bir etki bıraktı. Soru-cevap bölümünde öğretmenler, dilin günümüzdeki durumuna, kültürel erozyon risklerine ve dildeki köklerin önemine dair sorular yönelttiler. Prof. Dr. Uysal, bu sorulara yanıt verirken dilin bir milletin kimliği üzerindeki belirleyici rolünü bir kez daha vurguladı ve dilin korunmasının, kültürel süreklilik için ne kadar hayati olduğunun altını çizdi