ESKİ YILLARDA MİLLİ BAYRAMLARIMIZ

Milli bayramlarımızdan olan 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramının da Karaman’ımızı da 1945-1957 yılları arasındaki kutlamalarından özetle bahsetmek istiyorum.

Bayram bir sevinçtir, bir övgüdür, bir kurtuluşun sembolüdür, bir yaşamanın ve gelişmenin bir açılımıdır velhasıl her yönüyle de bir sevinç gurur vericidir. Karaman’ımızın da bu yıllar arasında bir tek ortaokulumuz var idi. Karaman’da ortaokul 1933 yılında açılmıştır. İlk binası Arapoğlu Camisinden yeni hamam ve Tartan evine giden yolun üzerinde iki katlı bir binada 12 talebe ve öğretmen ile öğretime başlamıştır. Sonraki yıllarda şimdiki Yunus Emre Ortaokulunun olduğu yere taşınmıştır. Karaman’da lise ve diğer okullarda ilerleyen yıllarda artarak açılmıştır. Lise 1957 yılında aynı ortaokul binasında beraber 4 yıl öğretime devam edilmiştir.

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı etkinliklerinin çalışmaları ise ortaokulun beden eğitiminde başlar, yılbaşından itibaren bayramda yapılabilecek olan jimnastik hareketleri kasa ve minder atlamaları, ateşli çember atlaması, piramit kurma, çeşitli spor yarışmaları (çuval ve yumurta) gibi faaliyetler okul avlusunda yapılırdı. Boru ve trampet takımının çalışmaları ise her gün son dersten sonra okulda yapılırdı. Sınıfların beden eğitimi derslerinde yaptıkları jimnastik hareketleri de toplu olarak 21 günde bir okul bahçesinde provalar halinde yapılırdı. Büyük genel provalar ise Nisan ve Mayıs aylarında bir veya iki kere tekrar edilirdi. Beden eğitimi derslerinde kasa ve minder hareketlerinde başarılı olanların seçmeleri yapıldıktan sonra takımlar belli olur ve öğrenciler bayram hazırlıklarını daha da sık olarak çalışılarak yapılırdı. Tabi ki bu seneler arasında öğrenci sayısı az olmasına rağmen ilgi çoktu. Burada şunu da belirtmek isterim. Bütün bu çalışmaları kız ve erkek öğrenciler bir arada yaparlardı. Bu hazırlıkların tek mimarı da hem okul müdürü hem de bütün beden eğitimi derslerine giren Zeki Yılmaz öğretmenimizdir. Bütün bu hazırlıklar tamamlandıktan sonra son prova bayramdan bit hafta önce top sahası dediğim şimdiki ise, Erkek Sanat ve Kız Meslek Lisesinin olduğu yerde (istasyonda) yapılırdı.

Bayrama ortaokul öğrencileri tamamı, ilkokullardan 4 ve 5’inci sınıflar, askeri birlikler (topçu ve süvari alayı vardı) ve siviller katılırdı. Bunlar spor kulüpleri, avcılar ve diğer dernek kuruluşlarıdır. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı törenleri bu sahada kutlanırdı. Merasim öncesi Atatürk anıtına çelenk konur ve bayram resmen başlamış olurdu. Bütün dükkanlar ve evler resmi yerler bayrakla donatılırdı.

Bayram yerindeki konuşmaların başlangıcı İstiklal Marşı okunur arkasından Atatürk’ün gençliğe hitabesi hep beraber okunurdu. Bundan sonra günün manası ve ehmmiyeti bakımından konuşmaları yapmak üzere kürsüye ilçe kaymakamı gelerek konuşmasını yaptıktan sonra gençlik adına bir öğrenci konuşma yapar ve okulların şiir okumaları alfabetik sıraya göre yapılır okunurdu. Bundan sonra ortaokulun hazırlamış olduğu jimnastik gösterileri, kasa ve minder hareketleri, ateş çemberinden atlamalar ve nihayetinde de k ayrı kule olan ve üç kattan oluşan kuleye çıkış gösterisi yapılırdı. Bu kule çıkışında benim bir yaşantımı anlatmak istiyorum. Bayram yerinde kuleler üç katlı olarak üst üste çıkılır ve en sona bir kişi çıkar Türk bayrağını veya bir Atatürk potresini açardı. O yıllarda Kıbrıs olayları çok büyük hız alıyordu ve bizde pankart olarak KIBRIS – TÜRKTÜR yazılı iki ayrı pankartla iki ayrı kulede açmak için hazırladık ve bayram günü bu işi yapıyorduk. Kulenin birinde son kişi ben (Mustafa Koçak) diğeri de (Abdurrahman Çoban) idi. Bana aşağıdan bu yazıyı veren arkadaş ters verince rüzgar da fazla olunca çitalı bu yazıyı (KIBRIS) çevirirken yere düştüm. Hamdolsun bir olay olmadı toparlandım baktım Abdurrahman çıkmış beni bekliyor hemen üç katı çıktım ve yarı yırtık Kıbrıs yazısını açtım. Nemi oldu? Çok büyük alkış aldık ve okul müdürümüz Zeki Yılmaz’a çok kıymetli ödüller verildi. Bana bu cesaretimden dolayı Karaman Kıbrıs Türk’tür Cemiyeti Başkanı Av. Kemal Özbucak on adet Atatürk ile ilgili kitaplar verildi. Bu anımı be bayram günleri geldikçe hep yad etmekteyim. Konuyu epey dağıttık galiba. Resmi geçitler yapıldıktan sonra spor yarışmaları yapılırdı. Öğleden sonrada spor kulüplerinin maçları yapılırdı.

Bu bayram gününde de istasyon ve parkı bayramın ayrı bir şenliği ve yaşam yeri olarak halkımız hoşça bir bayram günü yaşayarak geçirir.

Bu eski yıllarda askeri birliklerden de bir veya iki bölük asker silahlı ve silahsız olarak gösteri hareketleri yaparak bu Gençlik ve Spor Bayramına katılırdı. Zamanla askeri birlikler çekildikçe bu bayram iştirak edememişlerdir. Yürüyüş törenlerine katılmışlardır.

Toplum olarak bu gibi milli bayramlarımızı ruhu ile daima coşku ve sevgi günleri yaşamları içerisinde var olalım ve de bir olalım dilekleriyle.