Esengül Korkmaz Çiçekli, Karaman Vali Yardımcısı. Aynı zamanda Karaman Valisi Mehmet Fatih Çiçekli’nin eşi… Yani hem vali, hem firstlady... Devlet memuru baba ve ev hanımı annenin 2 çocuğundan biri. Eğitime değer veren bir ailede yetişen Esengül Hanımefendi, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu…
21 yıllık meslek hayatında, Vali Bey ile görev yaptıkları illerdeki eksiklik ve sorunları yerinde belirleyerek çözüm odaklı çalışmalar yürütmüş. Yaklaşık bir buçuk ay önce 8’inci görev yeri olarak geldiği Karaman’da plansız ziyaretler yaparak halkla bir araya gelen ve candan yaklaşımıyla Karamanlılar tarafından şimdiden çok sevilen Esengül Hanımefendi, yaptığı ziyaretlerde bir yandan da kentin ihtiyaçlarını belirleyerek çözümü için kolları sıvıyor…
“AİLEM VE ÇEVREMİN DESTEĞİNİ ALDIM”
Eğitim konusunda ailesinden tam destek alan Esengül Korkmaz Çiçekli, bunun hayatının akışında çok etkili olduğunu söyledi:
“1978 Ankara doğumluyum. İlk, orta ve lise tahsilimi Ankara’da tamamladım. Annem ev hanımı, babam devlet memuru. 2 kardeşiz. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunuyum. Abim meteoroloji mühendisi. Babamın görevi vesilesiyle Ankara’da doğdum, büyüdüm. Çevremizde babamdan başka memuriyet yapmış çok kimse yok. Eğitim konusunda babam ve annem çok destekçi ve hassastı. Bu konularda tabiki aile desteği çok önemli. Ben de ailemden tam destek aldım. Abim de öyle. O da İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu… Aile desteğinin yanında çevre de çok önemli. Ankara zaten çok okuyan, eğitime değer veren bir şehir. İkisi birleşince yani hem aile hem çevre destek olunca eğitime ve mesleğe yönelmem daha mümkün oldu.
“TÜRKİYE’DE EĞİTİME ULAŞMAK ARTIK ÇOK KOLAY”
Eğitim konusunda imkânların eskisi gibi olmadığına dikkati çeken Esengül Hanımefendi, şu ifadeleri kullandı:
“Önceden eğitime ulaşmak çok zordu. Şimdi Türkiye’de imkânlar çok fazla. Biraz merak olduğu zaman, Türkiye’de eğitim almak ve kariyer yapmak eskiye göre çok daha kolay. Bizler de örnek olduğumuzu düşünüyorum. Çalıştığımız çevrelerde ve görev yaptığımız illerde elimizden geldiğince bu konuda birlikte hareket ettik. Eğitime ulaşamayan, maddi imkânsızlık çeken her talebeye elimizden geldiğince yardımcı olduk, destekledik. Ama bu dönemden sonra bence talebelerin de çok daha gayretli olması gerekir. Çünkü son dönemde çocukların aklını çeldirici sanal âlem, sosyal medya ve platformlar var. Buna dikkat etmemiz gerekir… Bilgiye ulaşmak çok daha kolay ama hala ulaşamayan, zorluk yaşayan öğrencilerimiz olabilir. Devletin elinin dokunmasının gerektiği her yerde biz görevimizin başındayız. Elimizden geldiğince destek oluyoruz.”
KADIN İDARECİ OLMAK…
Kadın idareci olmanın dezavantajlı görünse de 21 yıllık meslek hayatında her zaman avantajlarını gördüğünü anlatan Esengül Hanımefendi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2004 yılında kaymakam oldum. 21 yıldır mesleğimi sürdürüyorum. Vali bey Yenice’deydi. Sonrasında Iğdır’da görev yaptık. Ben Karakoyun İlçesi’ndeydim. Vali Bey Aralık’ta görev yaptı. Sonrasında Elazığ Kovancılar Kaymakamıydım, vali bey Palu kaymakamıydı. Sonra Sakarya Söğütlü ilçesinde görev yaptık. Vali bey vali yardımcısıydı. Sonra İstanbul’a gittik. Ben Beykoz kaymakamıydım, vali bey İstanbul vali yardımcısıydı. Ardından Ankara’ya geldik. Vali bey bakanlıkta özel kalem genel sekreterliği görevindeydi ben Pursaklar İlçesindeydim. En son vali beyin Karaman Valiliğine atanmasıyla ben de Karaman Vali Yardımcısı oldum. Mesleğe başlayalı 21 yıl doldu. Görev yaptığımız her yerde güzel tepkiler aldım. Kadınlar iş hayatında eskisinden çok daha fazla etkin rol alıyor. Eskiden olmuş olsa da, artık insanlar şaşırmıyor. Çünkü kadın idareci sayısı eskiye göre çok arttı. Ben hep pozitif taraflarını gördüm. Hem idari mekanizmada hem de halk nezdinde. Kadın idareci olduğum için hep bir naiflik ve güzellikle karşılanıyorum. Kadın idareci olmak isteyen ve çekinen arkadaşlarımıza şiddetle tavsiye ediyorum… Kadınlar daha detaylı düşünüyorlar. Çoğu zaman biz, erkeklerin göremediği şeyleri görebiliyoruz. Kadınlar, dertlerini kadın idareciye çok daha rahat anlatabiliyor. Kadın hissiyatı ve hassasiyeti devreye giriyor hemen. Mesela bir vatandaş çocuğuyla ilgili derdini anlatırken, anne olduğumuz için daha iyi anlıyoruz. Annelik hissiyatı bunu gerektiriyor. Kadınların duygu dünyaları çok daha geniş. O açıdan kadın idareci sayısı artıyor ve bence bu artışa ihtiyaç da var. Çünkü toplumun yarısı erkek, yarısı kadın. Görevler paylaşılınca ve birlikte hareket edilince ortaya çok daha güzel şeyler çıkıyor.”
“İŞLERİMİ HEP KENDİM YAPMAYA ÖZEN GÖSTERİRİM”
Kadın idareciliğinin yanı sıra, evdeki anne, eş ve evlat olarak sorumluluklarını da profesyonellikle yerine getiren Esengül Hanım, diğer tüm kadınlar gibi günü koşuşturmayla geçse de eve geldiğinde yardımcısı olduğu halde birçok işini kendisi yapıyor:
“Vali Beyle dönem arkadaşıyız. Evlilik birlikteliğimiz oldu. 16 ve 11 yaşında 2 oğlum var. Ben her zaman çalıştığım için ailem çok yardımcı oldu. Onun haricinde evimizde bir yardımcı ablamız da var. Ama ben yetiştiğim kadar işlerimi hep kendim yapmaya özen gösteririm. Sabahları uyandığımızda çocuklarımız okula gideceği için önce onların kahvaltılarını hazırlıyorum. Onları okula gönderiyorum. Sonrada ben işe geliyorum. Hafta sonları çocukların ödevleriyle ilgileniyorum. Sosyal faaliyetleri varsa onunla alakadar oluyorum. Hafta sonu bir görev ve ya vazifemiz yoksa. Evde olmadığım zamanlarda yine benim yönlendirmemle yardımcı ablaları idare ediyor. Dolayısıyla diğer tüm çalışan kadınlar gibi hem aile, hem profesyonel destekle bu işi götürmeye çalışıyorum.”
“AİLECE HEP BİRİKTE YEMEK YAPIYORUZ”
Mutfakta birlikte zaman geçirmeyi sevdiklerini söyleyen Esengül Hanım, şu ifadeleri kullandı:
“Her anne gibi çocuklarımla alakadar oluyorum. İhtiyaçlarını hem fiziki hem duygusal karşılamaya gayret ediyorum. İş haricinde hep onlarla beraberim. Evde genelde çocukların istekleri ön planda oluyor. Hafta sonu evde olduğumuz zamanlarda mutfağa birlikte girip bir şeyler hazırlamayı çok seviyoruz. Onlar tavuklu makarnayı çok sever. Girip birlikte yapıyoruz. Vali Bey de yardımcı olur. Pankek, krep hazırlıyoruz. Pazarları özellikle vali bey ve çocuklar menemen ve sucuklu yumurtayı birlikte yaparlar. Kahvaltıyı onlar hazırlar. Onların sevdiği pratik şeyleri yapıyoruz… Herkesin hayatta rolleri var. Evde annesiniz. Anne babanızın yanında evlatsınız. İşte Vali yardımcısısınız. Bunların hepsini birlikte yürütmeye çalışıyoruz. Her kadın gibi ütü yapan, ev işlerini yapan, çocuklarını okula getirip götüren bir kadınım. Diğer kadınlar gibi. Annelik demek aslında fedakârlık demek. Biz de gücümüz nispetince, elimizden geldiğince bunu yürütüyoruz. Rolleri karıştırmadan. “
“ŞEHRİ TANIDIKÇA, İHTİYAÇLARI TESPİT EDİP ÇÖZÜM ODAKLI PROJELER YAPACAĞIZ”
Vali yardımcısı olarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nı ilgilendiren konularla görevlendirilen Esengül Hanımefendi, konu hakkında şu bilgileri verdi:
“Ben vali yardımcısı olarak hem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bakıyorum, hem de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına. Aynı zamanda Üniversite de bende. Kente geleli kısa bir süre oldu tabiki. Burada kadın, aile ve üniversitenin birlikte olduğu projeler yapmaya gayret edeceğiz. Burada planladığımız projelerimiz var. Hayata geçirince detayları paylaşacağım. Kadınların, çocukların, engellilerin olduğu, dezavantajlı kesimin olduğu her projede olacağız. Şimdi şehit ve gazi ailelerimizi ziyaret ediyoruz il müdürümüzle. Onların istek ve taleplerini yerine getirmeye gayret ediyoruz. Ya da eksik olan şeyler varsa onları tamamlıyoruz. Vakıfta da sosyal manada ihtiyaçlı ailelere, çocuklara elimizden geldiğince destek olacağız. Şehri tanıdıkça şehrin ihtiyaçlarını görüp görev alanımız çerçevesinde elimizden geldiğince gayret göstereceğiz.”
“DİZ DİZE TEMAS DOĞRU NETİCE VERİR”
İdareciliğin halkla el ele yürütülmesi gereken bir iş olduğunun altını çizen Esengül Hanım, şunları söyledi:
“Bizim yaptığımız iş sosyal bir iş. Halkın içinde olarak, onların düşüncelerini alarak yapmamız ve yürütmemiz gereken bir iş. Bunda da duvarların olmaması gerekiyor. Karaman halkı da bu çerçevede çok samimi Anadolu insanı. Dolayısıyla araya bir mesafe koyulacak bir durum da yok. Vali beyle biz diğer görev yaptığımız yerlerde de bu şekilde mesleğimizi icra etmeye çalıştık. Evlerine gittiğimizde insanlar annemiz, babamız, kardeşimiz evladımız oldu. O hissiyatı veriyorsak zaten çok da güzel işler çıkıyor. Bu ziyaretler doğaçlama olduğu zaman ihtiyacı da görebiliyoruz. Dolayısıyla biz de bu memleketin bir ferdi olarak ne kadar çok sahada olursak o kadar bilgi ediniriz. Diz dize temas her zaman doğru netice verir. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Meslek hayatımız boyunca da hep bunu kendimize şiar edindik. Karmanda da aynı şekilde devam edeceğiz. Yani ihtiyaçları yerinde görüp, yerinde çözmeye ve samimiyetle yürümeye… En önemlisi de o içimizdeki samimiyet. O samimiyetin vatandaşta karşılık bulduğunu, bulacağını düşünüyorum…”
TATLI ATIŞMALAR, BAŞARILI İŞ BİRLİĞİNE DÖNÜŞTÜ
Mesleğin ilk yıllarında meslektaşı ve eşi olan vali beyle ‘Ben daha iyi yapmalıyım’ yaşadığı şeklindeki tatlı atışmalar, zamanla profesyonel iş birliğine dönüşmüş:
“Vali beyle mesleğin başında çekişme oluyordu. ‘Şunu ben daha iyi yapmalıyım’ gibi. Ama belli bir yıldan sonra kendimizi tanıma, mesleğimizi tanıma, yapabileceklerimiz falan.. Fikir alışverişleri her daim vardı. Benim hem kadın olmam, hem de mizacım gereği vali bey ‘Sen bu işi çok iyi yaparsın’ ‘Bunun mevzuatına sen daha hakimsin’ dediği şeyler çok oluyor. Bunun çok faydasını da gördüm. Ama mesleğin özellikle ilk yıllarında tatlı çekişmelerimiz olmuştur. Ama zamanla o oturuyor. Bir fikir birlikteliği oluşuyor. Dolasıyla vali beyle mesleki manada çekişme değil, işin çözümü için birlik içinde çözüm odaklı çalışıyoruz.”
KARAMAN’DA YAPACAK ÇOK İŞİMİZ VAR
Karaman’ın kendi kendine yetebilen çok güzel bir şehir olduğunu ifade eden Esengül Hanımefendi; kentin gelişmesi için de ‘’Yapılacak çok işimiz var” diyerek kolları sıvıyor:
“Türkiye’nin değişik yerlerinde vali beyle birlikte hizmet ettik. Karaman 8. görev yerimiz. Biz Karamanı, Karamanlıları çok sevdik. Çok düzenli, güzel bir şehir. Çalışan bir şehir. Kısa sürede bunları gördük. Eğitim kalitesinin güzel olduğunu okulların fazlasıyla şehre hitap ettiğini ve sınıf ortalamalarının güzel olduğunu gördük. Kültür de güzel bir yerde. Tabiki buraya katacağımız çok şey olacaktır. Yapılacak da çok iş var. Ama genel manada Karaman’ın kadim, kültürel alt yapısı var. Vali beyle biz, buna ne katabiliriz diye düşünüyoruz. Güzel bir şehir, bu güzelliğin değerini bilip koruyarak daha da güzelleşmesi için durmadan devam etmek lazım. Kendi kendine yeten bir şehir. Kültür, sanat ve spor manasında bence mesafe kat edilebilir… Karaman bizler için hayırlı uğurlu olsun. Allah mahcup etmesin. Biz Karaman’ı çok sevdik. İnşallah görev süresince aşkla, şevkle devam ederiz.”