KARAMAN TARIMINA KADIN DOKUNUŞU Foto Galeri: KARAMAN TARIMINA KADIN DOKUNUŞU


Karaman Tarım ve Orman İl Müdürü Hatice Bulut, kadınların her alanda olduğu gibi tarımsal alanda da her zaman desteklenmesi gerektiğine dikkati çekerek, devlet politikasıyla yapılan teşviklerde kadınlara pozitif ayrımcılık uygulandığını söyledi. Bulut, kadınların üretimin her alanında aktif rol aldığını belirterek, şunları söyledi:
“Kadınlar üretimin her dalında aktif. Bugün baktığınız zaman, tarla da çapa yapmadan tutun da, fabrikada ürünlerin işlenmesi ve paketlenmesinde ve sofralarımızda gıda olarak sunulmasında, kadının çok büyük bir payı var. Bu kadınlar hem üretiyor, hem de ürettiklerini sofralarına getirip, aş ediyor, yemek ediyor. Yani, tüketici, tarafından da üretici tarafında da, kadınlar zaten hep var. Bu sebeple bakanlığımız yapmış olduğu tüm destekleme ve projelerde kadınlarımıza puanlamada her zaman öncelik tanıyor.”

“ÇİFTÇİLERLE YAKIN TEMAS KURUYORUZ”

Göreve geldiği günden itibaren çiftçilerle yakın temasta bulunduğunu ifade eden Hatice Hanım, bu kapsamda her hafta köy köy gezerek çalışmalar yaptıklarını söyledi:

“Ben aslen Bursalıyım. 2007 Atatürk Üniversitesi Ziraat Mühendisliği Toprak bölümü mezunuyum. Bir süre özel sektörde tecrübem oldu. 2010 yılında memuriyet hayatıma başladım. 2010 yılından 2023 yılına kadar Kırşehir’de göre yaptım. Kırşehir’de önce ziraat mühendisi olarak başladım. Sonrasında kırsal kalkınma örgütlenme şube müdürü olarak devam ettim. Yaklaşık 4.5 yıl şube müdürlüğü görevimden sonra da 2023 yılında Karaman İl Müdürü olarak atandım… Uzun yıllardır zaten iç Anadolu’da görev yapıyorum. Burada Anadolu insanı, cömert, üretken, yardımı sever. Tarım anlamında, üreticilik anlamında da oldukça ileride Karaman. Tarımsal açıdan oldukça zengin. Tarımsal ürün çeşitliği açısından da zengin bir bölge. Bölgede nohut, arpa, buğday, ayçiçeği yetiştiriliyor. Bunların yanında arıcılık faaliyetleri var. Ayrıca Karamanın mikro klima özelliği olan bölgeleri var. Bu bölgelerde zeytin, antepfıstığı, cennet hurması, seracılık ve sebzecilik gibi birçok alan ve ürün var. Çok zengin ürün çeşidi olunca tabii bizim sorumluluğumuzda bir o kadar fazla. Karaman'a geldiğimde üreticilerimizin bilinçli olduğunu gördüm. Sadece doğru yönlendirmeye ihtiyaçları vardı. İletişimi sağlamak adına bir kopukluk vardı. İl müdürlüğündeki arkadaşlarımızla çok büyük emekler veriyoruz. Çok özverili çalışıyoruz. Yapılan çalışmaları en doğru şekilde üreticiye iletmek adına bir kopukluk vardı. Biz de geldiğimiz ilk günden beri ekibimize beraber güzel bir bağ kurduk. Köy köy gezerek, üreticilerimizde, çiftçilerimizle, yakına temaslarda bulunuyoruz. Yani devletin politikaları nedir? Projeleri nedir? Desteklemeleri nedir? Neyi nasıl yapmaları gerekiyor? Bu noktada üreticiyle bire bir iletişim halindeyiz. Gündüzleri, muhtarlıklarda, köy kahvelerinde, cuma hutbelerinde, akşam ise kahvelerde, birçok yerde toplantılar gerçekleştiriyoruz. Bu iletişimi güçlendirmek adına. Ve bunun geldiğimizden beri düzenli olarak yapıyoruz. Çok üreticilerimizden de, olumlu bir dönüş alıyoruz bu konuda.”

“KADINDAN MÜDÜR MÜ OLUR”

Hatice Hanım, göreve geldiği ilk zamanlarda çiftçilerin ‘Kadın müdür mü olur?’ sözlerinin kulağına geldiğini ancak çiftçinin önyargısının zamanla değiştiğini ifade etti:

“İl geldiğim zamanlarda çiftçilerimiz ‘Kadından müdür mü olur?’ diye söylemiş. Çok önemsemedim. Çünkü kendimi çok iyi tanıyorum o noktada. Kendimi çok iyi tanıdığım için üreticilerimize de çok iyi tanıttığımı da düşünüyorum? Çünkü kadın zaten üretimden uzak değil. Bugün baktığınız zaman, tarla da çapa yapmadan tutun da, fabrikada bunların işlenmesi ve paketlenmesinde, gıda olarak sunulmasında, kadının tüm sektörde payı var. Yani kadın il müdürü olması kadar doğal bir şey yok. Çünkü kadınlar tarımın her sektöründe, her dalında var. Tüketici boyutunda da var. Kadınlarımız hem üretiyor, hem de gidiyor. Bu ürettiklerini sofralarına getirip, aş ediyor, yemek ediyor. Yani, tüketici, tarafından da üretici tarafında da, kadınlar zaten hep var. O yüzden bunu anlattım onlara ve hiç zorluk yaşamadım. Karaman üreticilerimiz, bağrına bastı. Tarım iş gücünden dolayı ilk bakışta erkek egemenliği olan bir sektör gibi düşünülüyor. Ama bu dışarıdan böyle algılanıyor tamamen. Şu an bölgemizdeki çiftçiler kadın müdürün, onlara sağlamış olduğu, avantajları yaşıyorlar.  Çünkü kadınlar, fıtratları gereği daha ince düşünürler, daha hassas düşünürler, anaçtırlar, konulara daha, vicdanıyla da yaklaşırlar. Hani mevzuat kanun vardır ancak, mevzuatla kanunu, uygulama noktasında, devletin şefkatli yüzünü gösterip, yıkmadan, dökmeden, incitmeden uygulama noktasında, bence kadın müdürlerin, avantajı daha fazla. Bölgedeki çiftçilerimizin de bu anlamda beni tanıyıp yaptığım işleri görünce önyargısı komple değişti.”

“ÇİZMEMİ GİYİP ÇİFTÇİMİZİN HER ZAMAN YANINDA OLUYORUM”

Zorlu arazi şartlarında dahi zorlanmadığını aktaran Hatice Hanım, işini severek yapmanın çok önemli olduğunu anlattı:

“Yani, biz kadınlar, konuları çok, detayına ineriz. Bu noktada, en ince ayrıntısına kadar hesaplarız, koştururuz, yorulmayız. Yani bir şey kafamıza koyduysak, onun için sonuna kadar var gücümüze uğraşırız. Çabalamak emek vermek bizden, takdir Allah'tan deriz. Sonuna kadar çabalarız o yüzden. Ben de öyleyim. Tüm projelerde, desteklemelerde, bir köye gittiğimiz zaman, ‘Aman orada, bu desteklemeyi duymayan bir çiftçi kalmasın’ diyorum. ‘O köye gerekirse ikinci defa gidelim’ diyorum. Sonrasında bakıyorum inceliyorum. ‘Bak, burada gelmeyen üreticimiz var’ diyorum. Karaman desteklemelerden sonuna kadar faydalansın istiyorum. O yüzden ekip arkadaşlarımla canla başla çalışıyorum… Temaslarda bulunmak için gittiğim köylerde arazi şartlarındaki mevcut zor durum, şahsını zorlamıyor açıkçası. Çünkü ben zaten, hep hareketli bir yapıya sahibim. Bu alanda olmayı çok seviyorum. Merada, hayvanların içinde, şartlar ne olursa olsun, çizmemizi giyip çiftçimizin yanında oluyoruz. Çünkü işini severek yapmak çok önemli.“

MİLYONLUK DESTEK PROJELERİ

Kırsal kalkınmaya yönelik tohum ve fidan desteği projelerinin bölgedeki çiftçilerin yüzünü güldürdüğünü söyleyen Hatice Hanım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İl müdürlüğü olarak yürüttüğümüz projeler, çok çeşitli. Bitkisel üretimden, hayvansal üretime ve gıdaya kadar birçok alan da projelerimiz var. En küçüğünden en büyüğüne, birçok dalda bakanlığımıza proje sunuyoruz. Sadece bakanlığımız değil, çeşitli bakanlıklarla, kalkınma ajanslarıyla ortak yürüttüğümüz çalışmalar var. Çeşitli Avrupa Birliği projelerimiz var. Kırsal dezavantajlı bölgelerde yürüttüğümüz projeler var. Tarım arazilerinin etkinleştirilmesi projesi var mesela. Bitkisel üretim genel müdürlüğümüze sunduğumuz projeler. Bu projeler, tamamen kullanılmayan, bir nevi nadasa bırakılmış arazileri, tarımsal üretime kazandırmak adına yapılan projeler. Bu kapsamda nohut, karabuğday, ayçiçeği tohumları dağıttık. Seracılarımız için fide dağıtımı yaptık. Bu kapsamda 2023 yılında, 2 milyon TL karşılığında 519 üreticimize 78 ton tohum dağıtmışız. 2024 yılında seracılarımız için 300 bin fide ve 59 ton nohut, ayçiçeği tohumu dağıttık. Toplamda, 7 milyon 750 bin TL. Bunun dışında, özellikle ortaklı yaptığımız projeler var. Özel idareyle yaptığımız projeler var. Bu kapsamda 2023 yılında, Göksu -Taşeli bölgelerimizde zeytin üretiminden bahsettik antepfıstığı… Bu bölgelerde, mikro klima özelliği taşıyan bölgelerde tarımsal ürün çeşitliğini artırmak adına zeytin, badem, antepfıstığı, Trabzon hurması gibi fidan dağıtma projesi uyguladık. 2.2 milyon ödenekle 2023 yılında 80 bin fidan dağıttık. 2024 yılında da 2 milyon karşılığında 45 bin fidan dağıttık.”

PROBLEMİ ÇÖZMEYE YÖNELİK PROJELER

Hatice Hanım, bazı durumlarda bölge çiftçisinin problemlerini çözmeye yönelik projeler de ürettiklerini aktardı:

“Çiftçilerimizle sürekli temas halinde olduğumuz için, güncel sorunlarına da çok hakimiz. Bu anlamda mesela Ayrancı Köyümüzde kırım kongo kanamalı ateşi vakaları görülmüştü. Hemen hızlı hareket ederek özel idaremizle 75 bin TL karşılığında proje yaptık. Hastalığının çözümü yayılımını önlemek için ilaç dağıttık. Yine hayvanlarımızda çiçek hastalığı görülmüştü. Bunun önüne geçmek için çiçek aşısı yaptık. O da 75 bin TL idi. Bölgedeki mevcut sorunlarda çiftçinin lehine hareket edebilmek, için çiftçi ile bakanlık ya da çiftçin ile o ödeneği verecek kurum arasında köprü oluyoruz. Yani İlk başta sorunu anlıyoruz. O sorunun çözülmesi adına veya yayılmaması adına bir önlem oluyorsunuz.. Bu bakımdan il müdürlüğü olarak hemen harekete geçiyoruz.  Çözüm adına ilgili kurumlarla etkileşim yapıp, önlem almaya, proje yapmaya yöneliyoruz.”

“YÜZDE ELLİSİ SİZDEN, YÜZDE ELLİSİ BİZDEN”

Tarım bakanlığının tarımsal alanda yapılan tüm projeleri desteklediğine dikkati çeken Hatice Hanım, konu hakkında şu ifadeleri kullandı:

“Bakanlığımız kırsal kalkınma adına yapacağını çalışmalarda yüzde elli destek veriyor. Bakanlığımız diyor ki, sizin kırsal kalkımada yapacağınız bir yatırımınız varsa, hayvancılık yapmak istiyorsanız, ahır yapmak istiyorsanız ve ya elmacıysanız soğuk hava deposun kurmak istiyorsanız veya eleme paketleme tesisi yapmak istiyorsanız ben size yapacağınız tarımla ilgili her konuda yüzde elli destekleyeceğim. Yüzde ellisi sizden, yüzde ellisi bizden diyor. Bu projelerin içerisinde güneş enerji sistemlerinden tutun da dolu önleyici file sistemlerine kadar her türlü konu var. Siz yeter ki yapmak isteyeyim, biz sizi destekleyelim diyor. Bunların başvuruları üreticinin işlerini kolaylaştırmak adına online yapılıyor. İstenilen evrakları sisteme yüklüyorlar. Sisteme yükledikten sonra il müdürlüğümüze düşüyor. İl müdürü olarak bunların başvuru uygunluğunu değerlendiriyoruz. Sonra da bakanlığa uygun görüş için sunuyoruz.

SULAMA SİSTEMLERİ

Karaman’ın su kısıtı iller arasında olduğunu söyleyen Hatice Hanım, bakanlığın bu alanda projeler yaptığını anlattı:

“Devletimiz sulama sistemlerini de çok destekliyor. Basınçlı sulama, tamburlu sulama, damlama sulama ve yağmurlama sulama sistemlerinde devlet yine yüzde 50 destek sağlıyor. Bu kapsamda 2023 yılında 61 üreticimize 4 milyon 800 bin TL hibe ödemesi yaptık. 2024 yılında da 46  üreticimize 8 milyon TL hibe ödemesini gerçekleştirdik.”

TERSİNE GÖÇ ARTTI

Hatice Hanım, yapılan destek çalışmalarıyla tersine göçün arttığını şu sözlerle ifade etti:

“Desteklemelerle İstanbul'da inşaat işçiliği yapmaya giden bir üreticimiz teşviklerden yararlanarak geri döndü. Ailesinden ayrıydı. Göksu- Taşeli projemizden yararlandı ve sera kurulumu yaptı. Aile birliği de yeniden sağlanmış oldu. Şimdi çoruyla çocuğuyla eşiyle beraber dört elle işine toprağına sarıldı. Yapılan teşvikler tersine göçü tekliyor. Kırsal dezavantajlı bölgelerdeki projeler zaten bunu amaçlıyor. Yani nedir dezavantaj? Coğrafya zordur. Toroslarda biliyorsunuz ovadaki gibi geniş tarım arazileri yok. Küçük parçalı tarım arazileri var. Sosyoekonomik gelir seviyesi oldukça düşük ve göçüm de çok yüksek olduğu bölgeler. Ya buralarda birinci amacız göçü engellemek. İkinci amacımız o bölgedeki insanların refah seviyesini yükselmek. Ekonomi kazanç elde etmesini sağlamak. Bu anlamda da çalışmalar yürütüyoruz ve sonuçlarını da alıyoruz.”

“BAKANLIĞIMIZDA KADINLARIN POZİTİF AYRIMCILIĞI VAR”

Bakanlık tarafından yapılan projelerde kadınların öncelikli değerlendirildiğini ve puantaj üstünlüğünün olduğunu değerlendiren Hatice hanım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bize köylerden birçok talep geliyor. Muhtarlarımız bu talepleri bize iletiyor. Yakın zamanda Mesudiye Köyü’ndeki kadınlarımızın kurs talebi olmuş. Biz de o yörede seracılığı yaygınlaştırmayı istiyorduk. Hanımlar da çok hevesli. Şimdi Mesudiye ve Kılbasan Köylerinde kadınlarımıza yönelik seracılık eğitimleri düzenliyoruz. Bu eğitimlerin ardından Konya Ovası Projesi kapsamında sunduğumuz seracılık projeleri var. Eğer bunlar 2025 yılında ödenek dahilin hayata geçerse bu hanımlarımız  bundan faydalanacak. Konya Ovası Projesi kapsamında yaklaşık 23 proje sunduk. 62 milyon TL’lik proje sunuldu. Bunların da 2025 yılı içerisinde kullandırılmasını bekliyoruz. Bu kapsamlarda yapılan projelerde desteklenen çoğu üreticimiz kadın. Biz toplanda 318 kadını destekledik. Gelecekte kırsalın şekillenmesinde kadınlarımızın önemi çok büyük. Bu yüzden kadınlar üretimin her alanında olmalı. Bakanlığımız projelerde her zaman kadınlara pozitif ayrımcılık sağlıyor. Yapılan tüm desteklemelerde ve projelerde kooperatiflerimize ve kadınlarımıza puanlamada her zaman bir öncelik tanınıyor.”

-kutu-

Tarımsal üretimin yanında bu ürünlerin tüketiciyle sağlıklı bir şekilde buluşması noktasında da denetim yaptıklarına dikkati çeken Hatice Hanım, “2023 yılında toplamda 5 bin gıda işletmesini denetledik. Şartlarımıza uymayan işletmelere kestiğimiz ceza 2 miyon 100 bin TL. 2024 yılında ise 5 bin 144 işletmeyi denetledik. Toplamda 3 milyon 200 bin TL idari para cezası uygulandı. İl müdürlüğü olarak tüketici kısmında da bizim görevlerimiz var. Bu nokta da sağlıklı gıdaya ulaşmak için tüketiciye güvenilir gıdayı ulaştırmak için işletme ve gıda denetimlerimiz oluyor. O noktada da tüketicinin sağlığıyla oynayan herkesin ensesindeyiz.”