Müniran Aynan Çolakoğlu, Karaman’ın köklü ailelerinden olan Tartan Ailesine mensup. Hacı Sami Tartan’ın torunu. Hayatı sanatla içi çe geçen Aynan Hanım, Ticari İlimler Akademisi mezunu. Yıllarca İstanbul’da yaşayan Aynan Hanım, evlilik nedeniyle geldiği memleketi Karaman’a yerleşti. İlkokul yıllarından bu yana resme ilgi duyan ve öğretmenleri tarafından yetenekli olduğu söylenen Aynan Hanım, kendini keşfetme süreci evde sıkılmasıyla başlamış. Resme evde minik boyamalara başlayan Aynan Hanım, önce halk eğitim kurslarına, ardından çeşitli üniversitelere ve eğitim programlarına katılarak kendini geliştirmiş. Kentte elinin değdiği tüm taşları sanata çeviriyor… Üretmek ve öğrenmenin yaşı olmadığını söyleyen Aynan Hanım, 67 yaşında ve üniversite öğrencisi.
“BABAMIN BUGÜNLERİ GÖRMESİNİ ÇOK İSTERDİM”
Babasının hayatında çok farklı bir yeri olduğunu ifade eden Aynan Hanım, şunları söyledi:
“Ben Karamanlıyım. Hacı Sami Tartan’ın torunuyum. Halit Tartan’ın kızıyım. Annem ev hanımıydı. Rahatsızdı. Uzun zaman hasta yattı. Annem çok yetenekli bir kadındı. Çok güzel iğne oyası yapardı… Beni de çok süslerdi küçükken kurdelesiz, fiyonksuz sokağa çıkarmazdı. Akrabalar arasında sülalenin süslü kızı diye tanırlardı. Yani beni süslü büyütmüş. Kokoşluğum oradan geliyor… İlkokul ve ortaokulda öğretmenlerim resimlerimi çok beğenirdi. Çizdiklerimi hep alırlardı. Ama ben doktor olmak isterdim. Çünkü annem hastaydı… Babam ise Karaman'ın ilk kitapçısı ve tek gazete bayisiydi. Biz babamla beraber büyüdük. Babam da tıpla çok ilgilenirdi. Çevresindekilere hep yardım ederdi. Yanan insanlara kremler falan yapardı… Aynı zamanda ressamdı. Çok güzel resimler yapardı. Böyle şövalesi falan yoktu. Divanların üzerinde çalışırdı. Ben de seyrederdim babamı... Sanırım resim anlamında babam ışık oldu bana. Babamın bugünleri görmesini çok isterdim. ”
HOBİ OLARAK BAŞLADI, MESLEĞİ OLDU
Yeteneğini Karaman’a yerleştikten sonra keşfettiğini söyleyen Aynan Hanım, o süreci şu şekilde anlattı:
“Ticari İlimler Akademisinden mezun olduktan sonra İstanbul'da Hürriyet Gazetesi’nde pazarlama bölümümde çalıştım. Bir süre sonra evlenip Karaman’a geldim. Çocuklarım oldu. Onlar büyüdü. Sonra çok sıkıldım. Bir şeyler uğraşmam lazım. Bir şey üretmem lazımdı. Halk eğitim kurslarına katıldım. Orada çok değişik çalışmalar yaptım. Öğretmenlerimin hoşuna gitti. Bir gün bir arkadaşımın köyde büyüğü ölmüş. Ondan da küpler kalmış. Laf arasında o küpleri ne yapacağız dedi. Ben de getir üzerine resim yapayım dedim. Küpleri getirdi. On tane resim yaptım. Sonra o küpleri gören herkes küp getirmeye başladı. Sürekli çiziyorum, boyuyorum... Dediler ki sen çok güzel resim yapıyorsun tablo da yapsana. Tablo da yaptım… Tablolarımı görenler hayran kaldı. Halk eğitimdeki hocalarım inanamadı. Dediler ki, ‘Sergi açsana’… Tam o dönem yakın bir arkadaşım vardı. O aradı ve Ankara’da bir fuar açılacağını söyledi. ‘Sen de katılıp stant açsana dedi. Tam o dönem pul boncuklardan duvar ve kapı süsü yapıyordum. İlk katılmak istemedim ‘Bunları kim beğenecek ki? ‘ dedim. Israr edince katıldım. Ticaret Bakanlığı bir stant tahsis etti. O fuarda bir satış yaptım… Bu beni daha da motive etti. Sergi açsana diyen arkadaşlara tamam dedi… Aslında hobi olarak başladım. Sonradan mesleğim oldu. Kendimi sürekli geliştirdim. Kurslara, eğitim programlarına ve üniversitelerin ilgili bölümlerine başvurdum. Ebru, cam boyama, resim… Birçok alanda yetkin isimlerden eğitim ve icazet aldım. Sonra halk eğitimde öğretmen oldum…”
KISITLI İMKÂNLARLA EĞİTİME BÜYÜK DESTEK
Türk Kadınlar Birliği Karaman Şube Başkanı da olan Aynan Hanım’ın dernekteki yürüttükleri çalışmalarla toplumun her kesimine dokunarak eğitim almalarını için canla başla çalışıyor:
“2016'dan beri derneğin başkanıyım. Dernekte diğer dernekler gibi para kazanıp çocuk okutmak yerine daha kalıcı bir şey yapmak istedim. Tüm çabamız eğitim. Bunun için işin ucunu tutmaya çalışıyorum. Nasıl tutuyorum? Eğitimin ucunu tutmak için önce annem ve babalar eğitilmeli. Onlar nerede okullarda? Okul müdürleriyle görüşüyorum. Valileri çağırabilir misiniz? Velilerin durumun nasıl? Eğitim konusunda nasıllar? Sonra dilekçemi yazarak bir psikolog istiyorum. Onlar velilerimize; kadına yönelik şiddet, kanserin erken teşhisi ve tedavisi, zararlı alışkanlıklarla mücadele ve birçok konuda rehberlik edip eğitim veriyor. Psikologlarımız 8 hafta ders verdikten sonra katılanlara belge veriyor. Tek çabamız eğitim. Eğitim için köprü kuruyoruz. Karaman’da 6 yıldır bu sistemle eğitim için çalışıyoruz. Bunları ayarlamak hiç kolay olmuyor. Bazen karşımıza sıkıntılar çıkıyor. Resmi kurumlar bazen psikolog desteği sağlamak istemiyor. Tek tek uğraşıp bir şekilde çözüyoruz. Amacımız eğitim olunca kapı kapı gezip destek istemekten kaçınmıyoruz. Keşke böyle olmasa. Herkes elini taşın altına koyup üzerine düşeni yapsa. STK’lar ve kamu kurumları el ele daha etkili sosyal sorumluluk ileri yapabiliriz…”
KARAMAN’IN HER YERİNE İMZASI VAR
Şimdiye kadar sayısız sergi ve çalışmaları olan Aynan Hanım, birçok kuruma gönüllü olarak yüzlerce resim çizmiş:
“Karaman huzurevine her Salı ziyarete giderdim. Bir gün otururken yemekhanenin boş duvarı dikkatimi çekti. Müdür beye dedim ki; ‘Şu duvarlara bir iki kuş böcek çiçek çizeyim.’ Müdür bey de memnuniyetle karşıladı. Yemekhanenin bir duvarına kuşlar böcekler geniş bir çayır çizdim. Baktıkça içleri açılsın diye. Sonra Karaman’ın eski belediye başkanlarından Kamil Uğurlu’nun döneminde trafoları boyadım. Piri Reis Vadisi’ne donanma gemisi yaptım. Otogarın duvarlarına Karaman Kalesi, Karaman kadını falan çizdim… Köprü ayaklarına, okullar, belediye, oteller, rehabilitasyon merkezleri, emniyet binası ve birçok resmi kuruma resim ve cam boyama çalışması yaptım. Hepsi de gönüllülük esasıyla. Beş kuruş para talep etmeden. Çok emek ettim. Ama bazı duvarların zamanla badana yapıldığını gördüm. Bu beni çok üzdü. Duvarları öyle görünce oturur ağlardım. Çok emek verdiğim için…
“RESİM YAPMAK RUHEN VE FİZİKEN ŞİFA OLUYOR”
“Resim ve sanat benim hayatımda çok yer kaplıyor. Renkleri çok seviyorum. Doğadaki her renk var. Kırmızı yaprak olmaz dersiniz, mavi yaprak olmaz. Hepsi var. Yeşili de var. Deniz mesela turkuaz da olur, mavi de olur mor da olur… Bu renkler benim çok ilgili çekiyor. İşte ellerimle onları çizmek dokunmak yaşam veriyor bana. Bir de terapi gibi… Benim bel fıtığım var. Düzenli olarak doktora giderim. Okul duvarları ve yüksek yerleri boyarken merdivenle çıkıp iniyorum. Spor yapmış gibi oluyorum. Bir keresinde çok rahatsızlandım. Doktora gittim. Ameliyat olman lazım dedi doktor ama ben cesaret edemedim. Aradan 8 ay geçti. Doktorlara kontrole gittim. Doktor şaşırdı. ‘Ne yaptın dedi?’ Niye dedim? Ameliyatlık durum kalmamış. ‘Sen bugüne kadar ne yaptıysan ona devam et’ dedi bana. Yani sanat sadece ruhen değil. Fiziksel olarak da beni iyileştirdi… Resim yaparken çok mutluyum. Yapmadığım zaman üzülüyorum. Allah'ım gücüm eksik etmesin inşallah.”
HAYALİM KARAMAN’A BİR KÜLTÜR SOKAĞI YAPMAK
Aynan Hanım, sanatsal olarak gelişim sürecinde olan Karaman’ın bir kültür sokağına ihtiyacı olduğunu anlattı:
“Benim bir hayalim var. Karaman’da bir kültür sokağı oluşturmak istiyorum. Yapılsa Karaman canlanırdı. Ama ona bir türlü izin vermediler. Bir sokak bulamadılar… Bu projeyle Karaman’ın tarihini canlandırmak, yaşatmak istiyorum. Karaman Kalesi, Hatuniye Medresesi, Karamanoğlu Mehmet Bey, Yunus Emre, Tartan Konağı… O sokağa hepsini çizmek istiyorum… Dil bayramımız var biliyorsunuz. Eskiden coşkuyla kutlanırdı. Yabancılar gelirdi… Kale hala açılmadı. Kapalı. Gelen misafirleri götürecek bir yer yok. Karaman lezzetlerini tattıracak bir yer yok. Hayalimdeki kültür sokağında insanlar Karaman’la ilgili her şeyi bulsun istiyorum. İnsanlar gelip gezsinler sonra elmasını, gözlemesini yiyip çıksınlar. Açıkhava müzesi tarzı. Karaman’ın kültürünü tanısınlar. Böyle bir projeydi ama hayata geçiremedik. Hayata geçseydi Karaman’ın sanatına ve turizmine çok katlı sağlanırdı…”
Aylarca emek edip, nakış gibi işlediği vadi park duvarlarının badana yapılmasına çok üzülen Aynan Hanım, şu taşlamayı yazmış:
Vadi park adı… Karaman’da
Öyle bir yer ki şırıl şırıl sular akmakta…
Romantik bir paytonda, dostlarla içilen kahve mis gibi kokmakta.
Lezzetli etli pideler; Eş, dost akrabalarla…
Baklava da var üzerine istersen dondurma…
Çocuklar için oyun alanları, Gençler için müzik akşamları…
Ve duvarlarda sanat, Karaman’ın tarihi yaşamakta…
Bu güzellikler yok oldu, Yüreğim Ağlamakta
Sebep olanları havale ediyorum sana ey yaradan…
Bu dizeler Ressam Aynan’dan…