Millî Eğitim Bakanlığı tarafından hayata geçirilen ve Karaman İl Millî Eğitim Müdürlüğü koordinesinde yürütülen Karaman Öğretmen Akademileri kapsamındaki Şehir ve Kültür Akademisi etkinlikleri tüm hızıyla devam ediyor. Gazi Kültür Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen programın bu haftaki konuğu, dağcılık alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Eğitimci ve Dağcı Fedai Erkocaoğlu oldu.
"DAĞCILIK BENİM İÇİN BİR YAŞAM TARZI"
"Dere Tepe Karaman" isimli söyleşisinde, çocukluk yıllarında dağcılığa duyduğu ilgiyle başlayan yolculuğunu anlatan Erkocaoğlu, bu tutkusunu meslek hayatıyla nasıl bütünleştirdiğini paylaştı. "Dağcılık aşkım çocukluk yıllarımda başladı. Üniversite yıllarımda profesyonel olarak bu alanda ilerledim. Şu an Türkiye Dağcılık Federasyonu'nda aktif görev alıyorum ve Türkiye'nin arama kurtarma ekip sorumlusuyum. Aynı zamanda Fatih Anadolu Lisesi'nde coğrafya öğretmenliği yapıyorum." diyen Erkocaoğlu, bu disiplinin fiziksel olduğu kadar zihinsel bir eğitim de sunduğunu vurguladı.
KARAMAN'IN SAKLI ZENGİNLİKLERİ
Söyleşi boyunca Karaman'ın doğal, tarihi ve kültürel zenginliklerinden bahseden Erkocaoğlu, "Karaman adeta bir mozaik. Bu şehirde dağlardan mağaralara, kanyonlardan tarihi eserlere kadar keşfedilecek pek çok yer var. Karadağ gibi volkanik dağlarımız, hem doğa tutkunları hem de bilim insanları için eşsiz bir alan. Üç yıldır Karaman'da bitki örtüsü, taş, toprak, jeoloji gibi alanlarda bilimsel araştırmalara katılıyorum. Bu çalışmalar, bölgenin doğal mirasını koruma ve tanıtma adına büyük bir öneme sahip." ifadelerini kullandı.
DOĞA TURİZMİ VE KÜLTÜR ARASINDA KÖPRÜ
Turizmdeki dönüşüm sürecine dikkat çeken Erkocaoğlu, doğa turizminin giderek daha fazla ilgi gördüğünü belirtti. "Türkiye, doğa turizmi açısından bir cennet. Dünyanın farklı bölgelerinden insanlar buraya hayran kalıyor. Turizm rehberliği üzerine yüksek lisans yapıyorum ve bu alandaki potansiyelimizi daha da geliştirmek için çalışıyorum," dedi. Karaman İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün "Rotamız Karaman" projesinde yer aldığını aktaran Erkocaoğlu, bu tür projelerin hem yerel hem ulusal ölçekte önemine vurgu yaptı.
"GEZİ VE OKUMA KÜLTÜRÜ BİRBİRİNİ BESLER"
"Çok gezen mi çok okuyan mı bilir?" sorusuna getirdiği özgün bakış açısıyla dikkat çeken Erkocaoğlu, "Bir yere gitmeden önce orası hakkında okumalı ve bilgi edinmeliyiz. Okuma kültürü, bir yaşam felsefesi olmalı. Gezmek ve okumak birbirini tamamlayan süreçlerdir," dedi. Karaman'ın kültürel mirasını bu bakış açısıyla ele alan Erkocaoğlu, yüzyılların birikimiyle oluşan bu mirası korumanın önemini vurguladı.
DOĞAYA YÖNELİŞ VE YENİ FIRSATLAR
Pandemi döneminde doğaya olan ilginin artışına değinen Erkocaoğlu, bunun sürdürülebilir turizm ve çevre bilinci açısından bir fırsat olduğunu söyledi. "İnsanlar artık doğanın huzuruna yöneliyor. Bu süreçte Karaman gibi doğal zenginliklerle dolu bir bölge daha fazla dikkat çekiyor." diyen Erkocaoğlu, doğanın korunması için bilinçli adımlar atılmasının gerekliliğini hatırlattı.