YEREL

Karaman'ın Zeytini: Sağlığın Altın Değeri

Karaman’da yetişen zeytinler, sadece eşsiz lezzetleriyle değil, aynı zamanda sağlığa olan faydalarıyla da dikkat çekiyor.

Karaman'ın Zeytini: Sağlığın Altın Değeri Foto Galeri: Karaman'ın Zeytini: Sağlığın Altın Değeri

Karaman, tarihi ve kültürel zenginlikleri kadar, doğanın sunduğu bereketli zeytin ağaçlarıyla da son zamanlarda dikkatleri üzerine çekmektedir. Karaman’da yetişen zeytinler, sadece eşsiz lezzetleriyle değil, aynı zamanda sağlığa olan faydalarıyla da dikkat çekiyor.

Zeytin, yüzyıllardır Akdeniz mutfağının vazgeçilmez bir parçası olarak sofralarda yer alırken, günümüzde bilimsel araştırmalar da bu mucizevi meyvenin sağlık üzerindeki olumlu etkilerini ortaya koyuyor. Bilimsel araştırmalar, Karaman zeytinlerinin içerdiği yüksek orandaki antioksidanlar ve sağlıklı yağ asitlerinin, kalp hastalıkları riskini azaltmada, kemik sağlığını desteklemede ve bağışıklık sistemini güçlendirmede etkili olduğunu gösteriyor. Özellikle E vitamini bakımından zengin olan bu zeytinler, cildi korur ve yaşlanma belirtilerini geciktirir. Karaman zeytinlerinin sahip olduğu bu özellikler, onları sıradan zeytinlerden ayıran önemli bir faktördür. İklimin son zamanlardaki rolüyle de Akdeniz ve Ege iklimindeki rakımdan daha yüksek rakımlarda yetişen Karaman zeytinleri, kanser oluşumunda önemli bir rolü olan serbest radikallerin, etkili bir şekilde bertaraf eden karotenoidleri bünyesinde barındırmaktadır. Hatta Karaman zeytinlerindeki karotenoidmiktarının diğer illerde yetişen zeytinlere göre iki kat fazla bulunmuş olması Karaman zeytininin önemini gözler önüne sermektedir. Ayrıca daha serin bölgelerden elde edilen zeytin meyvesinin, kuru ve sıcak bölgelerden elde edilen meyvelerden daha fazla doymamış yağ asitlerinden oluşan yağ içerdiği de bilimsel araştırmalar sonucu rapor edilmiştir. Doymuş yağların kalp-damar hastalıklarının iyileştirilmesi için kalbi korur, kolesterol seviyesini düzenler, vücutta iltihaplanmayı azaltarak beyin fonksiyonlarının gelişmesine yardımcı olur.Karaman’da üretilen zeytinyağının bir diğer önemli farkı ise, sahip olduğu yoğun aroması ve zengin besin içeriğidir. Zeytinyağı uzmanları, Karaman zeytinyağının tadının daha yoğun ve rafine olduğunu belirtir. Bu yoğun aroma, zeytinyağının içerisindeki doğal bileşenlerin korunmuş olmasından kaynaklanır. Aynı zamanda, bu zeytinyağı, diğer zeytinyağlarına kıyasla daha yüksek bir antioksidan kapasiteye sahiptir, bu da onu sadece lezzetli değil, aynı zamanda çok daha faydalı kılar.

Karaman’ın zeytin ve zeytinyağı, hem lezzeti hem de sağlığa olan faydalarıyla sofralarımızda yerini almayı hak ediyor. Bu doğal ürün, Karaman’ın verimli topraklarından gelen bir armağandır ve bu bölgenin eşsiz iklimi sayesinde en kaliteli haliyle yetişir. Karaman’ın zeytinyağı, mutfağınıza sağlık ve lezzet katmak için en doğru tercihtir. Sonuç olarak, Karaman zeytini ve zeytinyağı, sadece damak tadınıza hitap etmekle kalmaz, aynı zamanda sağlığınıza da pek çok fayda sağlar. Bilimsel araştırmalar, bu doğal ürünlerin düzenli tüketiminin sağlıklı bir yaşamın kapılarını açtığını göstermektedir. Karaman’ın bereketli topraklarından gelen bu lezzet, doğanın bir lütfu olarak sofralarımızda yer bulmaya devam ediyor.

Karaman bölgesine ait zeytin yağı örneklerinde serbest asitlik Antalya ve Mersin bölgelerine göre daha düşük değerlerde tespit edilmiştir. Üç farklı lokasyondan alınan yağ örneklerinin peroksit değerleri arasında önemli bir fark yoktu.

Karotenoidler Karaman ve Mersin lokasyonlarında 7 mg/kg civarında tespit edilirken, Antalya lokasyonlu yağlarda iki kat daha yüksek bulunmuştur. Karaman ve Mersin lokasyonlarından alınan numunelerde karotenoidler açısından daha düşük pigmentasyon görülmesi, zeytin ağaçlarının Antalya’ya göre daha düşük sıcaklıklara maruz kalmasının bir sonucu olabilir (Romero ve ark., 2003).

Karaman yöresi yağları en yüksek, Antalya yağları ise en düşük toplam doymuş yağ asitioranlarına sahip bulunmuştur (palmitik %15.3, stearik %3.26, araşidik %0.51; toplamda %19.07) . Aslında, doymuş yağ asitlerinin daha alçak rakımlı yağlarda daha yüksek konsantrasyonlarda bulunduğu bildirilmiştir (Aguilera ve ark., 2005; Uceda&Hermoso, 2001). Daha serin bölgelerden elde edilen zeytin meyvesinin, kuru ve sıcak bölgelerden elde edilen meyvelerden daha fazla doymamış yağ asitlerinden oluşan yağ içerdiği de rapor edilmiştir (Ben Temime ve ark., 2006). Ancak bu çalışmada, diğer lokasyonlara göre oldukça yüksekte bulunan Karaman'dan gelen yağlarda palmitik ve stearik asitler daha yüksek konsantrasyonlarda bulunurken, yüksek seviyelerde doymamış yağ asitleri tespit edilmemiştir.

Oleik asit oranı %67,66 civarında tespit edilmiştir.

Antalya ve Mersin lokasyonlarının yağları ile karşılaştırıldığında, Karaman lokasyonu çevresinde daha düşük %0.64 civarında palmitoleik asit seviyelerine sahip yağlar üretilmiştir.

Karaman yağlarıα-tokoferolüdaha düşük seviyeleride (146 mg/kg) içermiştir. Karaman yağları, fenolik bileşiklerde sekoiridoitleri,  diğer iki lokasyon yağlarından daha yüksek miktarlarda içermiştir (p-HPEA-EDA (oleochantal) ve 3,4-DHPEA-EDA (oleacein)) ve elenolik asit Karaman yağlarında daha yüksek bulunmuştur.

Lignanlardan(+)-pinoresinol seviyesi Karaman'da, h-pinoresinol Antalya'da ve asetoksi-pinoresinol Mersin yağlarında daha yüksek olduğundan üç lignan bileşiğinin miktarları her bir yağ örneğinde farklılık göstermiştir.

Karaman'dan gelen yağlar diğer iki bölge yağına göre fenolik asit bakımından daha fakirken, bu lokasyondaki yağlar daha yüksek oranda taxifolin ve luteolin göstermiştir.

Karaman'dan elde edilen yağların fenolik içeriği daha yüksektir. Bazı araştırmacıların daha önce bildirdiği gibi, bu konumdaki daha düşük yağış seviyeleri ile ilgili olarak, sınırlı su mevcudiyetinin, zeytinlerde daha yüksek fenolik içeriklere yol açtığı, fenolik üretimine neden olan bir stres durumu oluşturduğu düşünülmüştür.

Karaman yağlarının fenolik ekstraktları, ABTS radikal tutucu aktivite testine göre en yüksek değerleri sergilemiştir. Karaman yağlarından elde edilen fenolikekstraktların daha yüksek radikal yakalama kapasitesi, bu lokasyondan alınan numunelerin diğer lokasyon numunelerinin değerlerinden daha yüksek luteolin, 3,4-DHPEA ve toplam sekoiridoid içeriğine bağlanabilir. 3,4-DHPEA-EDA'nın uyguladığı radikal tutucu etki diğer fenolik bileşiklerden daha fazladır.