Karamanoğulları’nın atası Nure Sofu veya Nureddin Bey’in Mersin’in Mut ilçesi sınırları dahilinde Değirmenlik köyü civarında bulunan, artık bir harabe haline gelmiş olan türbesi!
Karamanlılar, 60 yıldan beri Karamanoğullarını anma bayramları yaparlar.
Karaman’ın yerli kodamanları, yerel idareciler, iş başa düştüğünde mevzuyu Karamanoğullarından açarlar.
Yaşadıkları şehrin adı Karaman.
Üniversitelerinin adı Karaman.
Daha 15 Ekim 2015 tarihinde Karaman Üniversitesi’nde Karamanoğulları konulu sempozyum düzenlendi.
Bu sempozyumda üniversite mensubu, yerel amatör tarihçiler, başka üniversitelerden tarihçiler, edebiyat tarihçileri, edebiyatçılar bildiriler sundular.
Karaman’da eli kalem tutan herkes ama herkes Karamoğulları edebiyatı yapmayı pek sevdiğinden, daha doğrusu ellerinde başka malzeme olmadığından, bilmediklerinden konuyu her daim yalan yanlış bilgilerle Nure Sofu’dan açmayı pek iyi becerirler.
Bugüne kadar Karamanoğulları’nın sırtından akademik unvan kazanan akademisyenler, siyâsîler, yerel amatör tarihçiler, Karamanoğullarının isimlerini kahvehanelere, etliekmek fırınlarına kadar veren esnaf, devlet katında “biz Karamanoğulları’nın torunuyuz, mirasçısıyız” diyerek pirim toplayanlar.
Karaman’da, “Karamanoğulları bu kütüğün dibinde toplandılardı” diye kütükten heykel üretenler.
Karaman’ı Türk dilinin başkenti ilan edenler
Karaman’a Orhun Abideleri çakması dikenler.
Karaman’da her açtıkları dükkana, kahvehanelere kadar “karaman” ismi verenler.
Larende’yi bir Karaman beldesi haline getiren, Karamanoğlu İbrahim Bey’in zelil türbesini, Alaaddin Bey’in rezil türbesini (Kızlar Türbesi) görmeyenler
Karaman sokaklarında, Silifke’den getirdikleri develeri ıhdıranlar.
Karamanlıların, Mersinlilerin, Mutluların, Ermeneklilerin…
Velhasıl, Adanadan Antalyaya kadar hepinizin atası Nure Sofu’dur,
Mersin-Karaman Valilekleri, il kültür müdürlükleri, il vakıflar müdürlükleri, Karaman-Mersin, Mut-Ermenek belediye başkanları
Mersin ve Karaman Üniversiteleri rektörleri.
Mersin ve Karaman üniversiteleri Edebiyat Fakülteleri dekanları, edebiyat ve tarih bölüm başkanları, sanat tarihçileri.
Hiç mi gidip şu sefil Nure Sofu türbesinin halini görmediniz.
Utanmalısınız!