Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: İki sene önceydi. Sayın GAVGALI Rektör olarak atanınca biz de usuldendir, diyerek hoş geldin ziyaretine gittik. Çay söyledi. Kendisine KMÜ’nün nasıl bir yönetici Rektör arzuladığını anlattık. Sabık rektörler gibi yöneticileri Karaman dışından getirip, Konya Üniversitelerinin müştemilatı haline getirmemesi gerektiğini anlattık. Kendisin de Karamanlı olduğunu (Konya’da oturuyor.) Karaman için elinden geleni yapacağını söyledi. Ümitlendik. Zaman çabuk geçer. Üç ay geçti, değişen yok. Tekrar ziyaretine gittik. KMÜ’de her düşünceden, her meşrepten çalışanın olduğunu, iç huzurun bozulmaması için liyakate öncelik verilmesini, kişilerin değil akademik çalışmaların desteklenmesini istedik. Kendisinin Karamanlı olduğunu söyledi. Dokuz ay sonra tekrar gittik. Genel Sekreter’in 2007’den beri KMÜ’nün kaderiyle oynadığını, alınyazısı olmadığını, vazgeçilebilir olduğunu anlattık. Karamanlı olduğunu tekrar söyledi. Bu arada milletvekillerine, Karaman’ın âkillerine ve siyasilerine KMÜ’deki erozyonu anlattık. Duymadılar. On ikinci ayında tekrar gittik. Sayın Rektöre Genel Sekreter’in makamını kullanarak çalışanlara psikolojik baskı ve zulüm yaptığını, Dekanlara ve bazı akademisyenlere tahakküm kurduğunu, kanun tanımaz tavırlarını, yeşile alerjisini, taşı sevdiğini anlatıyoruz. 2007’den beri KMÜ’ye katkı sunmadığını anlatıyoruz. Uyarmak aklına gelmiyor. Yapı olarak dominant, diyor. Tekrar tekrar anlatıyoruz. Ben de Karamanlıyım, diyor. Üniversite Yönetim Kurulu ve Disiplin Kurullarında üye olan Dekanlar ve Müdürler ile Genel Sekreter Yardımcıları 4688 sayılı kanuna muhalefet ediyor. Eğitim Bir Sen yönetiminde yer alıyor, makamlarını kullanarak sendikasına üye devşiriyor. Sizin adınıza makam ve tayin sözü veriyorlar. Bir gün işteler, dört gün yoklar. Müdahale edin, diyoruz. Ben sendikalara karışmam, diyor. Anladık ki Sayın GAVGALI’nın KMÜ ve Karaman’a hizmet etmek gibi bir derdi yok. Müesses nizama uymuş. Kendisini milli bayramlarda çok göremedik. Öğrendik ki AGÜL sendromu varmış ama uzun sürmez, bayramlardan hemen sonra geçermiş. Sonra bir özelliğini daha keşfettik. Sayın GAVGALI, harcırah alıp gezmeyi çok seviyor. KMÜ’yü yurt dışında tanıtmak, öğrenci getirmek için Makedonya’ya gitti; Makedon öğrenci yok. Hollanda Karamanlılar Derneğinin davetlisi olarak Hollanda’ya gidiyor, arabaşı içiyor, güya KMÜ’yü anlatıyor, Hollanda’dan gelen gurbetçi öğrenci yok. İki gün uçakla Malezya’ya gidiyor, geziyor, görüyor; yolluk, yevmiye alıp geliyor. İkinci yılı doluyor, hâlâ Konya’da oturuyor. Biz ne kadar 1989’da il olduk desek de beyhude… Zihinlerinde hâlâ Konya Karaman. Rektör’ün bir özelliği de gençlik dinamizmi yerine belli ki tecrübeye (!) önem veriyor. KMÜ’ye Konya’dan 72 yaşında hem dekan hem rektör yardımcısı getirerek hizmet ediyor. Artık Karamanlı olduğunu söylemiyor. Sayın Rektör, biz diyoruz ki: Adalet, dengedir, orta noktadır. Ahlaki erdem bağlamında senden olmayanın da hakkını gözetmektir. Adalet, insanın bir erdemidir. Adalet, toplumsal mutluluktur. Bağlı olduğun lobinin üyelerini kollamak değildir. Sayın Rektör ve Genel Sekreter, zulmettiğiniz insanları sahipsiz sanmayın. DERVİŞ’in de bir sahibi vardır. Değerli Karamanlı hemşehrilerim, atalarımız “Kem âlâtla kemâlat olmaz.” Yani eksik, işe yaramaz aletlerle mükemmellik yakalanamaz, derler. Bu kadro liyakatsizdir, sığdır, vizyonsuzdur. Entelektüel de değildir. Bu kadro KMÜ’ye hizmet etmiyor, edemez. Konfüçyüs’ün dediği gibi: “Karanlıktan şikâyet etmektense önce kendin bir mum yak.” Biz Karaman Türk Eğitim Sen olarak mumu yakıyoruz. Karaman’ın halkından, âkillerinden, vekillerinden, siyasi parti teşkilatlarından KMÜ için destek istiyoruz. Karaman’a hizmet etmek doğduğunuz, doyduğunuz ve havasını soluduğunuz şehre bir vefa borcudur. Birlik olsak da, yalnız kalsak da mücadelemiz devam edecektir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.