Ülkemizin farklı bölgelerinde yaşayan 936 bireyin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada COVID-19’un bireylerde yarattığı korku ve psikolojik etkinin yanı sıra bireylerin salgına karşı almış oldukları önlemlerle ilgili detaylar yer aldı. KMÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde gerçekleştirilen araştırma Dr. Öğretim Üyesi Fuad Bakioğlu, Dr. Öğretim Üyesi Hülya Ercan ve Öğretim Görevlisi Ozan Korkmaz tarafından yürütüldü. İlişkisel tarama modelinde gerçekleştirilen çalışmada 18-76 yaş aralığındaki 645’i kadın ve 291’i erkek katılımcılardan internet ortamı üzerinden veriler toplandı. “KADINLAR ERKEKLERDEN, RİSKLİ GRUPLAR İSE DİĞER BİREYLERDEN DAHA FAZLA KAYGI YAŞIYOR” Araştırma sonucunda kadınların COVID-19 korkusunun erkeklerin korkusuna oranla anlamlı bir şekilde yüksek olduğu gözlemlenirken yine kronik sağlık sorunu olan bireylerin kronik sağlık sorunu olmayan bireylere oranla salgının etkilerinden daha fazla korku duydukları belirlendi. Araştırma bulguları ayrıca bireylerde COVID-19 korkusunun artışına bağlı olarak stres, depresyon ve kaygı düzeylerinin de arttığını ortaya koydu. Hastalığa yakalanma korkusu yüksek olan bireylerin daha stresli, depresyona daha yatkın ve daha kaygılı olduğu tespit edildi. “KAYGI DÜZEYİ YAŞA VE YAŞANAN YERE GÖRE DEĞİŞMİYOR” Araştırmada bireylerin yaş aralıklarına bağlı olarak ise COVID-19 korkusunda bir farklılık gözlemlenmedi. 18-76 yaş aralığındaki tüm bireyler salgına karşı aynı korku eşiğinde yer aldılar. Yine aynı şekilde virüse yakalanan yakınları olanlar ile olmayanlar arasındaki korku oranı da aynı düzeyde gerçekleşirken korku oranı büyükşehirlerde, il merkezlerinde, ilçe merkezlerinde ya da köy ve beldelerde yaşayanlar arasında da değişiklik göstermedi. “KADINLAR TEMİZLİK, ERKEKLER SOSYAL MEDYA İLE ZAMAN GEÇİRİYOR” Araştırmada COVID-19’un ülkemizde görülmesinin ardından gerçekleştirilen karantina uygulamaları kapsamında bireylerin evde kaldıkları süre içinde yaptıkları faaliyetler de değerlendirildi. Kadın bireylerin evde kaldıkları sürede en çok ev temizliği yaptıkları gözlemlenirken erkek bireylerin ise daha çok sosyal medyada vakit geçirdikleri belirlendi. Bunun yanı sıra kadın ve erkek bireylerin ortak olarak sosyal medya kullanımı, spor, kişisel bakım, film izleme, müzik dinleme, kitap okuma, ibadet, online alışveriş gibi aktivitelerde bulundukları görüldü. Araştırma boyunca elde edilen ve kadınlar ile erkeklerin evlerinde kaldıkları süre içinde yapmış olduğu etkinliklerin bazı istatistiki bilgileri ise şu şekilde: Evde temizlik yapma Kadınların %50’si 1-3 saat, %10’u 4 saatten fazla, %10’u 1 saat Erkeklerin %50’si 1 saat, %30’u 1-3 saat Sosyal medyada gezinmek Kadınların %50’si 1-3 saat, %25’i 4 saatten fazla, %20’si 1 saat Erkeklerin %50’si 1-3 saat, %35’i 4 saatten fazla, %15’i 1 saat Film-Dizi izleme Kadınların %50’si 1-3 saat, %20’si 1 saat, %15’i 4 saatten fazla Erkeklerin %55’i 1-3 saat, %15’i 4 saatten fazla, %15’i 1 saat Müzik dinleme Kadınların %50’si 1 saat, %25’i 1-3 saat Erkeklerin %55’i 1 saat, %25’i 1-3 saat Arkadaşlarla görüntülü konuşma Kadınların %50’si 1 saat, %35’i 1-3 saat, %10’u 4 saatten fazla Erkeklerin %50’si 1 saat, %30’u 1-3 saat, %7’si 4 saatten fazla Aile ile vakit geçirme Kadınların %50’si 4 saatten fazla, %30’u 1-3 saat Erkeklerin %40’ı 4 saatten fazla, %25’i 1-3 saat İbadet etmek Kadınların %30’u 1 saat, %20’si 1-3 saat, %4’ü 4 saatten fazla Erkeklerin %30’u 1 saat, %10’u 1-3 saat, %5’i 4 saatten fazla Online alışveriş Kadınların %30’u 1 saat, %55’i hiç yapmıyor Erkeklerin %30’u 1 saat, %60’ı hiç yapmıyor Evde spor Kadınların %50’si hiç yapmıyor, %30’u 1 saat, %20’si 1-3 saat Erkeklerin %50’si hiç yapmıyor, %40’ı 1 saat, %10’u 1-3 saat Kişisel Bakım Kadınların %60’ı 1 saat, %20’si 1-3 saat, %10’u yapmıyor Erkeklerin %60’ı 1 saat, %20’si 1-3 saat, %5’i 4 saatten fazla Hobiler Kadınların %35’i 1 saat, %30’u hobileriyle ilgilenmiyor, %20’si 1-3 saat arası Erkeklerin %50’si 1 saat, %25’i 1-3 saat, %7’si 4 saatten fazla COVID-19 ve Psikolojik Sağlığı Korumaya Yönelik Öneriler Araştırma sonuçlarını paylaşan Bakioğlu, Ercan ve Korkmaz, salgının yarattığı psikolojik etkilerden korunma yollarını da açıklayarak şunları söylediler: “Öncelikle insanlar yaşadıkları korkunun kendileri, aileleri, çevreleri ve diğer insanlar hakkında endişelenmelerinden ve geleceğe yönelik belirsizlikten kaynaklandığını kabul ederek bunu bir dereceye kadar normal görmeye çalışmalılar. Elbette halkımız mümkün olduğunca evde kalmalı ve güvenilir, doğru kaynaklardan bilgi edinmeliler. Bilgi edinirken de aşırıya kaçmaktan sakınmalı; haberleri ya da bilgi kaynaklarını sadece belirli zaman dilimlerinde takip etmeye özen göstermeliler. Ayrıca koronavirüsten korunma yollarını öğrenerek tedbirleri dikkatle uygulamalılar. Yine evde kalma sürecini bir fırsat olarak görüp başka zaman ilgilenemedikleri hobilerine yönelmeyi, ayrıca aynı evde kaldıkları aile bireyleri ile ortak aktiviteler yapmayı denemeliler. Varsa balkonda, yoksa pencerelerini açarak nefes egzersizi ve fiziksel sağlıklarına uygun başka egzersizleri yapmaya önem vermeli; düzenli ve yeterince uyumaya çalışmalı, yeterli ve dengeli beslenmeliler.”