İl dışına çıkan sizlerin de askerlikte, üniversitede, hastanelerde, gezme amaçlı ya da spor karşılaşmaları için gittiğiniz yerlerde, buna benzer anlatacak maalesef acı hatıralarınız olmuştur.
Yıl 2014, ülkemizde,”Karaman’ın 70. il olduğunu bilmeyen kaldı mı?” sorunun cevabını,”Evet, herkes artık Karaman’ın il olduğunu biliyor. Hatta çok da iyi biliyor kardeşim. “ diye cevaplamak mümkün değil. Gerekli bilgilerin peşinden koşan değil; medya aracığı ile magazin spor haberlerinden haberdar olmaya çalışan bir toplum olduğumuzu düşündüğümüzde Karaman’ı tanımayanların sayısının oldukça yüksek olacağını tahmin etmek zor değil.
8-11 Mayıs tarihlerinde Başkent’te Karaman Tanıtım Günleri düzenlenmesi ilimizin tanıtılması anlamında önemli bir organizasyondu. Türkiye’nin kalbinde bu işin yapılması isabetli olmuştur. Tanıtımın Başkentin önemli atardamarlarından olan Atatürk Kültür Merkez’inde (AKM) yapılması bir başka güzellikti. Anayollar üzerinde büyük puntolarla yazılmış bez afişlerdeki “8-11 Mayıs Karaman’ı Tanıtma Günleri “ yazılarının başkentte yaşayan Karamanlıları gururlandırdığı kesin. Güzel bir çalışmayla hazırlanan bez afişlerin AKM ve civarına asılması sadece yayaların değil; araçtakilerin ilgisi çektirmiştir şüphesiz. AKM içine doğru yol alırken ilimizin,doğal ve tarihi güzellikleri ile süslenmiş panolar bize ait güzelliklerle doluydu. Karaman havasının ta buradan teneffüs edilmeye başlandığının canlı şahidiyim. Ankara’da yaşayan Karamanlı bir annenin 14-15 yaşlarındaki çocuklarıyla panoların önünde “Çocuklar bakın ben bu şehirde doğdum.İşten güçten hayatın telaşından,maddiyatın yetmezliğinden sizleri güzel memleketime götüremedim.Sizlerle şimdi Karaman’ı tanıyacağız, ben burada doğdum, büyüdüm, çocukluğumu yaşadım.” diyerek başlayan konuşmasını Ermenek panosunu önünde yapması üzüntü vericiydi..Başka ilden olan babanın Karaman’ı tanıtan elindeki broşürle panoların önünden başlayan yolculuğuna: “Çocuklar, Karaman 1989 yılında il oldu. İlin ülkemize kazandırdığı çok önemli şahsiyetler var :Yunus Emre, Mevlana, Karamanoğlu Mehmet Bey, bunlardan en bilinenleri, ayrıca ilin kendine ait doğal ve tarihi güzellikleri Türk kültürüne kazandırdığı gelenekler var” diye anlatması gurur vericiydi.Farklı illerden değişik sebeplerle başkente gelmiş yaşamlarını burada devam ettiren insanların ya da Ankara da yaşayan Karamanlıların ilimiz hakkında konuşarak, Karaman’ı düşünerek içeriye girmesi, onun üzerinden fikirler ürettirilmesi tanıtımın gerçekleştirildiği anlamını taşır.
Karaman’ın tanıtımı, bu topraklarda geçmişte yaşamış ve günümüzde yaşayan yetiştirdiği insanlarla mümkün olmaktadır.Tanıtmaya kalktığımız da ruhuna Fatihalar gönderdiğimiz Mevlana, Yunus Emre ,Piri Reis, Zembilli Ali Efendi ,Karamanoğlu Mehmet Bey ‘den ve diğer önemli şahsiyetler bahsedilebilir. Tanıtabilecek o kadar çok şeylerimiz var ki; elmamız,koyunumuz,doğal ve tarihi güzelliklerimiz, Tartan evimiz, geleneksel yemeklerimiz, kıyafetlerimiz, oyunlarımız, türkülerimiz, tarihi evlerimiz, uzun süreli beylikten gelen kültür birimiz daha neler neler. Hiçte dudak bükmeye kalkmayın. Şöyle bir düşünün ünlü diye aklımıza gelen illerin neleri var ki?Bu kadar zenginliği olmayanlar bile Türk halkının zihnine tanıtımla kazınmamış mı?Çalışıp çabalamadan bir şey olmayacağı kesin.
Son yirmi yıldır yetiştirdiğimiz insanların ülke yönetiminde söz sahibi olması işimizi hayli kolaylaştırmıştır. Işın Çelebi,Fikret Ünlü ile başlayan bu süreç son zamanlarda Nimet Çubukçu,şu anki bakanımız Lütfi Elvan’la devam etmektedir. Aynen 8-11 Mayıs’taki tanıtım günlerinde olduğu gibi yeter ki Karaman’ımızı tanıtma çabamız olsun.Bu tür insanların ülke yönetiminde söz sahibi olması ilimizin tanıtımında ve devletten hizmet almada işimizi hayli kolaylaştırmıştır. Unutulmamalı ki bu süreç aramızdaki kısır çekişmeleri bir tarafa bırakarak bütün hızıyla devam ettiği sürece işimiz daha kolaylaşacaktır.Her alanda hizmet almanın tek şartı,kişilerin şahsi ihtiraslarından vazgeçip herkesin “Karaman Sevdalısı” olmasından geçmektedir.
Tanıtım günlerinin sergi koridorlarında, oturulan yerlerde çok sık olmasa da şu lafları Karamanlı insanlardan duymak ilginç geldi bana:”Bu da tanıtım mı ya, burada Trabzonlular, Kayserililer, Rizeliler, Yozgatlılar... bi tanıtım günü yaptı. Ağzın açık kalır. Bu ne ki onların yanında çok sönük çok.” E ne yapalım kardeşim, erken kalkan daha çok yol alıyor.Bir ilde senlik benlik davası yoksa, ülke yönetiminde söz sahibi olan insanları erkenden yetiştirmeye başlamışsan bu yol da ilerlemen daha kolay oluyor.Eleştirmek en kolayı,üretmek,katkı sağlamak taşın yerden kaldırılmasına el atabilmek en zoru.
Başta Valiliğimiz olmak üzere, Ankara Karamanlılar Derneği ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün özverili çalışmaları ilimiz adına - bütün eksiklilerine rağmen- büyük bir başlangıç olmuştur. Karaman’ı Başkent’te her şeyi ile taşımanın oldukça meşakkatli olduğu su götürmez bir gerçek. Ortak çalışmalarla bu başarılmıştır. Bu işle görevli olanlar beş gün boyunca eşinden çocuklarından sevdiklerinden ayrı kalarak ,hafta sonraları dinlenmelerini Karaman’ın tanıtımı için feda etmişlerdir. Bu başarıda görevlilerini en iyi şekilde yapma gayretinde olan, her şeye rağmen yüzündeki “tebessümü” eksik etmeyen stantlarda özveri ile kişilerin payının büyük olduğu kabul edilmelidir.Tanıtım günlerinin yükünü çekenlerin çoğunun eğitimci olması ülke gerçeğinde eğitimcinin yerini belirlemede önemli bir ip ucu olmuştur.
Açılışta bakan, milletvekili, belediye başkanı, vali, rektör, il müdürleri, kurum amirleri, sanayici ve önemli simaların katılması işin öneminin kavrandığının ve birlik beraberlikle hareket edildiğinin en güzel göstergesi olmuştur.Güzel olan bir başka şey de ilimizde eskiden vali, il müdürü , üniversite yönetimi gibi önemli görevde bulunmuş yöneticilerimizin Karaman Tanıtım Günleri’nde aramızda olmasıydı. Bakan düzeyinde bir insanımızın açılışta bulunması görsel ve yazılı medyanın ilgisini çekmiş ve ilimizi tanıtmada en büyük itici güç olmuştur.
“E canım sen de olayı abartmışsın altı üstü Ankara da dört gün Karaman tanıtıldı o kadar. Sen de her şeyi mükemmel göstermişsin. Olmaz ki böyle.” diyenler haklı. Olumsuzluklar da vardı hiç şüphesiz. Nelerdi onlar: Oturduğu yerden,” Ne kadar para harcandı boşuna, hiç gerek yoktu bunlara ,zaten faydası da olmaz bunların.” Tanıtıma hiç katkı sağlayama yanaşmadan,“Yahu bu da tanıtım mı ben ... ilinin tanıtımını gördüm. Müthişti.” “Bu tanıtımla kimlerin cebini doldurdular kim bilir?” “Bu işe para harcamaya hiç gerek yoktu kardeşim. Oraya harcadığın parayı ...... harca da insanlar faydalansın.” iş üretmek yerine boş konuşmayı tercih eden insanlar da vardı hem Ankara’da hem Karaman’da.
Karaman için bu, ileriye atılmış güzel bir adımdır.Bu bilinçle tüm Karamanlılar sonraki yıllarda bu tür etkinlilerin devamının sağlanması için çaba harcamalıdır. Bu potansiyel ilimizde vardır.Önemli olan bu potansiyeli harekete geçirebilmek, insanımızın özgüvenini sağlam tutmaktır. Böyle yapabilirsek ,ancak sinirlerimizi alt üst eden “Konya –Karaman mı?” soruna muhatap olmayacak, hatta TRT-FM spikerinin “Şimdi de Konya –Karaman’dan radyomuzdan istekte bulunan Ali YILMAZ’ın türküsüne yer veriyoruz.” anonsunu duymak zorunda kalmayacağız.
Günümüzde tanıtımın en önemli ayağını görsel ve yazılı medya oluşturmaktadır. “Karaman Gündem” tanıtımın her anını haberleştirmek, her karesini fotoğraflamakla tanıtıma büyük bir katkı sağlamıştır.
Durmuş SAYASLAN
dsayaslan@mynet.com
dsayaslan@mynet.com