KYOK KARARI NE DEMEKTİR?

Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür. Fakat savcı bu nokta

Ceza Muhakemeleri Kanunu madde 172/1 ‘e göre: Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (KYOK), diğer bir deyişle takipsizlik kararı; Cumhuriyet savcısı tarafından yürütülen soruşturma neticesinde şüpheli kişi hakkında kovuşturma olanağı veya yeterli şüphe oluşturacak delil bulunmaması nedeniyle ceza mahkemesinde kamu davası açılmasına gerek görülmemesini ifade eder.

Kovuşturma, iddianamenin kabulü ile başlar ve mahkemedeki yargılama sürecini ifade eder. Şüpheli hakkında KYOK (takipsizlik) verilirse kişinin şüpheli sıfatı sona erer. Şüpheli hakkındaki soruşturma dosyası kapanır. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinde bu karar ilgililerine tebliğ olur. Tebliğden sonra ilgili kişiler bu karara karşı itiraz yoluna başvurabilirler. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar sadece cumhuriyet savcısı tarafından verilebilen bir karardır. Savcı, soruşturma dosyası açıldıktan sonra dosyadaki ilgili kişilerin ifadesini alır ve delilleri değerlendirir. Dosyanın sonuca ermesinin ardından dosyada yeterli şüphe varsa iddianame hazırlayarak şüpheli hakkında kamu davası açar. Ancak dosyadaki deliller yeterli değilse, şüpheli hakkında yeterli şüphe yoksa ya da kovuşturma olanağı bulunmuyorsa bu durumda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.172/1’de savcılığın hangi hallerde kovuşturmaya yer olmadığına karar vereceği düzenlenmiştir:1. Yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi, 2. Kovuşturma olanağının bulunmaması.

Kovuşturma olanağının bulunmamasının şartları kanunen şu şekildedir;

• Şikayet yokluğu; şikayete bağlı suçlarda şikayet hakkının kullanılmaması durumunda iddianame düzenlenerek dava açılması mümkün değildir.

 • Şüphelinin ceza ehliyetini sürekli olarak kaybetmesi; TCK madde 32/1 hükmü gereğince "Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez." denilmektedir.

 • Yaş küçüklüğü; TCK madde 31 hükmü gereğince "fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu yoktur." denilmektedir. Bu gibi durumlarda kovuşturma olanağının bulunmaması sebebiyle Kovuşturmaya Yer Olmadığına Karar verilecektir.

• Suçun Af Kapsamına Girmesi; Soruşturma kapsamındaki suçun genel ya da özel af kapsamına girdiği takdirde Cumhuriyet savcısı tarafından takipsizlik kararı verilecektir.

• Zaman aşımı Süresinin Dolması; TCK madde 66 uyarınca "Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası; Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi beş yıl, yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl, beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda on beş yıl, beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl geçmesiyle düşer. Soruşturma aşamasında bu gibi durumlarda Cumhuriyet savcısı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Karar verecektir.

Savcı, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdikten sonra bu kararı suçtan zarar görene ve şüpheliye tebliğ eder. Karar ilgililerine tebliğ edildikten sonra 15 günlük itiraz süresi başlar. CMK 173/1′ de “Müşteki veya suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edilmesinden sonra 15 gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hakimliğine itiraz edilebilir.” hükmü yer almaktadır.

Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı itiraz yazılı bir dilekçe ile yapılmalıdır. İtiraz dilekçesinde; savcı tarafından verilen KYOK kararının neden yanlış olduğu deliller ile desteklenerek açıklanmalıdır. Sulh ceza hakimliğine yapılan itiraz neticesinde sulh ceza hakimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir. Aynı şekilde kamu davası açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder. Bu durumda itiraz eden giderlere mahkum edilir. Sulh Ceza Hakimliği itirazı haklı görür ve istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir. Dolayısıyla soruşturma aşamasında da avukatın etkin rolü bulunmaktadır. Zira taraflarca görülemeyen delilleri ya da ayrıntıları fark edebilecektir.

Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz (CMK 172/2);fakat kovuşturmaya yer olmadığına dair karar istinaf veya temyiz yoluna başvurulmadan kesinleştiği için bunun yanında olağanüstü bir kanun yolu olan “kanun yararına bozma’’ yoluna gidilerek de yeniden soruşturma başlatılabilir. Aynı zamanda CMK madde 172/3’te de belirtildiği üzere, “Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmesi veya bu karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi üzerine, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmesi hâlinde yeniden soruşturma açılır.’’ Ancak bu noktada belirtmem gerekir ki, Avrupa insan hakları mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için öncelikle hukukumuzdaki tüm olağan kanun yollarını tüketerek Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda bulunmak ve buradan da olumsuz sonuç almak gereklidir.