Mesajınız Var
…Yatağa uzanmış hareketsiz bedeni, baş ucundaki telefonundan gelen mesaj sesiyle irkildi. Göz kapaklarını hafifçe araladı, telefonun ekranına dikti yorgun ve uykulu gözlerini... Sonra hiç umursamadan yastığa gömdü başını. Yanıt vermek için beklenen kişiden gelmemişti o mesaj…
Bir beklentiye karşılık gelir, beklediğiniz iletiler. Kıyıda köşede bihaber olmak istediğiniz bastırılmış duygularınızla kendinizi meşgul edecek meşgaleler ararsınız yanıtsız kaldığınız zaman. Hatıra defterinizde kalıcılığı yakalayan dostlarınız arasına serpiştirirsiniz hayatınızda kalıcı olacağını düşündüğünüz iyilik meleklerinizi. Hayatınızın en önemli gördüğünüz noktasına koyarsınız seçilmişlerinizi; ve hayatınızda daima size güven veren sözleriyle var olacaklarına inanırsınız. Alışırsınız, alışkanlık haline getirirsiniz seçilmiş dostunuzla, dostlarınızla olan muhabbetinizi. Bir gün bile eksik etmek istemezsiniz iyimserlik kokan, size güven veren, cesaret veren o muhabbetleri…
Ya sosyal paylaşım sitelerinize ya da telefonunuza gelecek sms ile beklersiniz bariz kişiden-kişilerden gelecek olan yüzünüzde tebessüm etkisi oluşturan o içten mesajı.
Ne kadar da değer arz eder hale gelmiş mesaj alma –verme beklentimiz. Daha önce hiç düşünmüş müydünüz hayatınızın bütünü, ayrılmaz parçası haline geleceğini? Sizi bir yerlerde düşüneniz olduğunu bilmek,yalnız olmadığınızı hissetmek ve size gelen destek mesajıyla buna inanmak. Bir kısa mesajla size kilometrelerce uzak dostlarınızla, sevdiklerinizle kendinizi orda varlığınızla hissetirebilmek. Ya hiç mesajınız olmasaydı? Bir gününüzün birileriyle yazışmadan geçtiğini düşünün. Buruk bir hüzün çöker üstünüze. O gün kendinizi tüm dostlarınız tarafından yalnızlığınıza terk edildiğinizi sanırsınız.
Geçmişten günümüze değin insanoğlu iletişim kurmanın yolunu bulmak için çeşitli yöntemler icatlar geliştirmiştir. Hangi çağda ve hangi koşullarlarda yaşamış olursak olalım başkalarıyla olan yazılı veya sözlü iletişimimizi sürdürmemiz mümkün değildir. Daima ötelerden berilerden birileriyle sürekli iletişim halinde olacağız.
Ya duygusal anlamda ya da mantıksal anlamda sonuç hiç değişmeyecek.
Ya duygusal anlamda ya da mantıksal anlamda sonuç hiç değişmeyecek.
Gelir gibi bekler, biter gibi gider…