MÜJ̌DE KA­RA­MAN


Dün bir kaç ar­ka­daş ile Ka­ra­man Va­li­si Meh­met Fatih Çi­çek­li­’yi zi­ya­ret ettik. Biz­le­ri kabul etti ve zaman ayır­dı, hoş beş­ten sonra çay­la­rı­mı­zı içer­ken dal­dım ko­nu­ya.
"Sayın Valim, Ka­ra­man hak­kın­da­ki iz­le­nim­le­riniz nedir? Daha doğ­ru­su Ka­ra­ma­nı sev­diniz mi? Ka­ra­man hak­kın­da ne dü­şü­nü­yor­sun?"

De­dik­le­ri­ni siz­le­re aynen ak­tar­ma­ya ça­lı­şa­ca­ğım.
“De­ğer­li dost­lar ben Tür­ki­ye’nin her ye­ri­ni se­vi­yo­rum. Ama Ka­ra­ma­n’ı daha çok sev­dim. İlk görev ve­ril­di­ğin­de de hiç tereddüt bile et­me­dim. Ka­ra­ma­no­ğul­la­rı; Ana­do­lu’nun uzun bir zaman 3,5 asır yö­ne­ti­mi­ni yap­mış büyük bir dev­let­tir. Ben de bir Ana­do­lu ço­cu­ğu­yum” diye baş­ladı sözlerine…

Ka­ra­ma­n’a atan­ma hi­kâ­ye­si­ni de kı­sa­cık an­lat­tı.
“Benim Ka­ra­ma­nı sev­mem­den çok, Ka­ra­ma­n’ın beni sev­me­si gerek. Bunun için­ de Ka­ra­ma­n’a layık bir hiz­met­çi ol­ma­ya gel­dim” diye de ek­le­di. O zaman an­la­dım ki; çok çalışkan, sporu ken­di­ne ilke edin­miş, hiz­met için elin­den ge­le­ni ya­pa­cak olan bir vali. daha doğ­ru­su genç, di­na­mik ve ça­lış­kan bir insan vardı kar­şım­da.
Peki Ka­ra­ma­n’a nasıl bir müjde ve­re­bi­lir­di ki?

Ön­ce­lik­le Ka­ra­ma­nın ta­nın­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni söyledi ve bu yöndeki  ça­ba­la­rı­mız­dan do­la­yı bizi teb­rik etti. “Ben daha önce Ka­ra­ma­n’ın lev­ha­sı­nı bile gör­me­dim. Bil­mi­yor­dum. Bu kadar örf adet ve kök­le­ri­ne bağlı 1. sınıf bir şehir ol­du­ğu­nu.” Bu ko­nu­da çok şans­lı olu­ğu­mu­zu, hatta dep­re­min bile ola­sı­lı­ğı­nın az ol­du­ğu kadim bir şehir diye bah­set­ti. Ay­rı­ca yemek kül­tü­rü­nün ne kadar büyük ol­du­ğu­nu, elin­de tut­tu­ğu Ka­ra­man mut­fa­ğı adlı ki­ta­bı­nı gös­ter­di ve bu ye­mek­le­rin bile başlı ba­şı­na bir kül­tür mi­ra­sı ol­du­ğu­nu söy­le­di.

“Bir mantı bile bu kadar mı güzel olur­du.”

Daha önce de benim bir köşe ya­zım­da bizim Yu­nu­s’u­muz, bizim Ka­ra­ma­noğ­lu Meh­met Be­y’i­miz, bizim Piri Re­is’i­miz, bizim Atatürkümüz var ve ta­nın­mak­ta zor­luk çekiyoruz. Uzun uzun an­lat­tı­ğım Ka­ra­man Ka­le­si’nin res­to­re edi­le­rek yerli ve ya­ban­cı tu­rist­le­re açıl­ma­sı gerek diye yaz­dı­ğım ma­ka­le geldi ak­lı­ma. Adeta fik­ri­mi oku­yor­du sayın valim.
Bunun için ça­ba­la­rı­nı an­lat­tı. Ay­rı­ca Gödet Ba­ra­jı’n­da kü­rek­li spor­lar yapılabilecek. Ka­ra­man hal­kı­nın, su spor­la­rı ve bi­sik­let spor­la­rı ya­pa­bi­le­ce­ği bir alan yapma ça­lış­ma­sı ol­du­ğu­nu ay­rı­ca bir kül­tür so­ka­ğı ça­lış­ma­sı ol­du­ğu­nu, son ola­rak ta Ata­türk’ün mem­le­ke­ti olan Taş­ka­le’ye Ata­türk Evi’ yapma ça­lış­ma­la­rı­nın ol­du­ğu­nu söy­le­di. Be­le­di­ye­miz­le el ele ve­ri­lir­se neden ol­ma­sın. Bir­lik­ten kuv­vet doğar. Son ola­rak Ka­ra­man­lı şair ve ya­zar­lar ola­rak ki­tap­la­rı­mı­zı tak­tim ettik.
Tabi ki her gö­nül­de bir aslan ya­tar­mış in­şal­lah de­dik­le­ri olur. Tabi 6 ayda bir vali de­ğiş­ti­ril­mez ise. De­ğer­li dost­lar di­ye­ce­ğim odur ki; di­na­mik ve ça­lış­kan bir va­li­miz var bunu zaman gös­te­recek ben şim­di­den size müjde ver­miş ola­yım...