NE OLUR HAKKINI HELAL ET ANNE !

               

Öleceksin deseler bile beni dünyaya getirme pahasına her ne varsa katlanmışken; ben bir kez olsun senin hatırına gücümü  göstermediğim için. Ben hastalandığım anlarda sen kendi hastalığını unuturken; ben senin hastalığını çoğu zaman sormayı unuttuğum için.Sen sofraya oturduğunda  sofrada varsam ne yediğimi ; yoksam yine ne yediğimi düşündüğün halde ; ben senin  bir kez  bile yemek yemiş olup olmadığını düşünmediğim için.Benim gözümden akan bir damla yaş senin yüreğini parçalarken; senin ağladıklarını sadece boynumu bükerek izlediğim için. Sen yoksa, giymemiş  ama her zaman beni giydirebilmenin derdine düşmüşken; ben bir kez olsun seni baştan ayağa giydirebilmenin telaşını hiç yaşamadığım için.
               

Sen bana ömrünü adamıştın, gönlünü  adamıştın; ama ben ömrümden bir lahza sana ayıramadığım için.Sen her bayram  benimle olabilmek için can atarken; ben tatile gidebilmenin  planlarını  yapıyor olduğum için. Sen bana  en zahmetli yıllarımda bir kez bile öf demeden baktığın halde; ben seni ,   yaşlanınca bakmak zor olur “yerimiz, bir-iki gün yatak üçüncü gün kara toprak olsun”  demeye  sevk ettiğim için. Sen beni her ağlayışımda kucağına almışken; ben senin ağlamalarını büyükler ağlarsa bir sebebi vardır  deyip önemsemediğim için. Sen benim gözümden düşecek bir damla yaşa tahammül edemezken; ben seni olur olmaz kaç kez ağlamaklı gözlerle gurbette tek başına bıraktığım için.
         

Sen, sana ne sorsam yüzüme bakarak cevap vermekte iken; ben çoğu zaman cevap vermek için yanına bile gelmediğim için. Ben kör bir kurşunla  şehit olup ölseydim bir kez ölürdüm; ama sen ben öldükten sonra her gün yeniden ölecek olduğun için. Ben çocukken  daha çok yemem için tabağımı süsleyerek önüme koyarken; ben ellerin titriyor döküyorsun diye sana ayrı bir sofra kurduğum için. Sen bu yaşımda bile yediğimi bitirdiğime  sevinirken; ben senin ne yediğine bir kez bile bakmadığım için. Ben kaç yaşımda olursam olayım, senin biricik kuzun oldum hep; ama ben seni yaşlanınca her işime karışan biri olarak gördüğüm için.

Ben uzaklara çekip giderken yeni bir hayat diye sevinirken; sen daha ilk geceden benim fotoğrafımla yatmaya başladığın için. Sen benim dünyaya gelmiş ve merhamete muhtaç en güzel nimet olduğumu hiçbir zaman unutmazken; ben senin merhamete daha çok muhtaç bir kadın olduğunu hep unutmuş olduğum için. Sen beni en güzel gençlik yıllarında bir an olsun yanından ayırmadığın gözünün nuru  bilmişken ; ben, bir kez olsun seninle içimden gele gele bir yere gitmeyip  seni ayak bağı gördüğüm için. Sen beni sırtında aylarca taşıyabilmişken; ben seni arabamla taşımanın bile hesabını yaptığım için. Sen benim yüzüme bakmaya doyamazken ;ben senin yüzüne çoğu kez bakmadığım için.
           

Sen benim yapamadıklarımı duyunca yüreğin parçalanırken; ben senin yapamadıklarına, kaçırdığım bir gole üzüldüğüm kadar üzülmediğim için.Sen beni dünyaya getirmekle Rabbine olan sözünü yerine getirmişken: ben bir evlat olarak ne sana ne de Rabbime doğru dürüst söz bile veremediğim için. Sen benim kıymetimi hep bildiğin halde; ben senin kıymetini hiçbir zaman bilemediğim için. Sen bana her gün ve de her an mutluluk verebilmek için uğraşırken; ben sana yılda bir gün yalandan bir hediye almanın seremonisinde olduğum için. Ve bir gün seni kaybedersem, ardından keşke Annem yaşasaydı cümleleri kuran binlerce sözüm ona evlattan biri olacağım için.Ve hepsi için.Her şey için. İşte tüm bunlar için bana hakkını helal et Anne…




(Bu yazı her ne kadar bana ait olsa da Anne ile evlat arasında yaşanan binlerce hadiseden bir kaçının ifadesi ve  hukukunu  dile getirmek için yazılmıştır.Tüm Annelerimizin Ellerinden öpüyor ve haklarını helal etsinler diyorum….Adem GÜMÜŞ)