“Ağaçsız orman ve ağaçsız toprak vatan değildir.”
Mustafa Kemal ATATÜRK
Merhaba Doğa Dostları,
Nedir 21 Mart Dünya Ormancılık Günü?
Avrupa Tarım Federasyonu, Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü’ne bir teklif götürmüştür. Tüm dünyada kutlanması ve toplumları bilinçlendirmek amacı ile 21 Mart 1971 tarihinde, Kuzey yarım küresinde ilkbaharın, Güney yarım küresinde de sonbaharın başlangıç günü olan 21 Mart gününü “Dünya Ormancılık Günü” ilan etmiştir. Ülkemizde de 1975 yılından beri Dünya Ormancılık Günü çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.21 Mart’ı içine alan haftayı da “Orman Haftası “ olarak kutluyoruz.
Ormanlarımızın böyle bir güne gereksinimi var mı?
Yoksa bu güne bizim mi gereksinimimiz var?
Evdeki ağaçtan yapılmış eşyaları çıkaralım.
Neler kaldı?
Bitkilerin ürettiği oksijeni çıkaralım. Ya şimdi ne kaldı?
Havasızlığa ne kadar dayanabilirsiniz?
Bu güne ormanlardan çok bizim gereksinimimiz var.
Bir çam ağacının yetişmesi için yaklaşık 100 yıl geçmesi gerekir. Kesmek için 1 dakika yeterli. Ağacı kesmek ve kullanmakzorundaysak kestiğimizin 10 katını da dikmek zorundayız. Çünkü bizim kirlettiğimiz havayı onlar temizliyor. Bir kişinin bir yılda doğaya verdiği karbondioksiti ortalama 5 yetişmiş ağaç temizliyor.
Sevgili doğa dostları, ilimize bir bakalım.Kişi başına 5 ağaç düşüyor mu? Karaman’ın nüfusu 138.000’dir. Kişi başına 5 ağaç yani 690.000 ağaç olması gerekir.Sizce o kadar ağaç var mı?Olanlara gereken özeni gösteriyor muyuz? Yandaki ağaç bu şekilde nasıl budanır? Çocuklarımıza yaşanabilecek bir çevre bırakmak istiyorsak ağaç dikmek ve korumak zorundayız.
Sadece dikmek yetmez.Var olanı korumak da gerekir.Bir yaz tatilinde arkadaşlar “ Kuşadası ile Datça arasında Amazon denilen bir koy var, orayı görelim.” dediler.Koy ,o kadar güzel ki belki de ülkemizin çam ağacının gölgesinde denize girilebilen ender doğa güzelliklerinden biri.Oksijen oranı çok yüksek. Arabayla orman yolundan sahile doğru gidiyoruz.Sahile 100-200 metre kala yandaki resimdeki betonları gördüm. Durdum öylece bakıyorum.Çünkü bir anlam veremiyorum.Acaba bu doğa harikası yerde 100 yıllık çamları kesip de bu betonları niye dökmüşler?Tek kişilik odalar yapılacakmış.İyi ki farkına varılmış yapılmadan böylece kalmış.Kendime şunu sordum.Bu güzelliği yok etmek niye?Çocuklarımıza yeterince doğa sevgisini verebiliyor muyuz? Onunla birlikte kaç defa ağaç dikmeye gittik? İşte bir fırsat.İçinde bulunduğumuz hafta Orman Haftası.21 Mart 8.30’da Atatürk Parkı’nda fidan dağıtılacak.Bir fidan alın ve çocuğunuzla onu dikin. Yazın gidin sulayın.Büyürken fotoğraflayın.O da doğayı,ağacı sevsin.Yarınlara, çocuklarımıza bir servet bırakmak için çalışıp didiniyoruz. Yaşayacakları bir doğal ortam olmadan o servet ne işe yarayacak. Satırlarımı bir kızılderili atasözüyle sonlandırıyorum.Sevgiyle kalın.
Sadece dikmek yetmez.Var olanı korumak da gerekir.Bir yaz tatilinde arkadaşlar “ Kuşadası ile Datça arasında Amazon denilen bir koy var, orayı görelim.” dediler.Koy ,o kadar güzel ki belki de ülkemizin çam ağacının gölgesinde denize girilebilen ender doğa güzelliklerinden biri.Oksijen oranı çok yüksek. Arabayla orman yolundan sahile doğru gidiyoruz.Sahile 100-200 metre kala yandaki resimdeki betonları gördüm. Durdum öylece bakıyorum.Çünkü bir anlam veremiyorum.Acaba bu doğa harikası yerde 100 yıllık çamları kesip de bu betonları niye dökmüşler?Tek kişilik odalar yapılacakmış.İyi ki farkına varılmış yapılmadan böylece kalmış.Kendime şunu sordum.Bu güzelliği yok etmek niye?Çocuklarımıza yeterince doğa sevgisini verebiliyor muyuz? Onunla birlikte kaç defa ağaç dikmeye gittik? İşte bir fırsat.İçinde bulunduğumuz hafta Orman Haftası.21 Mart 8.30’da Atatürk Parkı’nda fidan dağıtılacak.Bir fidan alın ve çocuğunuzla onu dikin. Yazın gidin sulayın.Büyürken fotoğraflayın.O da doğayı,ağacı sevsin.Yarınlara, çocuklarımıza bir servet bırakmak için çalışıp didiniyoruz. Yaşayacakları bir doğal ortam olmadan o servet ne işe yarayacak. Satırlarımı bir kızılderili atasözüyle sonlandırıyorum.Sevgiyle kalın.
“Beyaz adam annesi olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alıp satılacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. Onun bu ihtirasıdır ki toprakları çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecektir. Beyaz adamın kurduğu kentlerde, bir çiçeğin taç yapraklarının açarken çıkardığı tatlı sesler, bir kelebeğin kanat çırpışları duyulamaz. Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenilemeyen bir şey olduğunu anlayacak!”
Bayram VANLI
Karaman TEMA Yavru TEMA Sorumlusu
yavrutema@hotmail.com.tr