Öztürk yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Öncelikle Karaman Eğitim Araştırma Hastanesiyle ilgili Ahmet Tek isimli yazarın yazdıklarının gerçeği yansıtmadığını ifade etmek isterim. Şunu tespit etmek gerekir ki; ben etraftan Ahmet Tek isimli yazarın dürüst ve objektif olduğunu duyardım. Ancak görülüyor ki hiç de öyle olmadığını yazılarla ortaya koymuş durumda. Bir kere olayın taraflarını dinlemeden tek taraflı soyut beyanlarla gerçeklerin saptırılması doğru değildir .Öncelikle olayın tarafı olarak bizi gösterip bizi dinlemeden ve olayın doğrusunu öğrenmeden yazı yazmak ne kadar doğru ve ne kadar objektif ve gazetecilik etik ilkelerine uygun mu acaba.. Çünkü, bu süreçte Ahmet Tek isimli gazeteci beyefendi, bizi arayıp olayın doğrusu nedir sizi de dinlemek isterim diye hiçbir şekilde sormadı. Birilerinin kulağına fısıldamasıyla gazetecilik olmaz. Son günlerde para karşılığında bazı kişilerin gazetecilik adı altında haber yapanların çokluğu dikkate alındığında kayda değer bir ücret almış mıdır onu bilemem onu da kendi vicdanına ve kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Hastanede bir çok şikayet var, hem vatandaşlar hem hastane personelleri ve doktorlar tarafından son dönemde oldukça artmış durumda. Vatandaş gece yarısı arayıp durumu ve hastane yönetimi hakkında şikayetlerini birçok kez bizzat dinledim. Özellikle çalışan personellerin hastane yönetimi tarafından çalışma saatlerini keyfi şekilde değiştirmeleri nedeniyle onlarca personelle birçok kez görüşmek durumunda kaldık. Bunu neden yaptıklarını sorduğumuzda haklı hiçbir gerekçe sunmadılar. Diğer illerde örneği olmadığı halde düzeltilmesi gerektiğini söylediğimiz halde dikkate alınmadı.Aradan kısa bir zaman geçtikten sonra eski haline döndüler.Neden şimdi eski haline dönüldüğünü sorduğumuzda yine bir cevap alamadık. Yine hastane yönetiminin kendi meslektaşlarıyla sürtüşmesi de randevularda sıkıntılara yol açtı. Âdeta bu yönetim “ben yaptım oldu” davranışıyla yönetmeye devam etmiştir. Ve hiçbir şekilde “kimseyi hesaba almam, buranın patronu benim edasıyla” bir kurum yönetilemez. Çalışan personellerin ve doktorların haklı taleplerine karşı da; “yönetim böyle karar aldı deyip kesip atmak” tavrını sürdürmüştür. Özellikle Göz hastalıklarında ciddi problemler yaşanmış ve başhekimlik tarafından hiçbir çözüm üretilmemiştir. Hastanenin temizliğiyle ilgili birçok vatandaştan şikayet geliyor hatta fotoğraflar gönderiliyor, bunları sorduğumuzda da başhekimlik tarafından cevap dahi alamadık. Tüm bunlar,umursamaz,keyfi hareketlerin bir sonucudur. Buna da başhekimlik neden olmaktadır. Biz AK Parti olarak sağlık alanında yapılan bir çok iyileştirmenin gereği olarak bunların takipçisi olmak zorundayız. Bu bizim asıl görevimiz. Kimsenin keyfi hareket etmesine müsaade edemeyiz. Vatandaşa en iyi hizmet sunabilmenin buna imkan sağlamanın asıl amacımız olduğunu belirtmek isterim Saygılarımla”