Sıkışıp kalsak da heyhat vicdanla cepleri kart dolu o cüzdanlarımıza,
Kim demiş Müslüman değiliz bir bakınız hele nüfus cüzdanlarımıza.
Yüzde biri bilmem lakin yüzde doksan dokuzu Müslüman Türkiye(!)
Gönlümüz inanmasa da; alışmış bir kere dilimiz bu sahte türküye.
Koca sene geçer de ne bir sayfa Kuran biliriz, ne oruç ne de namaz…
Yoksulu yoksulum demez lüks peşindedir; zengin fakiri umursamaz.
Bekle ki Kutlu Doğum’u akla gelsin Peygamber hele akşam çayında.
Üç aylar çok uzun be abi yetmez mi hatırladığımız Ramazan ayında.
Bir bak şu Müslüman ülkeye yarısı oruç tutmaz olmuş gerçi kime ne;
Oruç dediğin şey Müslüman’a değil ancak yaraşır mümin olabilene.
Bu Kuran kime indi, kimin bu din; hele bir dinle kimi çağırır bu ezan,
On bir ay beyhude yaşa ve sonra de ki, hoş geldin ey şehr-i Ramazan
Bir yanda tatlılar ve sarmalar, öbür yanda o sımsıcak susamlı pideler,
Gönüller yıl boyu Mevla’ya açken otuz gün aç kalsa ne yazar mideler.
Ramazan gelir geçer de gözetmez isen eğer yetimi hele de bir fakiri;
Bir bulaşırsa çıkmaz olur, o ter temiz yüreğine bilesin hasislik kiri
Bize ne canım Afganlı, Sudanlı varsa; hem ne arar Suriyeli burada!
Mevla ruhlar aleminde yaratırken Türk olmayı seçselermiş ya kurada
Ensar muhacire yardım etmiş tamam da bunlar mülteci muhacir değil,
Onların ne olduğu değil ki asıl sorun bizde kalmamış vermeye meyil.
Hem dilimizi bilmiyorlar ki; bilseler inan edeceğiz fazlasıyla yardım;
Aynı dili bilen komşusuna vermeyen; yabancıya yardım etse şaşardım
Sünnettir ya hele davete icabet; bugün bizde yarın sizde iftar etmeli,
Fakir fukara dediğin her gün yürüyerek belediye çadırına gitmeli.
Bugün de çok yedik be hatun çıkar şu buzluktan soğuduysa sodayı,
Teravih’e gidesim yok uyuyasım var uyandır hele hazır edince çayı.
Helali hoş olsun efendim kendi malın gibi ye, tabi ki de olsun afiyet;
Oruç tutan sıhhat bulmalıydı, oysa bizim mideler geçirmekte zafiyet.
Bugün bin kez Allah’ı zikrettim; yetmedi bin kez de salavat getirdim
Demek isterdim lakin ben günümü; bir televizyon önünde bitirdim.
İnanın hatim inmeye vaktim yok Rabbim Oku dese de buyruğunda!
Görsen kara sular indi ayağıma beklerken tahinli pide kuyruğunda.
İftar vakti yemek hazırsa önce yemek, namaz sonraya kalsa da olur.
Önce sünnet dedik hurmayla açtık daha ne; farz sonra olsa da olur.
Sahi bir de Fitir vardı değil mi hani bir tek Ramazan da verdiğimiz.
Fazla vermek yerine tam hesabını yapıp; başımız göğe erdiğimiz.
Ramazan dediğin gündüz değildir; bilene hem gündüz hem gecedir.
Bilmeyene gündüz aç ve susuz kalmaktır gece de hepten eğlencedir.
Ey nefis sanma ki bir tek aç kalmakla, hepten oruç sevabı alırsın,
Bir yarışma misali sahurdan iftara dek süren açlığınla kala kalırsın.
Gönlümüzde her daim Gazze’li Muhammed soframızda Koka Kola
Ramazan’ı yemekten ibaret olanın Bayramı şimdiden Mübarek ola…