Son üç maç…
Üç galibiyet…
Galibiyetleri getiren 9 gol ve karşılığında kalemizde gol görmeyişimiz…
Bundan çıkan sonuç ise, Teknik Direktör Nasuh Aköz iyi bir taktisyen ve oyuncular oldukça aklı başında. Bunun sebeplerinden en önemli olanı ise, Karaman Belediyespor yönetiminin en başından beri ciddi duruşu.
Karaman Belediyespor için son üç maçın özeti kısaca bu… Ve bunun yanında desteğini esirgemeyen taraftar ve bir türlü desteklerini göremediklerimiz.
BAL Ligi temsilcimiz Karaman Belediyespor, cumartesi günü oynanan maçta rakibi Ceyhan Doğanspor’u beklediğimizden de iyi ağırlayarak, filelerine dört nefis gol göndererek BAL Ligi’nin ilk haftasında yükselen form grafiğini daha da yukarılara taşıdı. Bunun yanında Ziraat Türkiye Kupası’nda da mücadelesini devam ettiriyor. Yani iki kulvarda da adını duyurur vaziyette.
Şimdi siz değerli okuyuculara soruyorum; bunun adı başarı değil de nedir? Acaba bu takıma destek olmak için, kendilerinden maddi destek beklenen kesimler daha neyi beklemektedirler? Ziraat Türkiye Kupası’nı mı, yoksa Süper Lig şampiyonluğu mu?
Umarım bu ikisi ilerleyen yıllarda mümkün olur. Çünkü sporla ilgilenen bu şehrin her evladı gibi benim de temennim bu yönde. Lakin madalyonun bir başka yönü var; sponsorluk konusunda bir türlü gönülleri olmayan ve hepimizin çok yakından tanıdığı kesimler.
“Ürettiğimiz falan filanlar Karamanın öz malıdır!” diye dillerinden düşürmedikleri o yapışkan, tatsız tuzsuz ve bir o kadar sakil slogan; “Karamanın öz malı!”
Kusura bakmayın, ama biz yedik de geldik!
Yani sizin anlayacağınız bu kuru lafa harbiden karnımız tok. Hem de ziyadesiyle!
Garanti siyaset üzerinden birçok yerde boy gösterenlere hele hiç girmiyorum.
Ve şunu açık yüreklilikle ifade ediyorum; Karaman Belediyespor’un profesyonel bir lig yerine onların deyimiyle “Amatör” bir ligde olması, beklenti içinde olduğumuz kesimler tarafından sanki bir utançmış gibi algılanıyor.
Amatör demişken, bu kelimeye de bir açıklık getirmek lazım.
Amatör kelimesi, Latince “Amor” yani “Aşk” kelimesinden türemiş bir kelime. Dünya literatüründe haklı bir yere sahip. Aşkla yapılan iş anlamını taşır. Yani ucuz, kalitesiz anlamında değil, karşılık beklenmeden, içten gelerek yapılan vicdani işlerin tamamıdır. Çünkü karşılığında beklenen maddiyat, alt seviyelerde kalır.
Bizimkiler bu amatör lafına takıldılarsa, mevzunun aslını bilmediklerinden olacak.
Geçen yazımda Süper Lig’den Akhisar Belediyespor ve Köfteci Ramiz örneğini vermiştim ve akabinde bilindik tepkiler gelmişti.
Süper Lig takımlarını örnek verdiğim için, "İyi de onlar süper ligdeler. Karaman Belediye Spor Süper Lig’e çıksa bizde reklam veririz" hede hödösüne girecek olanlar var. Bunları görmemek mümkün değil. Karaman Belediyespor’u Süper Lig takımlarıyla karşılaştırdığımı zannedenler var. Bunları da görmemek mümkün değil. Benim derdim BAL Ligi ile Süper Lig karşılaştırması yapmak değil, ama hadi ona da cevap vereyim.
Karaman Belediyespor Süper Lig’de yer almadığı için mi, Süper Lig’de oynanan maçlarda saha kenarlarına boy boy reklam veriyorsunuz? Karaman’da faaliyet gösteren bazı fabrikalar, onun için mi başka şehirlerin takımlarına sponsor oluyor?
Sonra Karaman’ın yerel radyolarına verilen reklamlar da “Karaman’ın öz malı” deniyor, öyle mi?
Israrla söylüyorum; kendinizi kandırıyorsunuz efendiler, bizleri değil.
Uzun lafın kısası, Karaman’ı şehir şehir temsil eden ve Karaman’ın öz malı olan tek bir kurum var; o da Karaman Belediyespor ve ne formasında, ne sahasında gram reklam yok!
Unutmayın ki, bizler misafirlerimizi çok iyi ağırlarız. Bucak Belediyespor, Kozan Belediyespor ve Ceyhan Doğanspor bunu gördüler.
Yine söylüyorum;
Bizler misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlarız…
Sizinle veya sizsiz!