Bu güne kadar bütün yazılarımı sıra dışı ve farklı bir bakış açısıyla yazmaya çalıştım. Mübarek üç ayları konu alan bu yazıma da, farklı bir bakış açısı katarak, mübarek üç ayların başı olan Recep ayına adım atmamız için “Soyunma Vakti Geldi” diyerek konu başlığımızı attım.
“Allahümme barik lena fi Recebe ve Şaban ve belligna Ramazan (Allah’ım, bize Recep ve Şaban’ı mübarek eyle ve bizi Ramazan’a ulaştır.)”
Şükürler olsun ki Cenabı Allah’ın bütün insanlara ve Müslümanlara hediyesi olan bir mübarek üç aylara daha eriştik. Ne mutlu biz insanlara Allah C.C. her yıl bizlere bu mübarek üç ayları fırsat olarak önümüze koyuyor. Fırsat diyorum çünkü, her gün günahların içerisinde bocaladığımız çağımızda bu mübarek aylar bizler için bulunmaz bir nimet. Bu nimet sayesinde, değerlendirebilirsek günahlarımızdan arınıyoruz. Tertemiz bir insan olarak ramazan Bayramı ile birlikte çıkıyoruz. Konu başlığımızda söylediğim gibi mübarek üç aylar, bizler için günahlarımızdan soyunma vaktidir, şeytanı sırtımızdan atma vaktidir. Bizler için bulunmaz kaçırılmayacak bir fırsattır. Tabi o günah elbisesini üzerimizden çıkarıp soyunmayı başarabilirsek.
Mübarek üç aylara girerken önce kalbimizi, ruhumuzu ve beynimizi hazırlayalım. Ben bu güne kadar şu günahları işledim, hatalarımı yaptım ama pişmanım bundan sonrada yapmış olduğum hatalarımı ve işlemiş olduğum günahları bırakacağım demeliyiz. Niyetimizi halis tutarak bu güne kadar yapmış olduğumuz bütün olumsuzlukları, fenalıkları, kötülükleri, faiz yemeyi, hainlikleri, günahları, yalanları, hak yemeyi, alkol almayı, sigara içmeyi(sigara hiç içmemiş biri olarak, özellikle sigara içenler üç aylar sizler için bir bırakma fırsatıdır, bunu değerlendirin.), dedikoduyu, gıybeti vb. soyunalım çıkartıp çöpe atalım. 2 Şubat 2022 Çarşamba günü saat 03.30’da uyanıp güzel bir gusül abdesti alalım. Temizliğimizi yapalım, tövbe İstiğfar getirelim, teveccüh namazı kılalım, salavatlar çekelim, sahur yapalım. Sabah namazında, benimde orada olacağım Ak tekke camimizde mübarek yatırların yanında cemaatle kılalım. Kendimizi mübarek üç ayların manevi havasına bırakalım. Gündüzünü oruçla karşılayalım. Sadakalar verelim. “ilk günümüzde Allah (c.c.) rızası için iki rekât nafile namaz kılalım. Sonrasında samimi bir şekilde tevbe istiğfar edelim. Ardından 111 defa “Allahümme salli ala Muhammed” diyerek Peygamber Efendimiz'e (sav) salatü selam getirelim. Selam getirdikten sonra 1660 defa :“Ya ALLAH(c.c.)” diyerek tesbih çekelim.” İbadetlerimizi daha bir çok şekilde süsleyebiliriz.
Üç aylara böylelikle bir hoş geldin jesti yapalım. Akabinde devam eden günlerde ara ara oruç tutmaya devam edelim. Sadaka vermeye devam edelim. Türbe ziyaretleri yapalım, Sıla-ı Rahim yapalım, öksüz yetim sevindirelim. Kaza, Teveccüh, duha, evvabin namazlarımızı çoğaltalım. Bol bol tövbe istiğfar edelim, Kuran-ı kerim okuyalım, zikir ve teşbihi bırakmayalım. Benimde her yıl üç aylarda adet haline getirdiğim ve uyguladığım, 4444 Salat-ı Tefriciye’yi çekelim. 1000 adet Salat-ı Münciye çekelim. Sabah namazlarımızı, benim de uyguladığım Karamanın değişik camilerine giderek cemaatle kılalım. Pazar günleri Dikbasan camimizde uygulanan sabah namazı buluşmalarına bizde katılalım, hatta giderken yirmi otuz adet tahınlı poğaça alıp gidelim bizimde çorbada tuzumuz olsun. Üç ayların içinde bulunan ve Recep ayının ilk cuma gecesi Regaip kandili ve 27. gecesi Miraç kandili, Şaban ayında 15. gecesi Berat Kandili, Ramazan ayında ise 27. gece Kadir Gecesi denk gelmektedir. Bu mübarek gecelerin kıymetini bilerek o günlerin, o gecelerin bereketinden feyzinden faydalanalım.
Recep ayı bir tövbe, “Receb ayında Allahü teâlâya çok istiğfar edin; çünkü Allahü teâlânın, Receb ayının her vaktinde Cehennemden azat ettiği kulları vardır. Ayrıca Cennette öyle köşkler vardır ki, ancak Receb ayında oruç tutanlar girer.'' (Hadis-i Şerif)
pişmanlık ayı olduğu halis niyetlerle üzerimizdeki o günahları soyunup gireceğiz ki saygı anlamına gelen ayın hürmetine ruhumuza işlemiş olan şeytana ilk dersi vereceğiz. Bütün güzel ibadetlerimizle Recep ayını idrak ettikten sonra, Şaban ayında “Şaban, öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gâfil olurlar. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçluyken arz edilmesini isterim.'' (Hadis-i Şerif)
o üzerimizden soyunduğumuz, attığımız günahları tekrar işlememek için nefis mücadelesine gireceğiz. Çünkü Şaban ayının özelliği fani dünyanın sefasını terk etme ayıdır. Günahlarımızı soyunduk, tövbe istiğfar ettik, nefsimize bir daha açılmamak üzere kilit vurduk ve nihayet o mübarek ay olan on bir ayın sultanı Kuran ayı’da olan Ramazan ayına kavuştuk. “Ey iman edenler, sizden öncekilere yazıldığı gibi, oruç, size de farz kılındı. Umulur ki sakınırsınız.”
Ramazan ayında o nefsimizi mühürlemek için bir ay boyunca oruç tutarak “(Oruç) Sayılı günlerdir. Artık sizden kim hasta ya da yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (tutsun). Zor dayanabilenlerin üzerinde bir yoksulu doyuracak kadar fidye (vardır). Kim gönülden bir hayır yaparsa bu da kendisi için hayırlıdır. Oruç tutmanız, -eğer bilirseniz-sizin için daha hayırlıdır.” fitre ve zekatlarımızı vererek ve içinde bulunan bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesini idrak edeceğiz.
Recep ayının ilk gecesi soyunup attığımız günahlarımızı, Şaban ayında nefsimize mühür vurduğumuz ve Ramazan ayında manevi huzura çıkarak, bir üç aylık süreyi bitirip, bütün bunların bayramını yapmadan da olmaz. Ramazan Bayramımız biz Müslümanların ilahi aşka yükseldiği kutlamayı hak ettiğimiz, sevginin, hoş görünün, iyi niyetin, huzurun sembolüdür adeta. Bir daha da, o günah elbiselerini giymemek üzere Allah’ım bizlerin ıslahını versin.
Yüce rabbim, bizlere mübarek üç ayların hakkını vererek ihya etmeyi nasib etsin. Bu mübarek ayların hürmetine günahları bağışlananlardan olalım. Birlik ve beraberliğimiz daim olsun. Bütün dünyada barış, huzur ve sağlıklı günler hepimizin olsun.
“Beş gece vardır ki bu gecelerde yapılan dualar red olunmaz. Cuma gecesi, Recep ayının ilk gecesi, Şaban ayının on beşinci yani Beraat gecesi ve Bayram geceleri.”
Üç aylarımız bütün Müslüman alemine mübarek olsun…