Türkiye Gazeteciler Cemiyetleri Basın Vakfı, Türkiye Gazeteciler Federasyonu, Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu ile Azerbaycan’daki kardeş meslek örgütleri üyelerinin katılımı ile 13-16 Eylül tarihleri arasında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleştirilen 4. Türk Dünyası Gazeteciler Şurası’nda aşağıdaki hususların kamuoyu ile paylaşılmasına karar verildi. 7 maddelik bildirgenin tamamı şu şekilde; “1.Azerbaycan, Türkiye, Kazakistan ve Özbekistan Devletleri ile gözlemci ülkeler Macaristan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden oluşan Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ile yapılacak çalışmalarda iş birliğine gidilmesine, bu ülkelerde çalışan gazetecileri örgütsel anlamda bir araya getirerek TDT’nın daha da güçlenmesi ve işlevsel hale gelmesi için medya desteği verilmesine. 2.Dünyanın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar konusunda Türk Devletleri Teşkilatına üye ülkelerin ekonomik iş birliğini artırması, aralarında ticaret hacminin artırılmasının ekonomik sorunların çözümüne katkı vereceğini inancındayız. 3.Azerbaycanlı 35 bin genç Türkiye’de üniversite eğitimi görmektedir. Eğitim alanında da diğer üye ülkelerle sağlanacak iş birliği ve ortak üniversiteler kurulması kaderde ve sevinçte ortak; tek bir millet olabilmenin Kültür Devrimini sağlayacaktır. Bu konuda medya olarak desteğe hazır olduğumuzun bilinmesini isteriz. 4.Türk Dünyası ülkeleri Türkiye, Azerbaycan, Özbekistan ve Kazakistan arasında görev yapan medya mensuplarının iş birliğinin ve iletişimlerinin güçlenmesi için her ülkede yasal düzenlemelerin yapılması ve bu konuda destek vermelerini beklemekteyiz. İletişimin ve haber ağının yayılması konusunda TDT ülkeleri tarafından ortak bir Ajansın kurulması yarar sağlayacaktır. Bu cümleden olarak Türk Dünyası’ndaki Gazeteciler meslek örgütlerini; 20 bini aşan gazeteci üyesi ile Türkiye’nin en büyük örgütlü meslek kuruluşu olan Türkiye Gazeteciler Federasyonu’na üye olmaya davet ediyoruz. 5.Türk Dünyasında basın ve ifade özgürlüğünün, evrensel hukuk çerçevesine oturtulması konusunda TDK üyesi Devletlerin birincil görevlerinin başında gelmektedir. Türk Dünyası’nda medyaya yönelik sansür kabul edilemez, ancak medya mensuplarının da kişi hak ve hürriyetleri ile mahremiyetin korunması ilkesine özen göstermek zorundadır. 6.Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü ve egemenliğini sürdürebilmesi için her türlü desteğe hazır olduğumuzu, Azerbaycan’ın bu haklı davasında Ermenistan’ın Birleşmiş Milletler Teşkilatı tarafından belirlenen sınırlarına çekilmesi, yalanlardan ve savaş hilelerinden vazgeçmesi, varılan anlaşmalara uymasının sağlanması için uluslararası platformların Ermenistan’a baskı yapması gerektiği ortadadır. Bu anlamda diğer devletlerin de Türkiye gibi Azerbaycan’ın yanında olması gerektiğine inanıyoruz. 7.Türk Dünyası ile birlikteliklerimizde her türlü desteği veren Türk İşbirliği ve Koordinasyon Başkanlığı’na (TİKA) şükran borcumuzu da bu vesile ile iletmeyi görev biliyoruz. Dünya kamuoyu tarafından şu iyi bilinmelidir ki; gelecek Türk Dünyası’ndadır.”