TÜRKİYE'NİN, KONYA'NIN VE KARAMAN'IN AHVÂL-İ İCTİMÂİYYE, SIHHİYYE VE TARİHİYYESİ İLE SAPANCALI HASAN HÜSNÜ (VI)

Doğan KOÇER'in Köşe Yazısı

SONUÇ VE BİBLİYOGRAFYA

SONUÇ

Ben bu çalışmaya «Karaman» özelinde başlamıştım, ancak, daha sonra konu konuya açtı ve bütün Konya'yı gözden getirdiğim gibi, bahsi geçen yayınlanmış bütün raporları okudum. Osman Gümüşçü, kendisinin muhtelif kurumlar nezdinde yaptığı araştırma ve taramaya rağmen bu 19 kitap dışında herhangi bir malzemeye tesâdüf edememiştir. Yukarıda da temâs ettiğimiz gibi, o yıllarda Ankara'da çıkan bir yangında basılmak üzere gönderilen bazı kitapların yanmış olduğunu, Konya'da neşr olunmakta olan «Halk» gazetesine istinâden tahmin edebiliriz.

 «Türkiye'nin Sıhhî Coğrafyası» adı altında yayınlanmış olan bu 19 kitap:

Öncelikle kazâ kazâ olarak o kazâyı bilen birisi tarafından araştırılıp, yazılmış, sonra vilâyet veyâ livâdaki sıhhiye müdürüne gelip, onun elinden geçmiş, sonra da Ankara'ya gönderilip, bir de orada elden geçirilmiştir. Bunlar her aşamasında o zamânın şartları gereği el yazması olduğu için, üslûb ve dil açısından elden geçirildiği gibi, galiba mahallî tabirler ve yer isimleri ile bazı mesâfe ve nüfûs istatistiklerinde de düzeltmeler olmuştur. Bu kitapları doğrudan yeni yazıya çevirip yayınlayanlar ile bu yeni yazıya aktarılmış hallerinden istifâde ederek, araştırma makalaleleri yazanların dikkatli olmaları gerekir, diye düşünüyorum. Çünkü bu hataları bazı araştırmalarda ve yine bazı aynı bölgelerin insanları tarafından yazılan mahallî gazetelerdeki yazılarda gördüm.

Adnan Adıvar, Muhyiddin Celal, Refik Saydam ve nihâyet Rıza Nur gibi insanlar o tarihlere kadarki ve o tarihlerden sonraki hayatlarına ve yaptıkları işlere baktığımızda, bu insanlar zaten o tarihlerin birinci sınıfı eğitimli insanları olup, memleketin ve milletin tarihine ve coğrafyasına dâir bilgileri olan insanlardı. O tarihlerde Türkiye'nin coğrafyası bilinmeyen bir konu değildi; yüzlerce coğrafya kitabı yazılmış, haritalar yayınlanmış, «tûl»üne «arz»ına (yani enlemine-boylamına) kadar her yer biliniyordu. O tarihlerde Anadolu salgın hastalıklardan kırılıyordu; bu insanların merak ettiği, bu hastalıkların sebebi nedir ve nasıl bir çâre bulunabilir?

Sonuç olarak:

O tarih itibariyle Anadolu, 93 Harbi'den başlayıp, Balkan harbleri ile devâm eden ve nihâyet Cihân harbi ve müteâkiben İstiklâl harbi gibi büyük bir savaşların neticesi olarak büyük bir yıkım ve bunalım halinde idi. Yine özellikle 93 Harbi'ni müteâkib Anadolu Balkanlar, Yunanistan, Kırım ve Kafkaslardan büyük göçler almış, toplumun yapısı da alt üst olmuştu. Yazılan raporlardan anladığımıza göre, hiçbir yerin, diğer taraftan bir farkı yoktur. Yukarıda da belirttiğimi gibi, her ne kadar araştırıcılar bu raporları kendi açılarından ele almışlarsa da, esâs konu, ahâlinin yaşayış tarzı, işi, beslenmesi ve en önemlisi salgın hastalıklar ve bunun ve çâreleridir.

Ahâli anahatları ile yoksuldur, câhil denilemese de, tamâmiyle o günün şartları itibâriyle okumak-yazmaktan mahrûmdur, bî-haberdir. Okuma-yazma seviyesinin en iyi ihtimâl ile %5 nisbetinde olduğu, bazı kasabalar ile bütün köylerdeki okulların «ibtidâî» düzeyinde bulunduğu, bunun pek çoğunda katʻî sûrette «muallim» bulunmadığı, bulunanların muallimlerinin köy imâmları olduğu fakat buradan çıkan talebelerin de okuma yazma bilmedikleri anlaşılıyor. Eğitime dâir diğer bir husûsta medreselerdir. Medrese olarak adı geçen yerlerin neredeyse tamâmının «harâb» ve «metrûk» (terk edilmiş) vaziyette bulunduğu, faâl olan az sayıdakilerin ise neredeyse talebesinin bulunmadığı belirtiliyor.

Her doğan çocuğun yarısından fazlası ölmektedir. Yine o tarih itibâriyle «çiçek» hastalığına çâre bulunmuş gibi görünse de, özellikle kasaba ve köylerin çevresindeki bataklıklar ve sazlıklar yüzünden «malarya» (sıtma) illeti insanları telef etmektedir. Anadolu insanlarının ikinci bir kırılma meselesi de, «kolera» olup, bunun da başlıca sebebi, heryerde tamâmen «çukur»lardan ibâret ve lağımsız «helâ»lardır.

Diğer bir felâket ise «fuhş»a bağlı olarak hüküm süren «firengi» hastalığıdır. Bu durum «Sinop» raporunda daha ayrıntılı olarak îzâh edilmiştir: Askere alınıp, uzun süren savaşlardan dönmeyen, dönemeyen âile reisleri, kocalar, kardeşler yüzünden, iâşesini temin edemeyen kadınların düştükleri ve düşürüldükleri kötü hallerden kaynaklanmaktadır.

Nüfûs istatistikleri tam olarak bilinmese bile, istatistiklerden anlayabildiğimize göre kadın nüfûsun bitmeyen savaşlar sebebiyle erkeklerden fazla olduğu, ahâlinin ilkel denilebilecek şartlarda ve basit bir hayat yaşadığı, beslenmesinden, içtiği suya kadar gayet basit olduğu görülür. Konya ölçeğinde birebir yaptığımız karşılaştırmalardan, nüfûsa dâir verilen istatistikler ile tarihî ve coğrafî bilgilerin son vilâyet salnâmelerindeki rakamlar ile aynı olduğu görülmüştür.

Her vilâyet (veyâ livâ) raporlarının Dr. Rıza [Nur] Bey'in de ifâde ettiği gibi, bu raporları hazırlayanların kendi istidâdları ile sınırlı olduğu, kendilerine göre bazı husûslara genişçe, bazı husûsları da daha az yer verdikleri görülmüştür.

Konya özeline geldiğimizde, bu raporda Konya ve kazâlarına dâir verilen bilgilerin tamâmı Konya Sâlnâmesi (1330)'nden hem de 10 sene öncesinin istatistikî bilgilerine varana kadar, buna nüfûs bilgileri de dâhil olmak, güncelleme ihtiyâcı bile duyulmamak üzere yazılmıştır. Dolayısı ile aslında Dr. Nazmi tarafından husûsî olarak yazılmış bir Konya raporu yoktur.

Karaman özeline geldiğimizde yukarıda yerlerini de gösterdiğimiz gibi Sapancalı Hasan Hüsnü tarafından yazılmış bir «Karaman» ve «Karamanoğulları» tarihi de olmayıp, bu bilgiler de tamâmiyle ilgili sâlnâmenin Karaman ve Ermenek bahislerindeki bilgiler ile yine sâlnâmedeki Konya ve civârı, Ereğli, Niğde, Aksaray bâhislerindeki Karamanoğulları ile ilgili bölümlerin, bazen atlanmak sûretiyle yine alâlede bir şekilde birebir kopyalanmasından ibâret olup, hattâ Karamanoğulları bahsindeki sıralama dahi Ermenek'e dâir sâlnâmedeki bilgi ve kitâbelere Halil Edhem tarafından verilen bilgilerin eklenmesinden ibârettir.

Dr. Nazmi ve Sapancalı Muallim Hasan Hüsnü'nün 1922 yılı olarak verdikleri coğrafî, sıhhî, ahlâkî ve örf âdetlere dair bilgiler de 1912 yılına âit olmuş oluyor; ayrıca zaten aynı bilgiler diğer yıllara âit sâlnâmelerde de hep tekrâr edilmiştir. Hattâ Hamidabad (Isparta) ve Niğde'ye dâir raporlar da aynı sâlnâmeden satır satır iktibâs edilmiştir.

Dolayısı ile İbrahim Güler ve Nevzat Topal sâlnâmedeki târîh bilgilerini yazma bir eser bulduk sâikiyle kitap olarak yayınlamış oldular. Halbuki Konya ve çevresi ile Karaman konulu araştırma yapanların bu sâlnâmeleri bilmeleri gerekirdi.

Peki bu Sapancalı Hasan Hüsnü'nün bu meseledeki yeri nedir?

O târîhlerde Konya maarif ve kültürüne büyük hizmetleri olan Mehmed Ferid Uğur Konya Maarif Müdürü olup, bu zâtın aynı zamânda kendisi gibi bu işlere gönül vermiş; târîhçi ve Konya kültürü ile ilgilenenlerin de bildiği Mesud Koman, Sadettin Nüzhet Ergün gibi bir çevresi vardı. Şakir Altan'ın bir hatırasında yazdığına göre 1922 yılında bizzât Mehmed Ferid Bey'in evine misâfir olup, orada üç gün kalmış, derin sohbetler etmiş ve Ilgın'a dâir yazdığı kitabın bir kopyasını da ona hediye etmişti. Yine benim tahmînime göre Sıhhiye Nezareti'nden vilâyete dâir rapor istenilince, ilgili sâlnâmedeki bilgilerin toplanması işi her kazâda bulunan bazı muallimlere havâle edilmiş olmalıdır. Sapancalı Hasan Hüsnü'nün de bu işe öyle girdiği anlaşılıyor. Hasan Hüsnü'nün elde bulunan sâlnâmeden kopyaladığı Karaman'a dâir kopyanın Süleymaniye Kütüphanesi İhsan Mahvi Kitapları arasında bulunması meselesine gelince; İhsan Mahvi İstanbul'da 1891'de doğmuştu. Bir Karagöz oynatıcısı olan babası ile 1920'li yıllarda Konya'da bulunmuş ve bu esnâda Mevleviliğe de dâhil olmuş idi. Kendisi aynı zamanda semâzen, edebiyatçı ve şâir olup, bir kitap biriktiricisi idi. Dolayısı ile İhsan Mahvi bu sırada Mehmed Ferid ile de muhakkak tanışmış ve beraber sohbetleri olmuş olmalıdır. İşte bu şekilde Sapancalı'nın sâlnâmeden kopyaladığı Karaman ile ilgili kopyadan birisini de elde etmişti. Kendisinin biriktirdiği kitapların büyük bir kısmı bir yangında yanmış olup, kalanlar da Süleymaniye Kütüphanesi'ne intikâl etmiştir.

BİBLİYOGRAFYA

Arabacı - Yenilmez, H. Murat - Ayça, Ateşle İmtihan Günlerinde Abdülhak Adnan Adıvar, Ankara 2023

Aydın, Hakan, Halk (1923), Konya'da Yayınlanan Kemalist Bir Gazete, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Yayınları, Ankara 2008

Aydın, Oğuzhan, «Türkiye’nin Sıhhî İctimaî Coğrafyası’na Göre Anadolu’da Gelenek, İnanç ve Kültür Üzerine Bir Değerlendirme», bilig – Türk Dünyası Sosyal Bilimler Dergisi 86: 89-114

Bayram Fatih, Zâviye-Khankâhs and Religious Orders in The Province of Karaman: The Seljukid, Karamanoglu and The Ottoman Periods, 1200-1512, Bilkent Üniversitesi Doktora Tezi, Ankara 2008

BOA. TD.d., Numara: 387

Can, Ayşegül, Midhat Şakir, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Konya 2015

Çelik, Ahmet, «Konya Maarif Müdürlerinden Mehmet Ferit Uğur», Akademik Sayfalar, XX/38 (2021), s. 593-602

Çelik, Şenol, «İçel», DİA, XXI (2000), s. 450-455

Çelik, Şenol, Şenol Çelik, Osmanlı Taşra Teşkilâtında İçel Sancağı, 1500-1584 (doktora tezi, 1994)

Demir, Uğur, «Şehdî Osman Efendi», DİA, XXXVIII (2010), s. 427-428

Dinçer, Hasan, «Kurtuluştan Sonra Gaziantep (Türkiye’nin Sıhhi Ve İçtimai Coğrafyası: Gazi Ayıntab Vilayeti)», Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, XIX/38 (2019), s. 75-97

Eldem, Halil Edhem, «Karamanoğulları Hakkında Vesâik-i Mahkûke», TOEM, II/11, 697-712, II/12, 741-760, III/13, 821-836, III/14, 873-881

Elgin, Necati, “Lala Mustafa Paşa ve Ilgın’da Yaptırdığı Cami, İmaret ve Han”, Konya Halkevi Kültür Dergisi, XI/120-121, Konya 1948, s. 51-54

Erdoğru, M. Akif, «Beyşehri», DİA, VI (1992), s. 84-85

Eyice, Semavi, «Monuments Byzantins Anatoliens, Inedita ou Peu-Connus, XVII. Corsi di Culture Sull'arte», Ravennate e Bizantina, Ravenna 1971

Eyice, Semâvi, «Sultaniye = Karapınar'a Dair», İ. Ü. E. F. Tarih Dergisi, XV/20 (1965), s. 117 vd.

Fleischer, C. H., Tarihçi Mustafa Âli: Bir Osmanlı Aydını ve Bürokratı (trc. Ayla Ortaç), İstanbul 1996

Gülcan, Durmuş Ali, Karamanoğlu II. İbrahim Bey ve İmareti Tarihçesi, Karaman 1983

Güler, İbrahim, Karaman Ahval-i İctimaiyye Coğrafiyye ve Târîhiyyesi (Birinci Kitab), Ankara 1993

Gümüşçü, Osman, «Milli Mücadele Dönemi Türkiye Coğrafyası İçin Bilinmeyen Bir Kaynak», ATAM, XV/45 (1999), s. 939-968

Gümüşçü, Osman, «Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Geçiş ve Cumhuriyetin İlk Yıllarında Türkiye Halk Sağlığı», ATAM, XIX/55 (2003), s. 125-146

Kırboğa, Mehmed Ali, Kāmûsü’l-Kütüb ve Mevzûâtü’l-Müellefât, Konya 1974

Koçer, Doğan, «Sapancalı Cenkçioğlu Hasan Hüsnü», İmaret, Sayı: 5 (2011), s. 97-105

Koçer, Doğan, Ereğli-i Karaman Nüfûs Defterleri, I-II, Ereğli 2023

Koçer, Doğan: «Emîr Musa veyâ Burhaneddîn Musa Medreseleri», Karaman Gündem, 17.01.2023

Konya Sâlnâmesi, Sene: 1285, 1286, 1287, 1288, 1289, 1290, 1291, 1292, 1293, 1294, 1295, 1296, 1298, 1299, 1300, 1301, 1302, 1303, 1304, 1305, 1306, 1307, 1309, 1310, 1312, 1314, 1317, 1322, 1330

Konyalı, İbrahim Hakkı, Karaman Tarihi, İstanbul 1969

Koz, Sabri, “Türk Halk Kültürünün Unutulmuş Kaynaklarından Biri: Türkiye’nin Sıhhi-i içtimai CoğrafyasıIV. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi Bildirileri, C-1 Genel Konular, Kültür Bakanlığı Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü yay: 164 Seminer Kongre Bildirileri Dizisi 34, Ankara, 1992

Köprülü, Orhan F., «Adıvar, A. Adnan», DİA, I, s. 375

Köylerimiz, Ankara 1928

Köylerimiz, Ankara 1933

Köylerimiz, Ankara 1968

Mardin, Ebül‘ulâ, Huzur Dersleri, II-III (nşr. İsmet Sungurbey), İstanbul 1966

Matrakçı Nasuh (Nasuhu's-Silahi), Beyân-ı Menazil-i Sefer-i Irakeyn-i Sultan Süleyman Han (Neşr.: Hüseyin G. Yurdaydın), Ankara 1976

Metintaş, Mustafa Yahya, Refik Saydam, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara 2008

Nazmi (Doktor), Konya Vilayeti Türkiye'nin Sıhhi-i İctimâi Coğrafyası (Yay. Mehmed Karayaman), Konya 2009

Ocak, Ahmet Yaşar, «Battal Gazi», DİA, V (1992), s. 204-205

Önder, Mehmet, Büyük Âlim Hz. Hâdimî, Ankara 1969

Pekolcay, A. Necla, «Eşrefoğlu Rumî», DİA, XI (1995), s. 480-482

Ramsay, W. M., Anadolu'nun Tarihî Coğrafyası, Çev.: Mihri Pektaş, İstanbul 1960

Sak, İzzet, «Şehdî Osman Efendi’nin Hâdim Kütüphânesi’ne Vakfettiği Kitaplar», Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, sayı 10, Konya 2003. S. 83-132

Şahin, Haşim, «Seyyid Harun», DİA, XXXVI (2009), s. 58-60

Şemseddin Sami, Kâmûsü'l-Âlâm, II, İstanbul 1889

Tekin, Gürkan, Sıhhiye ve Muavenet-i İçtimaiye Vekâleti'den Sağlık Bakanlığı'na (1920-2000), Ankara Üniversitesi, Türk İnkılâp Târîhi Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara 2011

Topal, Nevzat, Karamanoğulları Hayat ve Vakayiʻ Târîhiyyeleri, Konya 2010

Topal, Nevzat, Türkiye'nin Sıhhi İçtimai Coğrafyası Niğde Sancağı, Konya 2016

Turan, Şerafettin, «Lala Mustafa Paşa», Belleten, XXII/88, s. 552-593

Türkiye'nin Sıhhî ve İctimâî Coğrafyası, Bayezid, İstanbul 1341/1925

Türkiye'nin Sıhhî ve İctimâî Coğrafyası, Çatalca, İstanbul 1341/1925

Türkiye'nin Sıhhî ve İctimâî Coğrafyası, Gaziayntab, İstanbul 1926

Türkiye'nin Sıhhî ve İctimâî Coğrafyası, Gelibolu, İstanbul 1341/1925

Türkiye'nin Sıhhî ve İctimâî Coğrafyası, Hamidabad, Ankara 1338/1922

Türkiye'nin Sıhhî ve İctimâî Coğrafyası, Kastamonu, Ankara 1338/1922

Türkiye'nin Sıhhî ve İctimâî Coğrafyası, Kengırı, İstanbul 1926

Türkiye'nin Sıhhî ve İctimâî Coğrafyası, Kırklareli, İstanbul 1341/1925

Türkiye'nin Sıhhî ve İctimâî Coğrafyası, Kırşehir, İstanbul 1341/1925

Türkiye'nin Sıhhî ve İctimâî Coğrafyası, Konya, Ankara 1338/1922

Türkiye'nin Sıhhî ve İctimâî Coğrafyası, Sinop, Ankara 1338/1922

Türkiye'nin Sıhhî ve İctimâî Coğrafyası, Urfa, İstanbul 1341/1925

Türkiye'nin Sıhhî ve İctimâî Coğrafyası, Zonguldak, Ankara 1338/1922

Uğur, Ferit, “Seydişehrinin Kuruluşu”, Konya, sayı: 4, Konya 1936, s. 226-229

Unat, Faik Reşit, «XVIII. Asır Osmanlı Tarihi Vesikâlarından Şehdî Osman Efendi Sefaretnâmesi», Tarih Vesikaları, I/1 (1941), s. 66-80

Vasiliev, A. A., Bizans İmparatorluğu Tarihi (Çev.: Tevabil Alkaç), İstanbul 2016

Yayla, Mustafa, «Hadimî, Ebû Saîd», DİA, C. 15 (1997)

meselâ Karaman için bk. Konya Sâlnâmesi (1310), s. 330-331