Beyaz soğuk kar örtüsünün çevremizi terk ettiği şu günlerde güneşin sıcacık gülümseyen yüzüyle ısınmaya başladık. Ağaçlar yeşerdi, çiçekler açtı, kelebekler gün yüzüne çıkmaya başladı, cırcır böceği yaz mesaisine hazırlandığı şu günlerde ters giden bir şeyler olmakta hayatımızda.
Çevremizde oluşan bu canlılığa ve değişime rağmen daha yorgun, fiziksel olarak kırgınız. Sabah sürekli alarmı erteleyip yataktan kalkmak istemiyoruz. İçimizde bizi gezmeye iten kuvvetli bir güç olmasına rağmen bir tarafımız otur nereye gidiyorsun der gibi miskin ve kendine dönük. Tarif edemediğimiz bir yorgunluk omuzlarımıza yük olmuş durumda, biraz huysuz çekilmez birer insan olduk gibi şu günlerde. Birbirimize dokunsak elektriklenmeden ateş çıkaracak haldeyiz.
Daha da ötesi “Beni bu havalar mahvetti” diyerek sıkça Orhan Veli KANIK ustaya atıfta bulunuyoruz şu bahar günlerinde.
Yukarda okuduğunuz durumları sizde yaşıyorsanız telaşlanmayın sadece bahar yorgunusunuz. Peki bu bahar yorgunluğu denen şey nedir ?
Kış mevsiminden bahara geçişte çevrede meydana gelen hareketlenme gibi insan metabolizmasında da bir takım değişimler oluşmaya başlar. Bu dönemde vücudun daha aktif olmasını sağlayacak hormonların salgılanmasına karşın, kişide beslenme bozukluğu ve vitamin eksikliği varsa kişi buna uyum sağlayamaz ve yorgunluğu artar. Bu yüzden bu dönemde beslenmemize daha çok dikkat etmemiz gerekir. Çeşitli vitaminlerle destek almalıyız. Biraz spor ve egzersize zaman ayırıp kronik yorgunluğun oluşmasının önüne geçebiliriz. Yaptığımız yürüyüşlerle nefesimiz düzene girecektir bu sayede sadece fiziksel bir rahatlama değil, ruhumuzda da yenilenme tazelik gerçekleşecektir.
Yorgun, halsiz ve keyifsiz olmamızın tek nedeni değişime ayak uydurmaya çalışan hormonlarımız değildir. Bu dönemde havadaki elektrik yükü de artmaya başlıyor, bu yük iyonlar sayesinde taşınıyor. Pozitif iyonlar arttıkça vücudumuza zindelik geliyor ve bu havalarda daha heyecanlı, hareketli olabiliyoruz. İnsanların genellikle bahar aylarında aşık olmasının ve iyimser olmasının nedeni birazda bu pozitif iyonlardır. Bunun yanı sıra havada negatif yüklü iyonlarda artmaya başlıyor, bu ise bizi yorgun, halsiz ve gergin yapmaya neden oluyor. Havadaki elektrik yükü taşıtların havayı kirletmesi, sanayi atıkları ve trafik gibi nedenlerden dolayı şehirlerde daha fazla artıyor. Bunun için hafta sonları şehir dışında sakin, sessiz yeşilin ve suyun olduğu doğal ortamlarda vakit geçirmek hafta içinin stresini ve bahar yorgunluğunu engellemekte faydalıdır.
Dikkat edilmesi gereken nokta ise bahar yorgunluğuna önlem alınmazsa bahar depresyonuna doğru kronik bir durum söz konusu olabilir.
“Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.” ORHAN VELİ KANIK
Bu havalarda mahvolmamak adına alacağımız bazı küçük önlemler baharı yorgun olmadan doya doya yaşayarak atlatmamızı sağlayacaktır.
ÖNLEMLER
-Vücut özellikle de B ve C vitaminleri ile potasyuma ihtiyaç duyar. B ve C vitaminleri sebze ve meyvelerde, potasyum da domates, patates ve kayısıda bol miktarda bulunur. Bu nedenle meyve, sebze, patates, kayısı tüketimini artırın.
-Günde 3 litre su için. Yemek yemeden ve yatmadan önce azar azar içerek vücudunuza ihtiyacı olan suyu sağlayın.
-Uyku ritmine dikkat edin. Rahat bir uyku için yatağa girmeden önce günlük bütün stres nedenlerinizi aklınızdan uzaklaştırın. Hoşunuza giden konuları düşünün veya hoşlandığınız bir film seyredin.
-Hareket edin, bol bol güneşlenin, yürüyüş yapın.
-Alkol kullanıyorsanız, mümkün olduğunca azaltın. Çünkü yorgunluktan kurtulmak için alkole sarılmak çözümü zor problemleri ortaya çıkarabilir.
Keyifli Yaşamlar!!!!
AYŞE ÜLKÜ NUR ÖZKAN
PSİKOLOG