Yazılı basın açıklamasında bulunarak yerel yönetim hakkında eleştirilerde bulunan Baştuğ, Karaman Belediyesinin kapsamlı belediyecilik anlayışından uzak bir şekilde yönetildiğini vurguladı.

Baştuğ, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Yerel yönetimler, bir şehrin yalnızca fiziksel altyapısını değil, aynı zamanda sosyal, kültürel ve ekonomik yapısını geliştirmek için var olan kurumlardır. İl belediyelerinin asli görevleri, vatandaşların yaşam kalitesini artıracak projeler üretmek, şehir planlaması yapmak, toplumsal ihtiyaçlara cevap vermek ve tarihi ile kültürel mirası koruyarak geleceğe taşımaktır. Ancak Karaman Belediyesi’nin yıllardır bu kapsamlı belediyecilik anlayışından uzak bir şekilde yönetildiği ve şehrin potansiyelinin yeterince değerlendirilemediği açıkça görülmektedir.

Karaman, köklü bir geçmişe sahip bir şehir olmasına rağmen, günümüzde bu zenginlikleri yansıtan bir yönetim anlayışından yoksundur. Her yıl aynı yolların kazılıp yeniden yapılması, kaldırımların tekrar tekrar yenilenmesi ve yüzeysel düzenleme çalışmalarının ötesine geçilememesi, şehrin gelişim vizyonundan ne kadar uzak olduğunu göstermektedir. Karaman, genişlemeye ve modern bir şehir planlamasına ihtiyaç duyan bir merkezdir. Yeni alanlar oluşturulması, kentsel kalkınma projelerinin hayata geçirilmesi ve sosyal yaşam alanlarının artırılması yerine yıllardır aynı döngünün tekrar edilmesi, vatandaşların ihtiyaçlarına yeterince cevap verilmediğini göstermektedir.

Şehirde vatandaş odaklı çalışmaların yetersizliği de önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Belediyeler yalnızca fiziksel projelerle değil, halkın taleplerini dinleyerek toplumsal refahı artıran hizmetler sunmakla da yükümlüdür. Ancak Karaman’da bu yönde kayda değer bir adım atıldığı görülmemektedir. Halkın taleplerine kayıtsız kalmak, vatandaşların sorunlarını görmezden gelmek ve onların hayatını kolaylaştıracak projelerden yoksun bir yönetim anlayışı, hem yönetim hem de halk arasında ciddi bir kopukluğa neden olmaktadır. Oysa belediyecilik anlayışı, her bireyin ihtiyaçlarını gözeten, toplumsal faydayı önceleyen ve geleceği inşa eden bir hizmet anlayışını benimsemelidir.

Tarihi ve kültürel değerler açısından son derece zengin olan Karaman, bu alanda da yeterince desteklenmemektedir. Mevlana’nın ailesinin yaşadığı şehir, Yunus Emre’nin izlerini taşıyan topraklar, Karamanoğlu Mehmetbey’in Türkçeyi resmi dil ilan ettiği yer ve Atatürk’ün ata yurdu olan bu şehir, sahip olduğu değerlerin bilincinde olmayan bir anlayışla yönetilmektedir. Karaman, tarihi yapılarının restore edilip turizme kazandırılması, kültürel etkinliklerle tanıtımının yapılması ve bu değerlerin gelecek kuşaklara aktarılması için büyük projelere ihtiyaç duymaktadır. Ancak bu köklü mirasın korunması ve geliştirilmesi için ciddi adımlar atılmadığı, bu mirasın gün geçtikçe göz ardı edildiği bir gerçektir. Karaman gibi tarihsel ve kültürel açıdan kıymetli bir şehir, bu zenginliklerini geleceğe taşıyacak bir belediyecilik anlayışını fazlasıyla hak etmektedir.

Unutulmamalıdır ki, bir şehrin eksiklerini görmezden gelmek ve bu sorunları dile getirmemek, o şehre yapılabilecek en büyük ihanetlerden biridir. Karaman, hem tarihi hem de kültürel geçmişiyle yalnızca yüzeysel çalışmalarla geçiştirilemeyecek kadar kıymetli bir şehirken, bu zenginliklere kayıtsız kalmak, hem şehre hem de burada yaşayan insanlara haksızlık etmektir. Yanlışlar açıkça konuşulmalı, doğrular cesaretle savunulmalı ve şehrin kalkınması için somut adımlar atılmalıdır. Bu mesele, siyasetin ötesinde bir sorumluluk meselesidir ve bu sorumluluk, yalnızca yöneticilerin değil, aynı zamanda vatandaşların da omuzlarında olmalıdır.

Karaman, köklü geçmişi, tarihi mirası ve gelişim potansiyeliyle, vizyoner bir yönetim anlayışını hak eden bir şehirdir. Sürekli tekrar eden yol ve kaldırım çalışmalarıyla sınırlı bir belediyecilik anlayışı, bu şehrin geleceğine haksızlıktır. Karaman, sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınma projeleriyle modernleşmeli; bu köklü şehir, geçmişine yakışır bir şekilde geleceğe taşınmalıdır. Şehirdeki eksiklikleri dile getirmek ve çözüm odaklı bir anlayışı desteklemek, hem bu şehrin hak ettiği konuma ulaşmasını sağlayacak hem de burada yaşayan insanların hayatını daha yaşanabilir kılacaktır. Karaman, her yönüyle daha fazlasını hak ediyor.”