YEREL

ENGEL TANIMAYAN YÜZÜCÜ: DAMLA OVALI

Doğuştan kemik gelişimi olmadığı için ayakları ampute edilen profesyonel yüzücü Damla Ovalı, Karaman’ı temsilen gittiği yarışmalardan onlarca madalyayla döndü. Yakın zamanda Gaziantep’te düzenlenen Para Yüzme ve Deaf Yüzme Milli Takım Seçmeleri ile Kulüplerarası Türkiye Şampiyonası Vize Yarışmalarından birincilikle dönen azimli sporcu, İstanbul’da düzenlenecek Parayüzme Milli Takım Seçmeleri’ne katılmaya hak kazdı. Antrönüyle yoğun bir tempoda seçmelere hazırlanan Damla, milli sporcu olmak istiyor..

6 yaşındayken bir aile yakınının tavsiyesiyle yüzmeye başlayan ampute yüzücü Damla Ovalı, azmedip ‘yapamazsın’ diyenlere inat kendini geliştirmiş. Karaman İl Özel İdare Sporcusu olan 12 yaşındaki çalışkan sporcu, Karaman’ı temsilen gittiği yarışmalardan onlarca madalyayla dönmüş. Tüm olumsuzluklara rağmen sosyal hayatında çok aktif olan Damla, hem yüzüyor, hem voleybol oynuyor hem de piano çalıyor. Okulundaki dersleri ve yoğun spor programını aynı anda profesyonellikle yürüten Damla, milli sporcu olmak için yoğun çaba harcıyor. Suyla ilk tanıştığı zamanlar, korkup vazgeçmek istese de annesinin desteği ve antrenörünün önderliğinde büyük bir azimle yoluna devam eden Damla, motivasyon kaynağını şöyle anlatıyor: ‘’Anneme bir söz verdim. Yüzerken yorulduğumda, vazgeçmek istediğimde içimden her kulaçta ‘Annem İçin’ diyorum.”

ANNEM VE ANTRENÖRÜM BANA İNANINCA BENDE İNANDIM

Yüzmeye 6 yaşında bir aile yakının tavsiyesiyle başlayan Damla Ovalı, ilk başta çok korktuğunu ve yapmak istemediğini söyledi:

“Yüzmeye 6 yaşındayken başladım. Bir tanıdığımızın yönlendirmesiyle. İlk basta cesaret edememiştim. Havuza ilk gittiğimde çok korktum. Ama hocalarımın desteğiyle o korkumu yendim. İlk suya girdiğimde çok korktum. Ağlayarak çıktım havuzdan. Anneme ‘ yüzmeyeceğim’, ‘Beni bir daha getirme’ diye ağladım. Hocam o dönem disiplini sağlamak adına biraz sert konuştu. Hatta annem çok alınmış o dönemde. ‘Hoca niye azarlıyor’ dedi. Sonrasında bunun aslında bir taktik olduğunu öğrendik. Hocam anneme demiş ki, ‘Ben kızacağım, Damla ağlayacak. Bunlar bir süreç. Sakın pes etmeyin. Damla yapacak ben inanıyorum’ demiş. O konuşmadan sonra annem de çok destek oldu. Ben çok korkuyordum ama onlar bana inanınca ben de kendime inandım.”

İLK YARIŞTAN TÜRİYE ŞAMPİYONLUĞUYLA DÖNDÜM

Yüzmeye başladığı zamanlar yaz tatiline denk gelince rahat bir şekilde gidiş geliş yapan Damla, okullar açılınca önce biraz adaptasyon sorunu yaşamış ama zamanla disiplinli bir şekilde her ikisini götürmeyi öğrenmiş:

“İlk başladığımda yaz tatiliydi. Sonrasında okullar açıldı. Antrenmanlar genelde okul çıkışında oluyordu ama ev ödevleri okul sorumluluğu.. Bir ara yine yapamayacağımı düşündüm. O dönem ilkokuldaydım. Ödev yapmam zor oluyordu. Okul çıkışı antrenman antrenmana gidiyordum. Sonrasında da ödev yapmaya halim kalmıyordu. Çoğu defa ödev yaparken kitapların üzerinde uyuyakalıyordum. Sonra bir düzen oluşturduk. Yine annemin desteğiyle ikisini de götürebildim… 9 yaşında ilk lisansım çıktı. Bunun için Adana’ya gittik. Orada ‘S’ aldım. ‘S’ engelli sporcuların seviyesini ölçen bir şey. Ne kadar nefesini tutabiliyorsun, nasıl yüzebiliyorsun, hız derecen ne… Bunları içeren bir değerlendirmeye giriyorsun. O değerlendirmede başarılı olursan lisans alabiliyorsun. Ben hepsini geçtim ve 9 yaşımda lisansımı aldım. Lisans aldıktan sonra 2022 de ilk yarışıma gittim. Türkiye Şampiyonası için Gaziantep’e gittim. Korkularım vardı. Öğrendiklerimi unutmaktan korktum. Yapamayacağım diye çok korktum. Hocam orda çok destek oldu. İlk yarışımda 50 serbest yüzdüm.   Anneme bir söz verdim. Onu tutmak için çabaladım. İlk girdiğim yarışta Türkiye Şampiyonluğu aldım.”

ŞAMPİYONLUK OKULDA POPÜLER OLMASINI SAĞLADI

Türkiye Şampiyonu olunca okulda popüler olup, tanındığını anlatan Damla, bu sonuç sonrası bazı arkadaşlarının yüzmeye heveslenip başladığını anlattı:

“Ben TOKİ Ortaokulu’nda okuyorum. Döndüğümde herkes tebrik etti. Okul müdürümüz tüm arkadaşlarıma Türkiye Şampiyonu olduğumu anons etti ve hediyeler verdi. Okulda bir anda popüler oldum. Bu da arkadaşlarımın ilgisini çekti. Benden sonra yüzmeye başlayan arkadaşlarım oldu. Ben de daha hevesli okula gitmeye başladım. Derslerime de olumlu yansımaları oldu. Zaman zaman yaşadığım akran zorbalıkları son buldu. Öğretmenlerim sağ olsunlar eksiklerim olduğunda beni idare ettiler… Herşey bu şekilde ilerleyince ben daha da ilerlemeliyim dedim.  Temel motivasyon kaynağım bu oldu. Eksikliklerimin üzerine gidip kendimi geliştirmeye başladım. Daha iyi olmak için çabaladım. Sonrasında gittiğim Konya, Aksaray, Sivas ve Karabük’ten çeşitli madalyalarla döndüm. Toplam 70 madalyam var.”

MADALYALARINI ARKADAŞLARINA HEDİYE ETMİŞ

Haftanın 3 günü yoğun bir tempoyla antrenman yapan azimli sporcu, madalyalarını arkadaşlarına hediye etmiş:

“Madalyalarımı görenler benden hediye etmemi istiyor. Altın, gümüş, bronz madalyalarım var. Arkadaşlarım altını gerçek altın sanıyorlar. ‘Bana da verir misin?’ O çok zengin olmuşsun’ diyorlar. Her bir madalyam benim için çok kıymetli. Çünkü onu almak için çok çabalıyorum. Hepsinin ayrı ayrı yeri ve önemi var benim için. Ama arkadaşlarım da çok kıymetli. Bir kısmını isteğini kıramadığım ve benden bir hatıraları olsun istediğim arkadaşlarıma verdim. Hatta bir şampiyona için gittiğim Karabük’te oda arkadaşım bir abla vardı. Onu da çok sevdim. Benden hatıra kalması için orda kazandığım madalyalardan birini hediye ettim.”

“HAYAT KAPININ ARDINDA, BİR ADIM ATMAYA KORMAYIN”

Sosyal hayatta çok aktif olan Damla Ovalı, engelli bireylere tavsiyerde bulundu:

“Benim genel olarak büyük bir zamanım sporla geçiyor. Her gün bir aktivite olsun istiyorum. Çarşıda gezmeyi, takı almayı çok seviyorum. Annem beni birine anlatırken ‘Azimli, başarılı, hayat dolu’ diyor. Bazen görüyorum engelli olup kendini eve mahkum eden bireyler var. Onlar hayatı kaçırıyorlar. Hayata bir adım atmaları gerekiyor. Eğer böyle evde otururlarsa hayatın nasıl olduğunu bilemezler. Korkmalarını gerektirecek bir şey yok. Sosyal hayatta da, sporda da… Bazen gerçekten kötü zamanlar oluyor. Kendini kötü hissediyorsun. Doluyorsun, içine kapanıyorsun. Ama bunun geçici bir dönem olduğunu bilmek gerekir. Her şeyin üstesinden deneyerek, azmederek gelebiliriz. Bazen bazı şeyleri biz kafamızda büyütüyoruz. Hayat kapının ardında. Bir adım atmaya korkmayın.”

“MİLLİ SPORCU OLMAK İSTİYORUM”

Yakın zamanda Gaziantep’te düzenlenen Para Yüzme ve Deaf Yüzme Milli Takım Seçmeleri ile Kulüplerarası Türkiye Şampiyonası Vize Yarışmalarında başarı gösteren Damla, Para yüzme Milli Takım Seçmelerine katılmaya hak kazandı:

“Gaziantep’te kazandığım Türkiye Şampiyonluğundan sonra Parayüzme Milli Takım Seçmeleri’ne katılmaya hak kazandım. Milli sporcu olmak istiyorum. Çok emek veriyorum bunun için. Milli sporcu olduktan sonra da yurtdışında ülkemi temsil etmek ve bu spordan para kazanıp aileme destek olmak istiyorum… Bunun için de o kadar yoğun çalışıyorum ki yüzerken sona doğru yoruluyorum. Tam pes edecek oluyorum. Hocam ‘hayır yapacaksın’ diyor. Ben pes etsem o  beni bırakmıyor. O yorgunluk sonunda başarı geleceğini biliyorum. Bu da beni motive ediyor. Tam vazgeçecekken bu geliyor aklıma. Bir de anneme bir söz verdim. Yüzerken yorulduğumda, vazgeçmek istediğimde içimden her kulaçta ‘Annem İçin’ diyorum.”

Damla Ovalı’nın son katıldığı Türkiye şampiyonasından kazandığı madalyalar şu şekilde:

50 metre serbestte Yaş grubunda Türkiye şampiyonu

Genel kategoride Türkiye ikincisi

100 metre serbest de yaş grubunda Türkiye şampiyonu

Genel kategoride Türkiye ikincisi

400 metre serbest de yaş grubunda Türkiye şampiyonu

Genel kategoride Türkiye ikincisi

100 metre sırtüstünde yaş kategorisin de Türkiye şampiyonu

Genel kategoride Türkiye ikincisi

100 metre kurbağalamada yaş kategorisinde Türkiye şampiyonu

Genel kategoride Türkiye üçüncüsü