Gazi Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen son etkinlikte, Eğitimci, Yazar ve Şair Mustafa Uçurum, “Denemeler Denemek” başlıklı konuşmasıyla eğitimcilerle buluştu.
“ÖĞRETMENLERİN BİR ARAYA GELMESİ ÇOK KIYMETLİ”
Konuşmasına, daha önce farklı illerde düzenlenen öğretmen akademilerinde de konuşmacı olarak yer aldığını ifade ederek başlayan Mustafa Uçurum, bu tür etkinliklerin eğitimcilerin mesleki yolculuklarına kattığı değeri şu sözlerle dile getirdi: “Öğretmenlerin edebiyat üzerine bir araya gelmesi, hem meslektaşlarımız arasındaki bağı güçlendiren hem de düşünsel zenginlik yaratan çok değerli bir girişimdir. Bizlerin amacı gönüllere hoş bir sada bırakmaktır. Bugün burada edebiyatla iç içe olmak isteyen öğretmenlerimizle buluşmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bu organizasyon için Karaman İl Millî Eğitim Müdürlüğüne ve etkinliğimize katılım sağlayan tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyorum.” dedi.
“KELİME VE CÜMLELER ÖĞRETMENLİĞİN TEMEL TAŞIDIR”
Öğretmenlik mesleğinin temel taşının kelime ve cümlelerle uğraşmak olduğunu ifade eden Uçurum, şunları söyledi: “Öğretmenlik mesleğinin temel taşını kelimeler ve cümleler oluşturur. Bizim en büyük gücümüz, öğrencilerimizin kalbine dokunmamızı sağlayan bu cümlelerdir. Eğitim, sadece bilgi aktarımı değildir; aynı zamanda gönüllere dokunmaktır. Edebiyat, bu bağlamda öğretmenlik mesleğinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu nedenle gönlünüze hitap eden şairleri ve yazarları keşfetmek, okumalarınızla ruhunuzu beslemek çok önemlidir.” diye konuştu.
DENEMENİN TARİHSEL YOLCULUĞU
Deneme türünün tarihsel sürecine de değinen Uçurum, “Denemenin edebî bir tür olarak dünya edebiyatındaki öncüsü, Fransız yazar Michel de Montaigne’dir. Onun Essais (Denemeler) adlı eseri, bu türün ilk örneği kabul edilir. Montaigne, döneminin zengin insanlarından biridir. Ancak yazı yazmaya yönelmesi, sahip olduğu derin dertlerden kaynaklanır. Belediye başkanlığı yaptığı dönemde, sokaklarda gariban insanların hayatlarına tanıklık ederek onların hikâyelerini yazmaya karar vermiştir. 500 yıl önce yazdığı denemeler hâlâ güncelliğini korumaktadır,” ifadelerini kullandı.
Türk edebiyatındaki ilk denemeyi ise Ahmet Haşim’in kaleme aldığını belirten Uçurum, “Türk edebiyatında ise Ahmet Haşim, bu türün en güzel örneklerini sunan isimlerden biridir. Ahmet Haşim, gündelik hayatta karşılaştığı her detayı yazıya dökmüş; bazen bir seyahatten, bazen bir hastadan yada tuzdan ilham alarak denemeler kaleme almıştır.” şeklinde konuştu.
KİTAP OKUMANIN İKİ YÜZÜ: GÖZDEN VE ZİHİNDEN OKUMA
Mustafa Uçurum, konuşmasında kitap okuma biçimlerinin deneme yazma becerisine olan etkisine de değinerek, öğretmenlere şu önerilerde bulundu: “İki tür kitap okuma biçimi vardır. İlki gözden okumadır; bu yöntemle bir kitabı kısa sürede bitirebilirsiniz, ancak zihninizde pek bir şey kalmaz. Diğeri ise zihinsel okumadır; bu şekilde okuduğunuz kitaplar hakkında düşündüğünüzde aklınızda birçok detay kalır. Bu tür bir okumanın ardından, okuduklarınızla ilgili kısa bir yazı yazsanız bile, bu yazı sizinle bir ömür boyu kalabilir. Ben de bugüne kadar okuduğum kitaplar, dergiler ve izlediğim filmlerle ilgili denemeler yazıyorum. Bir denemede, yazıya şiirsel bir hava katabilir ya da öyküyle destekleyerek okuyuculara güçlü bir mesaj verebilirsiniz.” dedi.
DENEMEYE DAİR TAVSİYELER
Deneme yazmanın aynı zamanda bir düşünce pratiği olduğuna dikkat çeken Uçurum, yazıya başlamayı düşünen öğretmenlere şu önerilerde bulundu: “Deneme yazmaya, okuduğunuz kitaplar, izlediğiniz filmler ya da tanık olduğunuz olaylardan ilham alarak başlayabilirsiniz. Denemede bir hikâye ya da şiirle okuyucuların ilgisini çekebilir ve kendi düşüncelerinizi bu çerçevede ifade edebilirsiniz. Yazmanın, zihni açan ve derinleştiren bir uğraş olduğunu unutmayın.” diyerek sözlerini noktaladı.
Programın sonunda, Öğretmen Akademileri İl Koordinatörü Hasan Erkan, katkılarından dolayı Eğitimci, Yazar ve Şair Mustafa Uçurum’a teşekkür ederek günün anısına bir hediye takdim etti.