NE MORAL KALDI, NE AŞK, NE ŞEVK, NE TATLI ANI, HEPSİ SİL BAŞTAN
TSK 26 yıl fiili hizmetini tamamlayarak şerefli ve onurlu olarak emekliye ayrıldım. Zaman zaman çarşıda dolaşan Mehmetçikleri gördüğümde içerimde burukluk meydana gelir ister istemez, anılarını hatırlarım. Artık askerlikte zamana ve çağa ayak uydurup değişmek zorunda kaldı veya kalmak zorunda bırakıldı. Zaten yaşadığımız bu topraklarda hepimiz asker doğar hepimiz o kutsal yerin nasıl değerli olduğunu biliriz. Analarımız bizi askere yollarken kına yakar, mevlütler okuturlar, oğlum yavrum Allah’a emanet ol, der. Uğurlamaya gelen tüm arkadaşlar en büyük bizim asker diye bağırarak uğurlar zaten. Benim ülkemin insanları milliyetçilik ruhuna sahip milli duyguları yüksek insanlar. Tüm bunların yanında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin askerlerin söylediği, kadını aşağılayan ve şiddet içeren marşlar kaldırılsın diyecek de kaldırılacak, evet kaldırıldı da çok üzücü maalesef.
Evet; Gençlik zamanımızda bizde Mehmetçikler ile sabah sporuna çıkar 3 veya 5 km koşar koşarken de sesi güzel bir Mehmetçik veya morali bozuk bir Mehmetçiği seçer ona şarkı söyletirdik. Hem onun hem arkadaşlarının morali düzelsin diye. Koşu sonunda da mutlaka bu değişim bariz ortaya çıkardı. Spor sonrasında, şarkı söylettirdiğimiz Mehmetçiği çağırıp moralinin neden bozuk olduğunu sorar kısa bir PDR yapılarak ne olduğu öğrenilirdi ve gün sonuna kadar sorun ve problemler olmadan mesai biterdi.
"Esmer, kumral, sarışın fark etmez, piyadeler affetmez", "Komşu kızını zapt eyle", "Nerden gelirsen baldız, sen git de ablan gelsin", gibi mısraların yer aldığı yaylalar türküsü. Bu şarkılarla kışlalarda benim dedem, benim babam, benim abim, benim oğlum askerlik vatan borcunu yapmış ve üzerinden yıllar geçmesine rağmen halen dün yeni yaşamış gibi bunları anlatabiliyor, sanki daha dün terhis olmuş gibi kırk yıl evvel ki asker arkadaşını anlatıyor. Sevdiğine bu şarkılarla aşk mektubu yazan, bu şarkılarla anasına bacısına mektup yazan bu insanların en azından bu kadar mutlu olduğu olaylarda artık maalesef Orgeneral Özel tarafından yasaklandı.
Ama şimdi maalesef TSK den bitmez ve tükenmez bir şekilde istekler peş peşe gelmeye ve uygulanmaya başladı. TSK’nde yıllık faaliyet planı olarak bir plan yapılır ve bu planların içerisine de hangi şekilde nerede ne zaman neler yapılacağı tek tek yazılır ve bu plan aynen uygulanır. Bu planın içerisinde İHK, ACK, Atış, Denetleme, Aile planlaması, yurttaşlık bilgisi, sağlık konuları ve zaman zaman TRT 1 de çıkan önemli diziler ve komutanların o gün şartlarına uygun gördükleri program seyredilirdi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’e şunu sormak isterim: Tüm bu şarkılar o zaman hiçbir yerde söylenmemeli veya Tarkan’ın yakalarsam muck şarkısı, Ankaralı Turgut un yakalarsam tık tık, araba beş evde on beş şarkısı veya buna benzer daha birçok şarkılara yasak koyalım veya koyunuz koydurunuz. T.C. hükümeti neden defalarca koruma isteyen kadınlara hiçbir işlem yapılmayacak, savcılar, hâkimler şiddet uygulayan kocalara hiç bir ceza vermeyecek, serbest bırakılacak ve bu adamlar canı istediğinde karısını yolun ortasında, evinde kayınpederinde, çocuğunun gözü önünde öldürecek sonra canı yanan feryat edecek ve sizde kışlada ki söylenen marşlar şiddet içeriyor diyeceksiniz ve eşitlik ilkesi olmuyor diyeceksiniz böylelikle şiddeti önleyeceksiniz. Hadi sizi, askerliğinizi yapmayan bir Bakan olarak anlarım, ama Orgeneral Özel’i de anlamaya çalıştım, bir türlü anlayamadım. Artık kışlalarda ne yapılması gerektiğini dışarıdan biri veya birileri bu kadar söz söyleyebilip müdahale edebilecek kadar oluyorsa bu koltuklar boş kalsın çekip gitmek farz olmalı artık.