10-16 Mayıs Engelliler Haftası kapsamında her zaman olduğu gibi farkındalık oluşturmak adına çeşitli etkinlikler yapılacak. Hepimiz birer engelli adayıyız; "Özel çocuklarımız", "özel gereksinimli bireyler" gibi söylemler dile getirilecek. Kimisi tekerlekli sandalyeye oturacak, kimisi gözlerini kapatıp eline baston alıp yürümeye çalışacak. Haber başlıklarında "Engelliler doyasıya eğlendi", "Özel çocuklarımız doyasıya eğlendi" yazacak. Ancak bizim karşımıza çıkan engelleri kimse görmeyecek. Kimse engelli bireyle nasıl iletişim kurulacağını öğrenmeyecek, sadece farkındalık oluşturmaya odaklanılacak.
Gelin, görme engelli bireyle nasıl iletişim kurulacağına kısaca bakalım. Lütfen burayı dikkatle okumanızı rica ediyorum.
Öncelikle, her görme engelli zihinsel engelli değildir, bu nedenle onlara zihinsel engeli varmış gibi yaklaşmamalısınız. Eğer bu şekilde yaklaşırsanız, durum hemen anlaşılacaktır.
Kolundan tutup çekiştirmek yerine, yardıma ihtiyacı olup olmadığını sormalısınız. Etkinlik yapılırken görme engelli bireye uygun olup olmadığı kontrol edilmelidir. Gözü görmeyen birisine renk eşleştirme yaptırılması ne kadar hoş olur? Hele bir de yetişkin bireyse, ne kadar gülünç olur değil mi?
Eğer ilk kez tanışıyorsanız, tedirgin yaklaştığınızı hissedecektir. İlk defa iletişim kurduğunuz için bilmediğinizi anlayacak ve sorun oluşturmayacaktır. Ancak sonraki davranışlarınız her şeyi belirleyecektir.
Merak ettiklerinizi, yanında biri varsa işaretleşerek sormayın. Sorunuzu doğrudan kendisine sorun. Yanındakiyle işaretleşerek konuştuğunuz her şey anlaşılır. Çekinmeden sorduğunuzda kendisi size yanıt verecektir.
Kendinizi kasmayın ya da yapmacık olmayın. Engeli olmayan birisiyle nasıl sohbet ediyorsanız, aynı şekilde davranın. Kendiniz olun. Bizim hislerimiz güçlüdür, sizin yaklaşımınız ve tavırlarınızdan her şey anlaşılıyor.