BANKA KUYRUKLARI İŞKENCE OLMASIN
 
Banka kuyrukları her sağlıklı insanlar kadar biz engelli vatandaşlar olarak da şikâyetçiyiz. Ne kadar da numaratörlü sistem olsa da sabırsızlanıyor dakikalarca beklemekten çabuk sıkılıyoruz. Geçtiğimiz günlerde bir bankaya gittim ve sıra numaramı aldım. Sağlıklı vatandaşlar gibi bende sıramı beklemeye koyuldum. Zaman geçmek bilmiyor, oturacak yer bulamıyorum. Sağlıklı bir kişi çıkıp ta siz engellisiniz yorulmuşsunuz diye yer veren kimse yok.

Dakikalarca ayakta bekledim o an anladım ki insanlık gerçekten ölmüş. Gençler oturmuş oflayıp puflarken, yaşlılar ve engelliler ayakta sırasının gelmesini bekliyor. Tam anlamıyla bir işkence söz konusu. 
İnsan sayısı çok gişe sayısı az ve işlemler yavaş ilerliyor. Keşke bir gişe daha koysalar da sadece yaşlı ve engellilere hizmet verse ne olur? Ne kaybederler? Soruyorum sizlere. Diyeceksiniz ki sen engellisin ve durumundan faydalanmak istiyorsun asla…
Ben sadece gördüklerimi ve yaşadıklarımı yazıyorum ve şu bir gerçek ki yıllardır bu böyle.
Ama kimse cesaret mi edemiyor yoksa kimsenin umurunda değil mi bilemiyorum. Bu yaşlı insanlar ve engelliler, ailenizden olabilir. Anneniz, babanız, kardeşiniz ya da bir akrabanız olabilir. Bunu düşünerek hareket ederseniz daha huzurlu ve bilinçli birer örnek insan olabilirsiniz.  Buradan tüm banka yetkililerine ve vatandaşlarımıza sesleniyorum lütfen bizlere işkence etmeyin.

Banka kuyruklarınız işkence olmaması ve insanlarımızın daha duyarlı olması ümidiyle sizleri Sabret adlı şiirimle baş başa bırakıyorum.
                               
Sabret
 

Sabret, sabret deli gönlüm sabret,
Bunlar da geçecek, sıkıntılar bitecek,
Tanrım derman verecek, huzura erecek bu beden.
 

Sabret, sabret yüreğim sabret,
Bu kış ta bitecek, baharlar gelecek,
Çiçekler açacak, kuşlar uçacak.
 

Sabret, sabret kır çiçeğim sabret,
Gece bitecek, güneş gülecek,
Bu hikâye burada bitmeyecek… 
Zafer ÖZKAY