Leylek leylek lakırdak
Elimizde hep çekirdek
Parktı ,yoldu demeden
Kabuklarını tükürdük
Olsaydı ne güzel olurdu değil mi.Çekirdek çitlemek sevap olsaydı inanın Karamanda çekirdek hususunda takva mertebesine ulaşmış binlerce kişi olurdu.O kadar ki Molla Çekirduni hazretlerinin türbesi Karamandadır bile derdik.Ya da çekirdekçi Müslim Efendi’nin dergahı ziyaretçi akınına uğradı. Tanıştırayım,hocam çok çekirdek ehli biridir.Çekirdek üstadı Mahir efendi ile Mehlika hanım bugün Aktekke kent meydanını batırmak üzere bugün saat 19:00 da bankta yerini alacaktır.Tüm halkımızı oturduğu bankın önünü batırmaya bekliyoruz. İtina ile çekirdek yenir.Toplu çitlemelerde indirim vardır gibi.İsmet Paşa’yı da unutmamalı tabi.Gündüz herkes olgun ve çevreci görünmekte ama ne hikmetse karanlık çökünce tükür Allah tükür.”Ne tükürmesi kardeşim elimizle atıyoz…” diyenlerin özrü kabahatinden beter ama inanmazsanız bir akşam çıkın İsmet Paşa’ya bakın bakalım. Hep sorulur. Nesi meşhur sizin oranın diye.Malum bizlerde Karamanda yaşıyor olunca sormadan edemiyoruz.Herkesin her zaman soruverdiği bu güzelim soruyu.Ve cevap veriyoruz ağız birliği etmişçesine.Yunus’u meşhur.Yok Mevlana daha meşhur.Yok yok koyunumuz var bizim o daha meşhur.Olur mu ? Karamanoğlu Mehmetbey daha meşhur.Anladık.Peki Karaman’da başka ne meşhur diye bir soru sorsalar.Ne derdiniz acaba?
Hani diyordu ya sevgili Cahit Sıtkı 35 yaş şiirinde… “Yaş otuz beş! yolun yarısı eder” diye başlayan ve Zamanla nasıl değişiyor insan! Hangi resmime baksam ben değilim.Ve sonunda da “Nerden çıktı bu cenaze? Ölen kim? Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar…”Şeklinde gidiyor işte.Diyeceksiniz ki otuz beş yaşla yolun; 70 plaka ile şiirin ne alası var?Yaş benim yaşım plaka Karaman’ın. Yol ise medeniyet denen ve herkese nasip olmayacak nimetin ta kendisi.Evet karamanın yolları asfalt oluyor onu yazıyorum diyeceksiniz ama aslında değil.Sahi asfalt oluyor değil mi.Hani şu üstten bakınca yol yandan bakınca tarlaya benzeyen yollar.Evet Karaman Karaman olalı herhalde bu kadar zifti bir arada görmemiştir.Tabi ya geçmişte arabasını yola çıkaran kim olduysa “Ziftin Pekini yiyesiniz emi…” ile başlayan beddualara duçar olmak istemeyen sayın başkan her ne kadar biraz sancılı da olsa Karaman tarihinin en kapsamlı zift eylemi ile medeniyet halkasını örmenin gururunu yaşıyor olsa gerek.
Asfalt bir yana Sevgili başkanımızın günahıyla sevabıyla çevre düzenlemesi,park,bahçe ve diğer sosyal organizasyonlar hiç olmadığı kadar tam gaz .Tabi başkanımızın çalışmaları tam gaz olurda meydanı boş bulunca neden boş; dolu bulunca neden dolu demek zorunda hissedenleri görünce sormadan edemiyor insan.Sahi nedir bunların derdi.Bunlar kim mi.Bunlar her fırsatta yapılamayanı eleştiren;yapılınca yine eleştiren zevat.Neymiş.Aynen söylendiği gibi aktarıyorum. “Hayret bişi ya .Bi asvalt yapmadılar şu yolları.Tangır tungur.”.”Gardaşım bi asvalt yapdınız her tarafı gazdınız”. “Nesi vardı eski parkın bilmem.Aha oraya bi daş dikdiler.Ne olacaksa.Lüzumsuzluktan başka bişi değil.” “Ulan Aktekke de Ramazan programı yapıyorlar.İki rekat namaz gılamayoz valla ha.” “Ya hu birader Aktekke’nin suyu mu çıktı da gale de yapılcak bu sene elenceler.Milleti sürüyonuz dağın başına.” “Ulan Gonyada millet Alaaddin tepesinden inmez, bizim gale de serseri yatağı.İki bank goyuvermiyor belediye.Goy sağlı sollu otursun millet.” “Valla bişi diyimi.Belediye galeye yeni piknik otura goymuş tuvalet goymamış.Ne anladık bu işden.” :)
Sürer gider tabi ki bu konuşmalar.Karamanımızın halden bilir üstatları arasında.Ha h(İÇ) mimarlarımız vardır birde.Peyzaj ve çevre düzenlemesini en iyi onlar bilir.Dikilen her yeni bir şey ucubedir onlar için.Daha bitmeden “ Bi kütük getirdiler İsmet paşaya.Hah bi kütüğümüz eksikti o da oldu” deyivermek zevktir onlar için. “Sen onu bırak Sanayının ordağı bisiklete ne den.Başbakan görse ucube der attırır valla…gülüşmeler vs..İyi de sana ne bundan ve tüm bunlardan başkanı övmek ya da yapılanları sürekli eleştirenleri eleştirmek sana mı kaldı be Adem.
Benim derdim ne başkanı övmek ne de bu söz üstatlarını yermek.Demeye çalıştığım o ki Karaman’a ne yaparsanız yapın.Üstünü birileri çekirdek kabuğu ile örtecektir.Emin olun.Evet çekirdek kabuğu.Hani şu bildiğimiz ayçiçeği.Dünyanın bir çok yerinde bilinmeyen.Ama Anadolu da saatte 120 km çitleme hızı ile tüketilen sözüm ona kuş yemi.Zaman ve mekan fark etmez.Ha kuğulu parkta ki çimler olmuş; ha da İstasyon Caddesi.Saatin de kaç olduğunun bir lüzumu yoktur.Yeter ki uyku halinde olmayalım.yeriz ve kabuğunu da atarız arkadaş. Düşünsenize bir.Çin Seddi’nin Karamandan geçtiğini.Karaman’a denk gelen kısmında emin olun saatlerce çekirdek yiyen ve yediğini önüne atanlarla dolu olacaktır.Tabi yukardan aşağıyı seyrederken ağzında ki kabuğu aşağı tükürenlerde az olmayacaktır.Peki ya Eiffel kulesini Karaman’da bir düşünün.Etek kısımlarında yüzlerce bank ve bu banklarda çekirdek yiyenler.Sabah bir kalkmışsınız kulenin ayak kısımları çekirdek kabuğundan geçilmiyor.Sadece kabuk olsa yine iyi.Pet şişe.Pet bardak.Poşet ve gazete kağıtları da cabası.Ve en trajik olanda ne biliyor musunuz? O taşların ve çimlerin arasında kalmış kabukları çıkarmak için saatlerce elindeki süpürgeyi taşa sürten temizlikçiler her bir çarpmada o kabukları atanlar için ağızlarının içinden bir şey söylemek zorunda hissediyorlar. Dua etmedikleri kesin.
Evet yapılanları eleştirmek en tabi hakkımız.Ama bazen de aynaya bakmak gerekiyor sanki. Karaman’ın neleri meşhur malum.Sahi Karaman’da başka neler meşhur dersiniz. :)
Not:Çekirdek yemeyi çok sevdiğimi ve yemeyi de tavsiye ettiğimi belirtmek isterim.Ama kabuklarını havaya atmadan!
Adem GÜMÜŞ