Evvelki akşam üniversiteden bir öğretim üyesi dostumla teravihten sonra Cambaz Kadı Türbesinin önündeki parkta taburelere oturduk çay içtik. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesindeki seçimleri konuştuk, bir saat birden geçmiş. Merak ettiğim konular vardı seçime dair sormak istediğim, kendisine açtım, sor bütün şeffaflığıyla cevaplarım dedi. Tabii ki soru kim rektör seçilir idi, derin bir nefes aldı içtenlikle cevaplamaya başladı: “Şehirden nasıl görünüyor bilmem ama üniversitenin en eski hocalarından biri olarak şunu söylemek isterim, bu dönem rektörlüğü değişimin, dönüşümün ve yeniliğin liderliğine soyunan aday kazanır dedi. Çünkü seçilecek rektör hattızatında salt dört yıl için değil aslında sekiz yıl için rektörlük yapacak, onun için öğretim üyeleri verecekleri oyları altın-zebercet hükmünde görüyor ve çok hassas terazilerle tartıp öyle kullanacaklar dedi. Bu oyların kendisinde teksif olacağı adayı soruyorsan; zarafet, nezaket timsali, incelik sahibi, taze bir kan olacak, değiştirip dönüştürecek ama dönüştürürken kırıp dökmeyecek, yenilikçi olacak, yeniliği gerçekleştirirken kamplara bölmeyecek ama adaleti tecelli ettirecek hassasiyetteki bir aday olacaktır derim, dedi. Gözüme baktığından seçilecek rektörün daha ilave özelliklerinin neler olabileceğini sorduğunu anlıyorum, cevaplayayım dedi devam etti; hem hocalar hem şehir yerli bir aday olsun istiyor bu bir faktör, ayrıca adayın konjonktürel olarak seçilebilirliğini hocalar çok iyi okur ve tercihlerini kullanırken bunu ihmal etmezler dedi. Bir de bu işi, rektörlüğü, kim heva-heves, makam-mansıp davası için istiyor; kim hizmet sevdası için istiyor bunu yine hocalar da şehir de harika okur, kimsenin başını kuma falan da sokmasına gerek yok dedi. Açık-seçik söyleyeyim, aslında yarış yenilikçi bir adayla eskinin devamı olduğunu deklare etmiş diğer aday arasında geçecek ama ben değişimin, dönüşümün ve yeniliğin liderliğinin kazanacağına inanıyorum dedi.”
Vesselam.