(20 MART 1923 SAAT: 09.00)
Gazi Mustafa Kemal Paşa, 1923 yılı başlarında henüz Cumhuriyet ilan edilmeden trenle çıktığı bir Adana seyahatinden Konya’ya dönerken Ata Yurdu Karaman’a uğramış ve Karaman Garı’nda Karamanlılarla bir süre sohbet etmiştir. Yanında, 29 Ocak tarihinde İzmir’de evlendiği yaklaşık iki aylık eşi Latife Hanım ve bazı arkadaşları bulunmaktaydı.
Mustafa Kemal ve Latife Hanım bütün gece tren yolundaydılar. 20 Mart 1923 günü saat dokuzda Karaman halkı, okullar tarafından karşılandılar. Burada hafif kar yağmıştı. Hava soğuk olduğundan Mustafa Kemal:
“Mektep çocukları üşümesinler, gitsinler” dedi.
Kalmaları için halk çok ısrarda bulundu. Gazi Paşa:
“İtimat edersiniz ki çok büyük bir arzu ile görüşmek istiyorum. Fakat vakit pek dar. Burada kalacağım birkaç saat tekmil programı alt-üst edecek. İnşallah geniş bir zamanda yine gelirim, görüşürüz” dedi.
Karaman’ın çok faziletli Müftüsü mukabaleten (karşılık olarak):
“Saye-i devletlerinizle elhamdülillah bu günleri gördük. Hâkimiyetimizi elimize aldık. Bundan sonra yine delaletleriyle çalışacağız. Her türlü terakkiye mazhar olacağız. Sizin emrinize bakıyoruz. Siz irade buyurunuz, biz yapalım. Sizden emir, bizden itaat” dedi.
Gazi Paşa cevap olarak:
“Cenabı Allah bize çok seneler mücazat etti. Belki, biz buna müstahak olmuştuk; çektik. Fakat arkasından bir intibah (uyanıklık) geldi. Kendimizi kurtardık. Bundan sonra da milletin bana itimadı devam ettikçe ben de millete karşı borcum olan her hizmeti yapmaya çalışacağım” dedi.
Karşılayanlar içindeki İktisat Kongresi’nden gelen delegeler ile de görüştü. Gazi görüşme sırasında dedi ki:
“İnşallah orada verilen kararları tatbik edeceğiz. İnşallah bir de Sıhhiye (Sağlık) ve Maarif (Eğitim) Kongresi yaparız. Hükümet şimdiye kadar bu gibi şeyleri düşünmeye vakit bulamadı.”
Müftü Efendi, Latife Hanım’a Karamanlı hanımların saygılarını sundu:
“Malumu aliniz bendeniz burada hepsinin pederleriyim. Refikam cariyelerinin ve diğer hanımların zat-ı âlinize fevkalade olan hürmetlerini arz ederim.”
Latife Hanımefendi de:
“Çok teşekkür ederim Efendi Hazretleri, istirham ederim, benim de selamlarımı lütfen kendilerine bildiriniz” dedi.
Veda sırasında Müftü Efendi:
“Gazi Paşa Hazretleri! Size zaten doymak nasip olmayacak. Ağlaya ağlaya ayrılıyoruz” dedi.
Latife Hanım, vedada Müftü Efendi’nin elini öperken, Müftü de:
“Berhudar ol kızım, iki cihanda aziz olasınız” dedi.
Veda pek musirrane (zor) oldu. Halkın gözleri, Gazi Paşa’yı götüren trende kaldı.
Merhum Kayınpederim, Eski Kütüphane Müdürü Ahmet Sait ERDOĞDU (Doğumu: 1916) o yıllarda 7 yaşında bir ilkokul öğrencisi olarak; “Gazi Mustafa Kemal Paşa’yı karşılamak için okul olarak Gar’a gittiklerini, havanın çok soğuk olduğunu, Atatürk ve eşi Latife Hanım’ı uzaktan gördüklerini ve uğurlarken el salladıklarını” bana anlatmıştı.
O MÜFTÜ KİM?
Millî Mücadele ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Karaman’da görev yapan Müftüler şu kişilerdir: Şeyh Mehmet (ÇAKILCI) Efendi (1919-1924), Çoğlulu Durmuş Efendi (1926-1927), Tanburacızade Mustafa Efendi (1927-1930/31).
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın eşi Latife Hanım’la birlikte Karaman’a geldiği tarihte (20 Mart 1923) Karaman Müftüsü Şeyh Mehmet ÇAKILCI idi. Mütareke ve Millî Mücadele dönemlerinin aydın din alimi Şeyh Mehmet ÇAKILCI Adana seyahatinden Konya’ya dönerken Karaman’a uğrayan Mustafa Kemal Paşa ve eşi Latife Hanım’ı karşılayan, onlarla yukarıda verdiğimiz konuşmayı yapan müftü idi.
1919-1924 yılları arasında görev yapan Karaman Müftüsü Şeyh Mehmed ÇAKILCI, 1872’de doğdu. 1958’de vefat etti. Dedesi Bozkırlı Memiş Mehmet Efendi, Babası Karaman Ketenci Medresesi’nde Müderrislik yapan ve Ketenci Zaviyesi’nde Şeyh olan Şeyh Halit Efendi idi.
Şeyh Mehmet ÇAKILCI, Konya’daki Sami Paşa namıyla anılan Paşa Dairesi Medresesi’nde tahsil görmüştür. Babası Şeyh Halit Efendi’nin Ketenci (Ketane) Medresesi’nde Müderrislik yapmıştır. Şeyh Mehmet ÇAKILCI Efendi ile Halit TANRIÖVER’in babası kardeştir.
Dr. Ali GÜLER
[1]
Hakimiyeti Milliye Gazetesi, No: 769, 21 Mart 1923, s. 3.
[1] M. Ali Kırboğa,
Karaman ve Konya Civarı Hocaları Silinmeyen Simalar, Salkım Ofset, Karaman, 2012, s. 192-193. FOTOĞRAF: Mustafa Koçak.