Prostat, bir çok kişinin bildiği ya da bir çoğunun belli bir döneme kadar farkında olmadığı erkeklere özgü bir organdır.

Prostat, hayatın ilk yıllarında genellikle hiç sorun çıkarmayan, erkeklerde meninin idrar torbasına kaçışını engelleyen ve kendisi de bir çeşit sıvı salgılayan bir organdır.

Prostat hastalıklarını sınıflandırarak anlatmak konunun daha iyi kavranmasını sağlayabilir. 
Prostat hastalıkları 3 gruba ayrılır:
1)Prostatın ağrılı yada ağrısız iltihabi hastalıkları
2)Prostatın iyi huylu büyümesine bağlı tıkayıcı hastalığı ve buna bağlı gelişen durumlar
3)Prostatın kötü huylu büyümesine bağlı tıkayıcı hastalığı ve buna bağlı gelişen durumlar

1)Prostatın Ağrılı Yada Ağrısız İltihabi Hastalıkları
 Akut Prostatit: Prostat bezinin ani başlayan bakteriyel enfeksiyonunu ifade eder.Ani başlayan ateş, perineal ağrı (yumurtalıkların arka kısmında hissedilen şiddetli ağrı) tıkama belirtileri, idrarda yanma ile birlikte olabilir.Hatta eklem ve kas ağrıları olabilir. Beraberinde sistitte oluşabilir.
Akut prostatit genç yaşlarda da olmak üzere hayatın her yaşında görülebilir. Mutlaka tedavi gerektirir. Aksi takdirde apseleşme, tam idrar tıkanıklığı, gelişecek sistitle birlikte  böbrek iltihabı ve hatta şoka (iltihabi – septik şok) neden olabilir. 
Kronik Prostatit: Ani başlangıcı olmayan değişik bulgularla kendini gösteren bir hastalıktır. Çoğu hastada ani idrar hissi, idrarda yanma, perineal ağrı (belli, belirsiz, şiddetli olmayan) bazen akıntı görülür. Tedavi edilmediği takdirde başka hastalıklara özellikle tekrarlayıcı idrar yolu enfeksiyonlarına sebep olur. Bu hastalık bazen medikal tedaviye cevap vermez ve cerrahi gerekebilir.
Abakteriyel Prostatit: Kronik prostata benzer, ancak belirli bir mikroorganizmaya rastlanmaz.Çeşitli tedaviler verilebilir, ancak bazen hastalık tam iyileşmez. Fakat hastaya çok zarar vermeyen kronik bir gidiş gösterir. 
Prostadini: Prostatit belirtilerinin varlığına rağmen üriner enfeksiyonun bulunmadığı daha çok genç ve orta yaş grubunun hastalığıdır. İşeme bozuklukları pelvik ağrı ve rahatsızlık vardır.Bazı hastalarda emosyonel  ve psikososyal problemler vardır. Medikal tedavi verilir.
Prostata Apsesi: Özellikle tedavi edilmeyen Akut Bakterel Prostatit sonucu gelişen ateş, idrar tıkanıklığı, idrarda yanma, sık idrar hissi, akıntı ve perineal ağrı ile ortaya çıkan bir durumdur ve tanı koyulduğunda apse drenajı gerekir.Medikal tedavi verilir.                                                                                                                                                          
2)Prostatın İyi Huylu Büyümesine Bağlı Hastalıklar
  
Özellikle 40 yaş sonrasında görülmeye başlar ve geçen her yılla birlikte görülme olasılığı artar.50 yaş sonrası risk daha da artar ve 60-70 li yaşlarda pek çok hasta prostat büyümesinin verdiği rahatsızlıkla doktora müracaat eder.
Bu hastalıkta başlıca şikayetler:
-İdrar akımında zayıflık(sabahları daha belirgindir.)
-İdrara başlamada  güçlük
-İdrar bitiminden sonra yeniden idrar hissi
-İçerde idrar kalması hissi
-Bazen tam tıkanma ve hiç idrar yapamama
-Gece uyanıp idrara çıkma(birkaç kere)
-Gündüz 6-8 kezden fazla idrara çıkma
-İdrarda yanma hissi
-Ani idrara çıkma
-Bazen idrarda kanama 

Bu hastalık doktora geldikten sonra  doktorun tavsiyesi  ve yönlendirmesine göre tedavi edilir. Polikliniğimizde uygulanan tedavi planı:
Öncelikle  medikal tedavi veriyoruz.Ancak değerlendirdiğimiz hastanın durumuna göre  cerrahi tedavisini de yapıyoruz.
     
Cerrahi 2 şekilde yapılıyor; 
a)Kapalı prostat ameliyatı(TUR):Halen dünyada altın standart olarak kabul edilen cerrahi tedavidir.Ancak vaka iyi seçilmelidir.Her hasta için uygun olmayabilir. 
b)Açık prostat ameliyatı:Özellikle ileri derecede büyük prostatlar için uygun tedavidir. 
Prostat büyümesi olan hastalarımız tedaviden kaçınmamalıdırlar, aksi takdirde yapılacak tedavinin başarısı azalmakta ve  ek sorunlar ortaya çıkmaktadır.

3) Prostatın kötü huylu büyümesi(kanser)
Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen kanser türlerindendir.Akciğer kanserinden sonra 2. sırada en çok görülen kanser çeşidi olarak söylenmektedir.Bu hastalık yaşla ilgilidir.Bu hastalığa yakalanma özellikle 50 yaş civarında artış göstermekte ve yaşla birlikte görülme sıklığı artmaktadır.

Adı korkunç olmasına rağmen  pek çok kanser türünden daha iyi seyreden ve tedaviye daha iyi cevap veren bir kanser türü olması hastalarımız için bir şanstır.Hastalığın genellikle yavaş seyreden ileri yaş hastalığı olması ve tedavi seçeneklerinin çokluğu ve erken tanı şansının da olması yüzümüzü güldürmektedir.Böylelikle tanı konulan hastalarımızın pek çoğu tedavi ile iyileşmekte ya da ömürlerini rahatlıkla hastalığın kötü sonuçlarıyla karşılaşmadan tamamlamaktadır.(Beklenen ömür süresi 10 yıllarla ifade edilmektedir.)
     
Bu hastalığın belirtileri de yine prostatın iyi huylu büyümesinde  olduğu gibidir.Ancak bizim önerimiz 40 yaştan sonra yılda bir kez, 50 yaştan sonra 6 ayda bir kez PSA dediğimiz erken tanıda yardımcı olabilecek teste bakılması ve her erkeğin üroloji muayenesinden geçmesidir.

Erken tanıda yapılacak cerrahi ile hastalık tamamen ortadan kalkmaktadır.Ancak belirli kriterleri aşmış hastalarda tedavi yeterli olmayabilir ve başka tedaviler verilebilir.İlaç tedavisi ile birlikte yapılan palyalif cerrahi ve radyoterapi de ileri evrelerde hayat süresini uzatmaktadır.