Sevenleri Koruma Derneği’nin yanı sıra Ivır Zıvır Hediyelik Eşyalar Satanlar Odası’nın başvurusu üzerine acilen toplanan bakanlar kurulu Tüketici haklarının ilgili maddesi ve hava muhalefeti gereğince sevenlerin rahatça alış veriş yapamayacağı, dahası akşam yemeğinde buluşmalarının ulaşım imkanlarının kısıtlı olması nedeni ile tam da mümkün olamayacağı düşüncesi ile 14 Şubat da kutlanacak olan Sevgililer Günü’nü Mart ayına ertelemiştir desem her halde bu habere en çok kediler sevinirdi. Öyle ya insan olan insanın sevdiğinin sevildiğini ispat edeceği bu mutena günün ertelenmesine sevinmesi ne mümkün değil mi.
Tamam anladık sen istisnasın. Eşrefi mahlukat olduğundan şüphe etmeyen bir insanı Kamilsin. Hele ki Ahsen-i takvimsin.Salih bir müminsin. Belki de saliha bir müminesin. Mütedeyyin bir koca ya da müstesna bir hanımefendisin. Hayırla yad edilecek bir bayansın. Elle gösterilen bir babasın. İmrenilesi bir annesin belki de, kim bilir. Belki de en hayırlı evlat sensin. Sensin belki de ailenin yıllar yılı en büyük gurur kaynağı. Ama nafile.Yarın günlerden “Sevgililer Günü” ve sen de her 14 Şubat da olduğu gibi onca sıra dışı özelliğine rağmen -gerçek ya da şaka yollu- sevdiğince sevginin sorgulandığı ve yine sorgulanacağı klasik bir Türk erkeği veya geleneksel bir Türk kadınısın. Bizdensin işte.
Bir yanda sanki yılın geri kalan tüm günlerinde sevgi de hiç kusur etmezmişçesine sevginin de günümü olurmuş canım deyiveren; ya da onca milli geleneğimizi bihakkın yerine getiriyormuşçasına gâvur icadı bunlar tavrından vaz geçmeyen sevgi erbabı abi ve ablalarımız(!) Öbür yanda her 14 Şubat öncesi ya, biz evliyiz gardaş eşimize sevgili tavrı bize ters repliğini; ya da sanki gerçekten seviyormuşçasına bizim içingerçek sevgili Peygamberimizdir sözünü bıkmadan sarf eden muhafazakar Osmanlı torunları. Geçin bunları. Ve kadın olsun erkek olsun sevgililer günü deden bu ecnebi yaması güne inansın inanmasın, kutlasın yada kutlamasın herkesin-seviyorsa eğer sevdiğine (sevgilisine)- bu günde aldığı ya da almadığı hediyenin üzerine aynen şunu da söylemesi gerekmez mi?
Be hey yol arkadaşım. Be heydostum. Biricik sırdaşım. Can yoldaşım. Çok sevdiğim özüm. Sakındığım gözüm. Canım. Canımdan öte cananım. Ahretlik yârim. Ömürlük yârenim. Köyde yavuklum şehir de nişanlım. Çarşıda manitam; pazardasözlüm. Başımın tacı. Gönlümün ilacı. Evimin direği. Erim. Beyim. Kadınım.Yiğidim. Gülüm. Çiçeğim. Böceğim.Sevgili Karıcığım. Sevgili kocacığım. Özetle Sevgilim…(!)
Eğer seni gerçekten sevseydim, sana bir hediye almak için böyle bir günü beklemezdim. Ya da sana bir hediye almak için bir bahane aramazdım.Eğer seni yürekten sevseydim senin için böyle bir gün gülüp geçtiğin bir gün olmalıydı. Çünkü ben sana sevgisiz bir gün bile yaşatmamalıydım. Kalbini basit şeyler için hiç kırmaz; kırarsam da hemen gönlünü alırdım. Eğer sana gerçekten bağlansaydım,yıllar geçse bile konuşurken hep yüzüne bakar, her yüzüne bakışımda maç izlerken duyduğum heyecanı duyardım. Eğer seni canımdan öte can bilseydim Ayşe de , Fatma da gördüğüm ve gücünün yetmeyeceği bir parça ev eşyası yüzünden başının etini yemezdim. Hem yıl boyunca romantizmi aklına bile getirmeyip, yanında dikili taş gibi durupda yılın bir gününde küçücük bir tek taşla sevgi hırsızlığına kalkışmazdım.
Eğer seni gerçekten ömürlük yârim bilseydim,her hüznünü hüznüm bilir, her derdini derdim bilir, bir kez bile sebebi gözyaşının olmazdım. Eğer sana hak ettiğin değeri vermiş olsaydımaltın günlerinde misafirlerime gösterdiğim özenin en az yarısını da sana gösterirdim.Eğer başımın üstünde gerçekten yerin olsaydı senin eve gelişini en sevdiğim diziyi bekler gibi beklerdim. Ne bileyim seni gerçekten sevseydim tutmayı unuttuğum ellerini hediye vermek için değil; seni Rabbimin en güzel hediyesi bildiğim için sıkı sıkı tutardım. Senin için var ya senin için… Yani ben seni gerçekten sevseydim tek kelimeyle severdim o kadar. Sadece severdim. Böylece sende her 14 Şubat’ta olduğu gibi sevginin de günü mü olurmuş canım deyip güler geçerdin.
Biricik Karın Ayşe…Yârin Fatma…Kocan Ahmet…Ya da Sevgili eşin Mehmet vs..