Değerli okurlarım,
Bu hafta sizlere teknoloji çağının ürünlerinin insan iletişimine zararı dokunmasından ortaya çıkan bir kavramdan ” Teknoferans” tan bahsedeceğim. Teknoferans technological( teknolojik ) inference (engel) kelimelerinin birleşiminden oluşur. Buna teknolojik ürünlerin insanoğlunun en temel ihtiyacına yani iletişimi maximumdan minimuma indirme durumudur da diyebiliriz. Ya da basit manada teknolojinin iletişimi engellemesi de denebilir. Bu kavram yeni bir kavram olmakla birlikte artık maalesef ki bu kavrama daha çok maruz kalacağımızı bilmeliyiz. Çünkü her gün teknolojik ürünlerin sayısı arttığı gibi insanoğlunun da bu ürünlere bağımlılığı da kaçınılmaz hale geldi.
Şimdi size bu konuyu daha iyi anlamamız için örnekler paylaşmak istiyorum: Hepimizin çevresinde illaki bu tip kişiler vardır ya da görmüşüzdür. Bu kişiler toplu ortamlarda telefonlarına gömülür. Mesela bir eve ziyarete gidilmiştir. Bunları çiftler olarak düşünelim. Eşler (bayanlar) sohbet ediyor. Erkeklerden bir tanesi ise telefona gömülüyor, diğeri ile iletişimi kesintiye uğratıyor. Ona sorular yöneltiliyor o da kısa kaçamak cevaplar veriyor . O kişi ile birkaç ortama girsek hemen hemen çoğunda bu şekilde bir muameleye maruz kalsak onunla bir daha bir ortamda bulunmak ister miyiz? İşte burada iletişim yönünden suçluyuz. Çünkü teknolojiyi iletişime tercih ediyoruz.
Diğer bir örneğimiz ise evli bir çift düşünelim … Hanımefendi teknoferans yüzünden suçlu kişimiz olsun. Eşler işten geliyor. Yemekte hanımefendi telefonla uğraşıyor. Halbuki işten gelinmiş aile ile sofrada günün kritiğinin en güzel yapılacağı ortamda, anne telefonla uğraşıyor . Çocuğunun ne yaptığı ile ilgilenmiyor. Kendisini teknolojiye kilitlemiş. Eşinin sorularına kısa cevaplar veriyor. Sizce bu durum sürekli tekrarlansa neler hissedersiniz? Çoğunuzun vereceği cevap bu durumun hoş olmadığı yönündedir. Peki bu durum sadece teknolojiyi kullanan kişiyi mi etkiliyor? Tabii ki hayır! Burada bu ailenin fertleri , sosyal çevreleri de etkileniyor. Teknoferans problemi olan bireyin çevresiyle ilişkileri her anlamda zarar görecektir. Eşi ve çocuğu kendilerine vakit ayırmadığını hatta ve hatta onunla iletişime geçmeyi özleyeceklerdir. Çünkü iletişim sadece bizi başkalarının dinlemesi değil bizim de başkalarını bu oranda dinlememiz sayesinde ”etkili iletişim“ gerçekleşecektir. Teknoferans suçlusu kişimizin yakın çevresi ona bir süre müsamaha gösterecek ancak daha sonraları onunla artık görüşmeyi reddedeceklerdir.
Peki bu durumdan nasıl uzaklaşabiliriz? Telefonu olabildiğince elimizde taşıma alışkanlığımızı bırakmak. Bu alışkanlık artık çok farklı bir boyuta ulaştı. İnsanlar telefonu artık ceplerine veya çantalarına koymuyor. Direk ellerinde taşıyor. Bu da sürekli telefonu açma alışkanlığıdan kaynaklanıyor. Diğer önerebileceğim ise telefona iletişim için, iş için ihtiyaç duyuyoruz. Ancak belli bir saat belirleyip bu saatten sonra bildirim vs. acil aramalar dışında telefonu bir köşeye bırakmak. Elbette ki kendinize uygun olan ve uygulayabileceğiniz en doğru yöntemi seçecek olan kişiler sizsiniz…
Kısacası Albert Einstein dediği gibi : “Teknolojimizin insanlığımızı aştığı aşikar bir hale geldi.” Teknolojinin ,gelişimin insani özelliklerimizi gölgelemesine izin vermeyelim. Eğer gölgelemesine izin verirsek bizleri robotlardan ayıran (birbirimizi anlamada anlamlandırmada duygu hissiyat vb.) hiçbir şey kalmaz..!