“Tüm insanlar dünyaya kafa ve yüreklerinde bir iç mahkeme ile gelirler bu; “VİCDANDIR”
Özde sözde davranışta doğruluğu benimsemek “DÜRÜSTLÜKTÜR”
“Akıllı, bilgin, zengin olmak zorunda değiliz ama dürüst ve vicdanlı olmak zorundayız”.
Akşama kadar işyerinde yolda sokakta ve eve geldiğinde görsel medya kanallarına bakın her akşam akıllı, bilgili insanlar her gün başka bir kanala çıkarak saatlerce konuşuyorlar halka akıl vermeye çalışıyorlar kendilerince, aslında o akıl kendilerinin aklı değil temsil ettikleri liderin ve grubun düşünceleri yanlışta olsa konjonktüre göre bukalemun gibi renk değiştirerek kendi düşüncelerini bastırarak inanmadıkları düşünceleri savunuyorlar ve dürüst davranmıyorlar hem kendilerine hem de onu takip eden insanlara zarar verir.
“Dürüstlük pahalı bir mülktür bu yüzden her insan sahip olamaz”
Sabah uyandığımız zaman veya akşam başımızı yastığımıza koyduğumuzda günümüzün kendimize, akrabalarımıza, komşularımıza, vatanımıza dürüst davranarak geçirdik mi? diye düşündük mü?
Bir toplumun sağlıklı ve refah içinde yaşaması, gelecek nesillere güvenli bir dünya bırakmak için önce kendine karşı dürüst olması, başkalarına karşı dürüst olmadan önce kendine karşı dürüst olması gerekmektedir.
Büyük insan ve gelişmiş toplum olma yolunun ilk adımı dürüst olmaktır, bunun bir başka ilk adımı ise ailede başlar ana babaların çocukları yetiştirirken onlara karşı her açıdan dürüst davranmaları ,toplumun gerçeklerini doğru bir şekilde açıklamaları, günü kurtarmak için süslü püslü ve yalan yanlış kulaktan dolma sözler yerine hayatın gerçeklerini davranış kurallarını empati yapmayı öğretmeliyiz aksi taktirde yanlış bilgiler ile Çocuğun kapasitesinden fazla bilgi ve davranışlar ile yüklerseniz topluma, vatanına en büyük ihaneti yapmış olursun.
Dürüst olmayanlar hatalarını başkalarından saklarlar oysa dürüst olanlar hatalarını kabul ederek ortaya koyarlar günümüz toplumları hangi mevkide, hangi sosyal statüde olursa olsun kendi çıkarları ve günü kurtarmak çabaları nedeniyle kendi çıkarları fayda durumuna göre pozisyon alıyorlar çocuklar ana babalarına karşı, komşular, akraba ve eşler birbirlerine karşı dürüst davranamıyorlar.
Dürüst davranmamak yanında kendi kişiliklerinden ödün veriyorlar bir grupta olsun. bir denek, vakıf veya siyasi partide, iş yerinde olsun herhangi konuda kendi düşüncelerini ifade etmiyorlar yanlış olduğunu bile bile başkasının patronunun fikrini kabul ediyorlar bu yanlış fikirler toplumu yanlış yöne ve yanlış kararlar almaya sevk ediyor bu davranış insanların ruh sağlığını bozarak iç huzursuzluğa neden olmaktadır.
“Eğer dürüst yaşamışsak, nasıl öleceğimizi düşünmemize hiç gerek kalmaz”.
Dürüstlük kısa zamanda zarar veriyor gibi görünür ancak bu bir algıdır uzun vadede yararlarını görürüz; kendimizi yaptığımız olumsuz davranışlardan korunmak yerine daha sağlıklı yaşamak için gücümüzü harcadığımız zaman ömrümüzü uzatır ve de çevremize daha faydalı oluruz.