Gelecek geçmişten alınan acı da olsa tecrübelerin ve derslerin ışığında şekillendirilirse bir anlam kazanır.
Tarihin kötü yönlerinin tekerrür etmemesi için de İBRET diye bir kavram vardır.
Seçim sürecindeki Ak Partinin Karaman Teşkilatları da şu günler kaynıyor. Ak Partinin geçmiş kurmaylarını ve akil adamalarını göreve çağırdığımız yazımız çok ilgi gördü. İlgi gördü ama birkaç küçük kıpırdanıştan fazla da bir gelişme olmadı.
O kıpırdanıştan birisi de Merkez İlçe çalışmalarında yaşandı. Genel Merkezin “TEK LİSTE” prensibi kırıldı. Şu an 4 adayın isimleri geçiyor. Bu bile yazımızdan sonra yaşanan en güzel olaydır.
Mesut Soyfidan Bey lütfen mazur görsün kendisi hakkında yakın bir fikrim yok. Ama sorgulamalarda diğer 3 aday kadar bu makama ve mevkie layık olduğunu duymak bizi çok ama çok sevindirdi.
Ahmet Akça Bey tüm fırtınaların, yangınların, söylentilerin yaşandığı ortamlarda temiz kalmış bir Beyefendi. Sivriliği, edepsiz çıkışları, çizgi ötesi davranışları olmamış ve hiçbir söylentinin de yıpratamayacağı kadar sağlam görünüyor. Sadece birlikte hareket ettiği kişiler nedeni ile “is kokusu” var biraz
Kasım Özel Bey için de uzun izahata gerek kalmayacak kadar liyakat söz konusu. Alın teri bilek gücü ile yaşamını kazanmış, çocuk yaştan beri bu memleketin derdi ile dertlenmiş sadık bir dava adamı.
Karamana çok iyi niyetlerle geri dönen ve bu iyi niyetini de her gün daha da pekiştiren, mesleğinde üstün başarılı, ahlak ve karakterini kısa zamanda kanıtlamış, yapıcı politika söylemleri ve dik duruşu ile adından şu günler en çok söz ettiren Aziz Selçuk Bey de bu makama cuk oturacak isimlerden.
Bu tablo Karaman adına gurur veriyor.
Birinci devre sayılan ilçe kongreleri elbette çok önemli. Ama küçük bir Hükümet modeli sayılan il teşkilatlarını şekillendirecek olan bu kadroların arka planı daha da önemli.
Yaşanan pek çok olumsuzluk, ortaya atılan eğri – doğru pek çok söylenti, yerel basında tüm bu iddialar üzerine yapılan haber ve sorulan sorulara hiç bir cevap vermeyen ve sükût ikrardan gelir mantığı ile sineye çeken isimlerin değişmesi gerekiyordu. Sadece isimler değil kadroların da tabi.
Genel Merkez ve Karaman Teşkilatları üzerinde söz sahibi olan Ankara Kurmaylarının bu isimlere “Siz dışarda kalın” demesi bu anlama geliyor. Siz kelimesi bir ismi kapsamadan çoğul bir ifade içeriyor.
Eğer Sayın Akça bu mesajı net almış da “dışarda kalması gereken” kadro dışında bir oluşumla, yeni bir takım ve ekip anlayışı içinde ise, sonucun kestirilmesi bir hayli zor.
Yok, bu isimler “sen devam et, biz bir teneffüse çıkalım ortalık yatışınca yine sahneye çıkarız” talimatı ile Sayın Akça’yı öne sürdülerse delege bunu yutmayacaktır. Zaten yukarıda övgü ile bahsettiğimiz Sayın Akça da böyle bir talimata uyacak yapıda değildir umarız. İs yanında duran mutlaka is kokar. Bu gün yaşanan huzursuzlukların, içinde çok önemli bir döneme rastlayan genel seçimlerin de olduğu bir süreçte de yaşanmasına alet olmayacak kadar aklıselimdir.
“Kim ne yaparsa yapsın biz işi bitirdik, bir telefonla buradaki tüm devreleri alt üst ederiz, Genel Merkez bizim bir telefonumuza bir görüşmemize bakar, falanca kurmay benim fikirlerime değer verir bir dediğimi iki etmez” lafları da fos çıkar. Geçmişte böyle diyenler şimdi çayda çıra topluyor.
Karaman için o pek muhterem saygın ve siyasetin uzmanı Genel Merkez daha önce “Bizim Adayımız” kaşesi ile birilerini dayattı. Sonuç “delege tokadı”
Bu gün de hem birilerine “siz kenarda durun” diyecek hem de birilerini “bizim adayımız” diye öne sürerseniz, o delege tokadı delege tekmesi bile olur. Şu an da görünen tablo tam da budur.
Milattan önce kullanılan “asker delege” “paralı asker” “yeminli delege” “delege yapan kadronun adamı, askeri” “kukla delege” kelamları bu gün kör kuyuların dibine atıldı.
Herkes her şeyi görüyor, takip ediyor, değerlendiriyor, bir mantık ve izan süzgecinden geçiriyor, bu ülkenin ve yerelde Karamanın menfaatlerine yakışan kararları nasıl vereceğini iyi biliyor. Hatta belki pek çoğu bizlerin bildiğinden kat kat fazla biliyor. Bir siyasi şirketin kar amaçlarına, nefsani emellerini tatminlerine, tanrısal güçleri sergilemesine alet olmak yerine HAK kavramını vicdanında hissediyor. Baki âlemin hesabını ise mutlaka biliyor. Maneviyat temelli bir siyasi partinin bir ildeki en üst kademesine getirecekleri kişinin o makamı kirletmeyeceğine, o makamı kullanarak maddi ve manevi menfaat temin etmeyeceğine, böyle davranırsa da “delege tekmesi” yiyeceğine özel dikkat ediyorlar.
Görünen tablo bir güzelliği yansıtıyor. Ancak o tablonun seçimden sonra görünecek arka kısmında hangi gizli kasa var ve o kasadan bakalım hangi arı çıkacak?
Geçmişte yaşanan maddi manevi huzursuzluğu bu şehre yaşatacak bir oluşum mu, yoksa özlenen bir teşkilat mı?
Buna geçmiş dönemlerde olduğu gibi Genel Merkeze kafa tutan, onları ti ye alan, Karamanlı Dik Duruşu gösteren, kendisini delege yaptığını iddia ederek paralı asker, kukla sayanlara tokat, tekme vuracak delegeler karar verecek.
Şu an görünen de Partinin Makamlarını çirkin nefsani emeller için kullanan, siyasi gücü Devletin akçesinden tırtıklamaya alet edenlere, bu iş için de akça adamları kullanacaklara atılacak “delege tekmesi” için hazırlık yapılıyor.
İnanıyoruz ve bekliyoruz ki o makamlar nefsani emellerini tatmin ve devlet imkânlarından dünyalık edinmek için kullanma düşüncesinde olanlara kapalı olacaktır.