Herkese merhabalar bugün İş ve çalışma hürriyetinin ihlali konusunu ele almaya çalışacağım. Konusu, tanımı , sonuçları ve kanunda nasıl yer aldığına gelin birlikte bakalım.
Anayasa’nın 48. maddesine göre; “Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir. Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır.”
Herkes dilediği alanda çalışabilir, kimse kimseyi zorla çalıştıramaz ya da emeğini hiçe sayacak koşullarda çalıştıramaz. Bu nedenle, suçun ağır yaptırımları vardır.
İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu TCK’nın 117. maddesinde düzenlenmiştir. İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunda görevli mahkeme asliye ceza mahkemeleridir. Suçun basit hali olan ilk fıkrası şikâyete tabi olup şikayet süresi suçun failinin ve fiilin öğrenmesinden itibaren altı aylık bir süreye tabidir. Ancak İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunun ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkrasındaki haller uzlaşmaya tabi değildir. İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunda dava zamanaşımı süresi sekiz yıldır.
Türk Ceza Kanunu Madde 117’ye göre;
(1)Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, iş ve çalışma hürriyetini ihlal eden kişiye, mağdurun şikayeti halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.(2) Çaresizliğini, kimsesizliğini ve bağlılığını sömürmek suretiyle kişi veya kişileri ücretsiz olarak veya sağladığı hizmet ile açık bir şekilde orantısız düşük bir ücretle çalıştıran veya bu durumda bulunan kişiyi, insan onuru ile bağdaşmayacak çalışma ve konaklama koşullarına tabi kılan kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis veya yüz günden az olmamak üzere adlî para cezası verilir.(3) Yukarıdaki fıkrada belirtilen durumlara düşürmek üzere bir kimseyi tedarik veya sevk veya bir yerden diğer bir yere nakleden kişiye de aynı ceza verilir.(4) Cebir veya tehdit kullanarak, işçiyi veya işverenlerini ücretleri azaltıp çoğaltmaya veya evvelce kabul edilenlerden başka koşullar altında anlaşmalar kabulüne zorlayan ya da bir işin durmasına, sona ermesine veya durmanın devamına neden olan kişiye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunun nitelikli halleri, Türk Ceza Kanunu’nun 119. maddesinde yer almaktadır. Suçun silahla işlenmesi, suçun kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle, suçun birden fazla kişi tarafından birlikte, suçun var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak, suçun kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunun nitelikli hali işlenmiş olacaktır ve verilecek ceza bir kat artırılır. Aynı zamanda bu suçların işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.Özetle; suçun basit halinin yazılı olduğu madde 117 ‘ye göre suçun farklı durumları dikkate alınarak verilecek cezalar belirlenmiş, madde 119’a göre de suçun daha ağır yaptırımları olan nitelikli halleri belirlenmiştir. Kanun koyucu her olayın özelliğine göre ceza belirlemiştir. Hâkim de, durum ve niteliklere göre bu suçtan dolayı gerekli cezayı takdir edecektir. Ancak suçun basit hali olan madde 117/1 ve 119/1-c maddeleri olan “Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, iş ve çalışma hürriyetini ihlal eden kişi…” ve “suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi…” hallerinde uzlaştırma aşamalarına tabii olup eğer uzlaşma sağlanırsa suç işlenmemiş sayılacak ve ceza verilmeyecektir.