Öncelikle bu yazımı hazırlamada yardımlarını esirgemeyen, Madenşehri Köyü Muhtarımız Durmuş Ali Beye ve aynı zamanda seyis ve sayacı da olan Yasin Demir kardeşimize teşekkürlerimi bir borç bilirim.
Türk medeniyet tarihinin mihenk taşlarından olan saya şenliklerini, köy hayatı yaşadıysanız hepiniz hatırlarsınız. Son yıllarda unutulmaya yüz tutmuş bu kültürel değerimizi Karaman’ımızın köylerinden Madenşehri ve Dinek Köyü Muhtarlıkları tekrar canlandırmaya ve yaşatmaya başladı. Bu konuda kendilerine teşekkürler ediyorum. Çünkü Türklükle özdeşmiş bu değerlerimiz unutulmaması ve ilelebet yaşaması gerekiyor. Kültürel değerlerimiz bizim özümüzdür, bizim varoluşumuzdur, bizim nefes alışımızdır ve her şeyden önemlisi Türk olduğumuzun ispatıdır.
Sümerlerinde kutladığı saya, Türk kültürümüzde bir bereket törenidir. Hayvancılıkla uğraşan Türk toplumu, Türk Mitolojisinde yer alan Ulu Gök Tanrısı ve Saya Han’ın ruhuna hayvanlarının bereketinin arttığına inanılarak yapılan bir şenlik ve kutlama törenidir. Saya şenlikleri ocak ayının son günlerinde; koç katımından yüz gün sonraya gelecek şekilde kuzuların ana karnında canlanmaya başladığı döneme rast gelir. Sayadan elli gün sonrada kuzular dünyaya gelmeye başlar. Saya, kuzuların ana karnında sağlıklı olması ve devamında sağlıklı olarak dünyaya gelmeleri, çoğalmaları ve bu sayede insanlığın ihtiyacı olan temel maddelerin sağlanması için yapılan bir inanıştır. Kışın arkasından baharın geleceğini de müjdeleyen saya şenlikleri sayesinde toplumda birlik beraberlik duygusu da pekişmiş oluyor. Aynı zamanda yardımlaşmanın, dostluğun, iyiliğin ve güzelliklerinde ortaya çıkmasına vesile olan saya kutlamaları yaygınlaşmalı ve tüm Türk toplumuna tanıtılmalı.
Koç katımından sonra yüz gün saydık, Karadağ’ın eteklerinde olan Dinek köylüsü olarak çocukluğumdan bende hatırlarım, o gün herkes heyecanlı ve sanki bir bayram havası var gibi mutlu… Herkes o gün hazırlanır, süslenir ve misafirlere ikram için çeşit çeşit yemekler pişerdi. Akşam için çobanlardan birisi hazırlanır. Süsleme esnasında biz çocukları hiç katmazlardı ve çok merak ederdik. İçerde süslemeye başlanılan çobana eski kıyafetler giydirilir, koyun yününden sakal bıyık yapılır, sırtına kamburluk vermek için yün basılır, başına keçeden külah biçimi şapka giydirilir, Koyun yününden eğirip tek mil ile örülen tek mil çorapları giydirilir, kara lastik ayakkabılar giydirilir, her tarafına çanlar asılır ve son olarak güçlü gözükebilmesi için eline çuvaldız verilirdi. İşte şenliğin aktörü hazırlanmıştı.
Akşam hava kararınca seyis bir halatla sayayı bağlar ve köyden katılmak isteyen çoluk çocuk ve gençler toplanırlar başta sürü sahipleri olmak üzere bütün köyü gezerlerdi. Gezdikleri evlerden süt, yumurta, bulgur, un, para ve buna benzer hediyeler alırlar yine toplanan bu hediyeler yardıma muhtaç kişilere ve çobanlara dağıtılırdı. Hiç unutmam, bir kış gecesi sayanın arkasında gidemeyecek kadar daha küçük olduğum zamanlarda pat küt evimize kalabalık bir gurupla birlikte kapkara iri yarı sadece gözleri gözüken her tarafından çan sesi gelen iple bağlanmış, sanki ipten kurtulunca hepimizi oracıkta yiyecek sandığım birisi girdi. Elindeki çuvaldızla saldırıyor arkada birisi onu tutmaya çalışıyor. Çok korkunçtu, daha sonra kösüldü ve dedemin önüne uzandı. İpi tutan seyis başladı manisini okumaya…
Selamun Aleyküm Bey evleri biri birinden yeğ evleri saya geldi duydunuz mu selam verdi aldınız mı garabaş tokluyu verdiniz mi
Dambaşında boyunduruk geze geze yorulduķ gül yüzlüyü ararken turşu yüzlüyü bulduk
İyidir koyunu vekili gelir çekili çekili alakabak keçi onun vekili birin bin olsun keçim
İyidir koyunun kelini kertik kirkarlar belini yaylada alırlar dölünü birin bin olsun koyunum
Ak koyun akış koyun altı aydır ablanla küsdün gel artık barış koyun
Ak koyunlar akışır kara koyun tokuşur aplalarim çıkmış ta birbirine bakışır ah ne versek ne vermesek diye yağ veren ablamın altın başlı oğlu olsun yağ vermeyen ablamın kel başlı kızı olsun
Kara koyun arap gibi sütü var şarap gibi kara koyunun olmadığı yerler harap gibi
Ak koyunun ağı var böbreğinin yağı var onu sağan ablanın şağşagili kolu var
Sağına koydum yalıyor soluna koydum meliyor burrrr ded imiydi geliyor ha koyunum haaa
Şekerim var ezilecek ak tülbentten süzülecek daha çok kapımız var gezilecek
Mani bittikten sonra dedem para verdi, bir iki daha yuvarlandı, annem çuvalına bir şeyler kattı ve geldikleri gibi gittiler. Gerçekten beş yaşındaki bir çocuk için korkunç bir olaydı, bu olay hafızamdan hiç silinmedi. Tabi daha sonra bizde saya ekibine dahil olduk. Kapı kapı evleri sayayla birlikte dolaştık. O kadar zevkli ki anlatamam. İnşallah ileriki yıllarda köyümüzde yapılan şenliklere katılır ve saya ekibiyle birlikte gezme fırsatını yakalarsınız. Köylerimizin o güzel ikramlarından tadarsınız. 2020 yılı saya şenliklerine katılan Karaman İl Kültür ve Turizm Müdürümüz Sayın Burhan YEMİŞ büyük bir heyecanla kapı kapı sayayla birlikte tüm köyü dolaştı. Kendilerine katılımlarından dolayı Dinek Köyü halkı adına teşekkür ederim. Tabi bu arada yapılacak olan saya şenliklerimize hepiniz davetlisiniz, bizleri takip edin.
Bu yazımızın kamu spotu da: Haydin var mısınız, değerli iş adamlarımız ve sanayicilerimiz Karaman Valiliği kanalı ile köy muhtarlarımıza bu tip etkinlikler için bağışta bulunalım. Saya şenliklerinde köy odasına ağa minderine oturarak sayanın sizin de önünüze yuvarlanmasını ve mani okumasını izleyelim. Kaybolmaya yüz tutmuş kültürümüzü yaşatmaya çalışan Köylerimize destek olalım.
Yazılarımın sonunda ki kamu spotumuzun her birisi bir proje konusudur. İlgilenen kurumlara duyurulur.